Dünyanın yeni yedi harikasını seçilmesinin ardından, şimdi de, doğanın yedi harikasını seçilecek. Dünyanın eski ve yeni harikaları belli ama gerçek yedi harikayı nasıl tanımlamak gerekir?
Metin LEVİ
Çocukluğumuzda, okullarda birçoğumuza dünyanın yedi harikası öğretilmiştir. Kimi zaman adlarını ezberlememiz istenirdi, kimi zamansa onlar hakkında bir araştırma yapmamız. Bu yedi harikayı hatırlarsak:
1. Keops Piramidi
2. Babil’in Asma Bahçeleri
3. Zeus Heykeli
4. Artemis Tapınağı
5. Rodos Heykeli
6. İskenderiye Feneri
7. Halikarnas Mozoloesi…
Bütün bu harikaları insanlar yaratmıştır ve bu Yedi Harika fikrini ilk olarak ortaya atan tarihin babası Heredot olmuştur. İlk yedi harika, Sidon’lu Antipatros’un yazdığı “Dünyanın Yedi Harikası Üzerine” adlı eserde belirtilmiştir. Bu yedi harika, M.Ö. 2. yüzyılda kesin şeklini almıştır ve günümüze kadar gelmiştir.
Fakat ne zaman yedi harikadan söz etsek, Keops Piramidi dışında hiçbirinin ayakta değil. Bu antik çağlardan kalma eserler mimari ve tarihi olarak gerçekten de göz büyüleyiciler. Ancak, dünyada bu eserlerden sonra inşa edilmiş ve hala ayakta duran bir sürü büyüleyici eser varken bu harikaların sadece resimlerini görmek yetersiz kalıyordu.
2001 yılında, İsviçre doğumlu Kanadalı film yapımcısı ve yazar Bernard Weber, The New 7 Wonders (Dünyanın Yeni Yedi Harikası) adlı kuruluşu kurdu. Amaç, insanlar tarafından inşa edilmiş güzelliklerin korunması ve kültürlere duyulan saygının artmasıydı. Bütçenin yarısı dünyadaki eserlerin koruması ve listelemesi için kullanıldı. Dünyanın Yeni Yedi Harikasını seçmek için yeni bir kampanya başlatıldı. Yapılan bir sürü çalışma sonucunda oylama başladı ve dünyanın her yerinden insanlar bu yeni yedi harikayı seçmek için cep telefonu ve internet aracılığıyla oy verebildiler. 7 Temmuz 2007 günü Lisbon’da verilen özel bir konferansta yeni harikalar açıklandı. “Bizim mirasımız, bizim geleceğimizdir”, sloganıyla başlatılan kampanyada 100 milyondan fazla oy kullanıldı.
Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından 532 ve 537 yılları arasında inşa ettirilen Aya Sofya kilisesi, Osmanlı Egemenliği’nde camiye dönüştürüldü. Günümüzde müze olarak hizmet veren Aya Sofya, yeni yedi harikanın seçimlerinde 21 finalistten biri olmayı başardıysa da, maalesef seçilemedi.
Dünyanın yeni yedi harikası şöyle:
1.Chichen Itza Piramidi:
Chichen Itza, Meksika’nın Yucatan Yarımadası’nda bulunan, Kristof Kolomb’dan önce kurulmuş bir Maya şehri. Bir dönem Yucatan’ın dini merkezi olan bu piramitin yüksekliği 24 metre.
2. Kurtarıcı İsa Heykeli:
Brezilya, Rio de Janerio’da, Corcovado dağının üzerinde inşa edilmiş, şehrin sembollerinden biri olan İsa Heykeli. 710 metre yükseklikte bulunan bu dağdan göz kamaştırıcı bir şehir manzarası görmek mümkün. Heitor Silva Costa’nın tasarladığı ve Paul Landowski’nin yaptığı bu heykel 12 Ekim 1931 günü dikilmiş. 38 metre yüksekliğindeki heykeli her yıl bir milyon kadar turist ziyaret ediyor.
3. Colosseum:
İtalya’nın başkenti Roma’da yer alan Colosseum, imparatorların Romalıları eğlendirmek amacıyla inşa ettiği bir arenadır. Burada gladyatör dövüşleri düzenlenirdi. Seyircileri eğlendirmek amacıyla burada düzenlenen acımasız oyunlara tarih kitaplarında ve filmlerde çok yer verilmiştir. Gladyatör adlı ünlü filmin çekildiği arenada burasıdır. 72 ve 80 yılları arasında inşası tamamlanan bu turistik merkez, Roma’nın bir numaralarından biri.
4. Taj Mahal:
Hindistan’ın, Agra şehrinde, 5. Babür imparatoru Şah Cihan tarafından yaptırılan bir anıttır. Eşini doğum esnasında kaybeden Şah Cihan, bu eseri onun için yaptırdı. İnşası 1630’dan, 1653’e kadar sürdü ve bugün dünyada aşk adına yapılmış en güzel eserlerden biri olarak tarihe geçmiştir. Beyaz mermerden inşa edilen bu eser göz kamaştırıcı bir görünüşe sahip.
5. Çin Seddi:
Dünyanın en uzun savunma yapısı olarak bilinen Çin Seddi, Hun istilalarını önlemek amacıyla inşa edilmiştir. Uzaydan görünebilen tek yapı olmasıyla beraber uzunluğu yıkılmış kısımlarıyla beraber yaklaşık 10.000 kilometre kadardır. M.Ö. 220’den, M.S. 1644 yılına kadar Çin imparatorları tarafından kullanılmıştır.
6. Petra:
Ürdün’de bulunan Petra Antik Kenti, büyük tünel ve su yataklarıyla çevrilmiştir. M.Ö. 400’den, M.S. 106’ya kadar Nebatiler’in başkenti olan Petra, sonradan Romalılarca işgal edildi. Yunan ve Roman tarzında inşa edilen 4000 kişilik bir tiyatro, manastır ve daha birçok eser Orta Doğu kültürünü yansıtıyor. Mumya Geri Döndü, Mortal Kombat, Indiana Jones gibi filmler bu antik kentte çekilmiştir.
7. Machu Picchu:
15. yüzyılda İnka imparatoru Pachacutec, Machu Picchu (eski dağ) üzerinde göz kamaştırıcı bir şehir inşa etti. İspanya, İnka’yı bozguna uğrattığında, bu antik kent sık dağlar arasında kayıplara karışmıştı. 3 yüzyıldan fazla kayıplarda bulunan bu şehir, Hiram Bingham tarafından 1911 tarafından yeniden keşfedildi. Güney Amerika’daki en ünlü turistik merkezlerden olan Machu Picchu her gün yaklaşık 2000 kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
Bu Yeni Yedi Harika’nın seçim kampanyasını başlatan organizasyon, şu anda yeni bir proje yürütüyor. Projenin adı, “New 7 Wonders Of Nature” (Doğanın Yedi Harikası). Bu projede doğal hayattan yedi harika seçilecek. Yarım milyon insan tarafından ilk birkaç ayda 200’e yakın aday gönderildi. 31 Aralık 2008’e kadar adaylar internet sitesine sunulabiliyor. İnternet sitesinde oylama, 7 Temmuz 2009’a kadar devam edecek. En iyi yetmiş yedi aday, profesyonel bir grup tarafından incelenecek ve 21 finalist seçilecek. 21 Temmuz günü açıklanacak olan 21 finalist tekrar oylamaya sunulacak. Şu anda en iyi 77 aday listesine Türkiye’den Kapadokya da girmeyi başardı. İsteyenler http://www.new7wonders.com sitesinde oy kullanabilirler.
Bu yazıyı yazmaya beni teşvik eden, geçen gün bana gelen bir mail oldu:
“Öğretmen, bir grup öğrenciden dünyanın yedi harikasını sıralamalarını ister. Sonuçlar bütün öğrencilerde aynıdır. Bütün öğrenciler Dünya’nın Yedi Harikasını doğru olarak sıralamıştır. Ancak öğretmen kâğıtları toplarken, bir öğrencinin kağıdını hala bitirmemiş olduğunun farkına varır. Öğrenciye bir sorun olup olmadığını sorar, öğrenci ise, “Ben hepsini kafamda tasarlayamadım çünkü çok fazla harika var.”der.
Öğretmen: “İyi o zaman aklındakileri söyle, belki yardım edebiliriz.”
Öğrenci utanır ve kâğıdında yazanları okumaya başlar:
“Bence Dünyanın Yedi Harikası…
1. Görebilmek
2. Duyabilmek
3. Dokunabilmek
4. Tadabilmek
5. Hissedebilmek
6. Gülebilmek
7. Sevebilmek”
Sınıf yere iğne düşse sesini duyabilecek kadar sessizdi.”
Dünyadaki en güzel harikalar, insan eliyle yapılanlar değil, aslında Tanrı’nın bize sunduğu mucizelerdir… Bizim için küçük gözüken şeyler en değerli olanlardır. Bu yedi harika olmadan dünyayı bir düşünün… Aslında yaşamımızı anlamlı kılan bu yedi harika…
Olmasaydı eğer bu yedi harika,
Her gün göremezdik güneşin doğuşunu,
Kuşların cıvıl cıvıl ötüşünü duyamazdık sabahları uyandığımızda,
Sevdiklerimize dokunamazdık ulaşmak istediğimizde,
Dondurmaları tadamazdık çocukluğumuzda,
Dünyanın güzelliklerini hissedemezdik sıkıldığımızda,
Mutlu olamazdık gülmediğimizde,
Huzurlu olamazdık sevmediğimizde…
Kısadan hisse yaşamımızı anlamlı kılan bu yedi harika ve onlarsız yaşamın hiçbir anlamı yok. Hepimizin Dünyanın Yedi Harikasını en iyi şekilde kullanması dileğiyle…
Kaynaklar:
http://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnyan%C4%B1n_Yedi_Harikas%C4%B1
