İsrail’in mimari açıdan özel sinagogları (2)

Yom Kipur öncesinde Ynet ülkenin önde gelen on mimarından İsrail’in en güzel on sinagogunu belirlemelerini istedi. Mimarların değerlendirmelerine göre her biri farklı güzelliğe sahip sinagogların ilk beşini daha önce tanıtmıştık. Bu hafta diğerlerinin tanıtımına yer veriyoruz

Nelly BAROKAS Kültür
31 Ekim 2008 Cuma

Ohel Aharon Sinagogu

Hayfa kentinde yer alan Ohel Aharon Sinagogu’nun tasarımı, Prof. Aharon Kashtan tarafından yapıldı. Modern stilde inşa edilen sinagog binasında İsviçreli ünlü mimar Le Corbusier’nin etkisi görülür. Fazla büyük olmayan bu sinagog, kişi ile duaya katılan cemaat arasında ve kişi ile duası arasında samimiyet duygusunun oluşmasını sağlamakta. Ohel Aharon Sinagogu Technion kampusunda, yüksek ağaçlar arasında konumlanıyor.

Giriş katına basamaklarla çıkılan sütunlar üzerine kurulmuş sinagog binası sade olduğu kadar güçlü bir görünüm sergilemekte. Yapının çatıya yakın yuvarlak pencerelerinden süzülen ışık, alt mekân ile yüksekteki mekân arasında insanla gökyüzü arasındaki mesafeyi andıran bir ayırım yaratıyor.

Büyük Sinagog

Mazkeret Batya’da Eliyahu Bulvarı’nda bulunan ve Mimar Pinchas Nit’in eseri olan Büyük Sinagog, İsrail’in en güzel sinagoglarından biridir. Yüzyıl kadar önce inşa edilen bu bina, İsrail’in merkezdeki bir kentinin girişinde yer alır. Dışında geniş bir girişe sahip sinagog 19.yy sonu mimari zarafetini sergilemekte. Büyük bir sadelik içinde geçmişin izlerini taşıyor. Avrupa sinagoglarını anımsatan mekân, Polonya Yahudiliğine ait tasarımın bir izlenimini veriyorsa da yerelliğin havasını da yansıtıyor.

Hecht Sinagogu

Mimar Ram Karmi tarafından planlanan Hecht Sinagogu, Gözlemciler Tepesi üzerinde, İbrani Üniversitesi’nin İnsani Bilimler Fakültesi arazisi üzerinde yer alıyor. Fakültenin içinde, uzun koridorlar sonunda inşa edilmiş Tapınak Tepesi’ne bakan küçük bir yapı.

Hecht Sinagogu minimalist tarzda Kudüs taşından inşa edildi. İç mekânı aydınlatan beyaz be parlak bir ışık sinagogun kutsal mekân olduğu izlenimini güçlendiriyor. Hecht Sinagogu’nun göze çarpan özelliği küçük boyutta olması, bu da mekânın dua ve öğrenmeye yönelik amacını daha da belirginleştirmekte.

Merkez Sinagogu

Nazareth Illit’de yer alan Merkez Sinagogu, Nahum Zolotov tarafından tasarlandı ve 1950’de inşa edildi. Şaşırtıcı ve oldukça farklı bir mimari tarza sahip sinagog binası, bir tepenin üzerine konumlanmış uçan bir tabağı andırmakta. Uçmakta olan bir cisim görünümü zarafet yansıtıyor. Bir mağara izlenimi veren girişin duvarları ham ve işlenmemiş taştan örülmüş. Diaspora Yahudilerinin inşa tarzı ile karşılaştırıldığında bu sinagog sabra inşa tarzını yansıtıyor. Çünkü Diaspora Yahudisi yaşadığı çevreye uyum sağlamak için sinagoglarının mimarisini de o ülke mimarisine uygun inşa etmiştir. Yani sinagoglar mimari açıdan benzerlikler taşımayabilir. Oysa sabra mimarisi yerellik yansıtır; dolaysız, otantik ve samimidir. Gösteriş yoktur, fazla dekoratif değildir.

Büyük Sinagog

Allenby Caddesi 110 numarada bulunan Tel Aviv Büyük Sinagogu, İsrail mimarisinin tarihini sergilemesi açısından ülkedeki en önemli sinagog sayılır.

1914’te İsrail’in ilk mimarları arasında yapılan bir yarışma sonucunda bu sinagogun mimarı belirlendi. Bu yarışmada kazanan Richard Michel sinagogun mimari planlarını yaptı. Ancak savaş yıllarında ülkeyi terk etti ve bir daha hiç dönmedi. Çalışmaya Alexander Brewald devam etti. Sinagog inşaatı Yehuda Megidovich tarafından tamamlandı. 1930’da binaya Zeev Rechter bir kemer ilave etti ve 1961’de mimar Ariel Hanani tarafından yenilendi.

İnşasına romantik bir stille başlanmış, 1930’da kemer ilave edilmiş ve 1960’larda yenilenmiş olan Tel Aviv Büyük Sinagogu günümüzde enternasyonal bir tarzda inşa edilmiş önemli bir yapıdır.

Hurva Sinagogu

Mimarların ilgi alanının merkezinde yer alan sinagoglardan en önemlisi Kudüs, Hayehudim Caddesi 89 numarada konumlanacak olan Hurva Sinagogu’dur. 18.yy’ın başlarında inşa edilen sinagog 20 yıl sonra yıkıldı. 19.yy’ın ortalarında yeniden inşa edilen Hurva Sinagogu, Özgürlük Savaşı sırasında yeniden yıkıldı. Sinagogun taş kemeri, bir zamanlar burada konumlanmış tinsel bir mekânın suskun bir anıtı olarak yıllarca kaldı.

Altı Gün Savaşı sırasında Kudüs’ün Yahudi kesiminin özgürlüğe kavuşturulması ile Philadelphialı Mimar Louis Kahn, Hurva Sinagogu’nun üçüncü kez inşası için planlar hazırladı. Fakat inşa aşamasına nedense geçilemedi.

2002 yılında hükümet Yahudi Semtini Geliştirme Şirketi’nin katkısı ile Hurva Sinagogu’nu yeniden inşa kararı aldı. Yapılan uzun araştırma sürecinden sonra 2005’te başlanan Hurva Sinagogu’nun inşasının 2009 yılında tamamlanması bekleniyor.