Baş döndüren şehir: Bangkok...

Kendine has bir yaşam tarzı ve gelenekleri olan Tayland Krallığı’nın görkemli ve masalsı başkenti sizi bir yandan büyülerken, bir yandan da kendinizi karmaşanın tam ortasında bulacaksınız

Işik SİVİL KARAKOÇ Yaşam
9 Temmuz 2008 Çarşamba

Bangkok havalimanından dışarıya adımınızı atar atmaz, farklı farklı taksi firmalarının akınına uğrayarak, karmaşa dolu bir şehirde olmanın ilk sersemliğinizi yaşıyorsunuz. Bu nedenle Tayland’a gitmeden önce, fazla sersemlememek için muhakkak ülkenin adetleri hakkında bilgi edinmek gerekiyor. Öncelikle şehri keşfetmeye havalimanından bedava temin edeceğiniz haritalardan almakla başlamalısınız.  Havaalanından çıkışta resmi plakalı taksileri tercih etmeli ve kendinizi Bangkok’un sıkışık trafiğine hazırlamalısınız. Bangkok’ta birçok geniş anayol olmasına rağmen, özellikle 300 saniye civarında yanan kırmızı ışıkların insanı zorladığı da bir gerçek.

“Özgürlükler ülkesi” anlamına gelen Tayland’ın bir krallık olduğunu ülkeye gelir gelmez hissediyorsunuz. Şehrin birçok yerinde asılı kraliyet ailesi fertlerine ait büyük posteri, “Long Live to the The King”  yazılarını görmek mümkün. Ayrıca alışveriş yaparken de birçok mağazada Kraliyet Ailesine ait posterler asılı olduğuna şahit olacaksınız. 62 yıl ile en uzun tahtta kalma rekorunu elinde tutan Kral Bhumol (IX. Rama) halkı tarafından oldukça sevilen bir kral.

Tropik bölgede yer alan Bangkok’ta mevsimler, sıcağın şiddetine göre sınıflandırılıyor. Mayıs-Haziran ayı hem en sıcak hem de yavaş yavaş muson yağmurlarının kendini gösterdiği bir dönem.  Çok sıcak bir günde, asık suratlı bir gökyüzü ve kimi zaman birden bastıran ve kısa süren yağmur geçişleri havayı serinleterek, sıcağın kavurucu etkisinin daha az hissedilmesine yardımcı oluyor.

Bangkok’ta ulaşım için birkaç alternatiften söz etmek mümkün. Taksimetrelerinin daha çok süs eşyası gibi kullanıldığı taksilerde, en geçerli yöntem pazarlık yapmak. Yine de taksinin Türkiye’den daha ucuz bir alternatif olduğu söylenebilir.

Şehri gezmek için diğer bir etkin yöntem ise tüm gün boyunca oldukça ucuz bir ücrete kiralayabileceğiniz  “Tuk-tuk”larla (yolcu taşıyan üç tekerlekli motosikletler) istediğiniz yerlere dolaşmak. Size tavsiyem ipleri çokta fazla tuk-tuk sürücüsünün eline bırakmamanızdır. Çünkü bu kişiler sizi inatla kendi komisyon aldıkları alışveriş noktalarına sürükleyeceklerdir. Sonuç olarak gün sonunda planladığınızdan çok farklı bir gün geçirmeniz de mümkün. Genel olarak, ısrarcılıklarına fazla aldırmazsanız, Taylandlılar oldukça nazik ve yardımseverler insanlar.

Bangkok’ta ayrıca, tüm şehir merkezini kapsamasa da etkin bir metro ve şehri üsten kat eden “sky-bus” sistemleri trafikten kurtulmak ideal ulaşım araçları.

Şehri gezmeye başlamanın diğer bir rahat yolu ise, yaklaşık bir saat süren bir tekne turu yapmak. Tek başınıza koca bir tekneyi kiralayabileceğiniz gibi, toplu binilen turları da kullanabilirsiniz.

Şehrin ortasından geçen nehirde süzülürken, tropikal ağaçların ve rengârenk çiçeklerin arasına gizlenmiş bir taraftan görkemli tapınakların, tarihi tik ağacından yapılmış evlerin arasında yıkık dökük evleri, askıda çamaşırlarını kurutan insanların yaşam şekilleri hakkında bilgi edinebiliyorsunuz. Bu şehirde her şey iç içe; görkemli bir evin yanında teneke evler, biraz ilerde gösterişli bir tapınak görmek mümkün. Ama kesinlikle nehrin üzerinde süre giden hareketli bir hayattan söz edebiliriz. Kahverengimsi suyun içinde turistlerin attığı ekmekleri kapışan balıkları da gözlemleyebilirsiniz.

Nehir turunun ardından, kendinizi Bangkok’un en büyüleyici noktasında bulacaksınız. Kraliyet Sarayı ve muhteşem Wat Phra Kaewve Wat Pho tapınakları yüreğinizi hoplatacak. Uzaktan bakıldığında bile oldukça heybetli ve masalsı duran Kraliyet Sarayı ve Tapınağı, içine girildiği zaman insanı büyülüyor. Varağın ve renkli küçük ayna süslemelerin bolca kullanıldığı Kraliyet Sarayı’nın içindeki tapınağın bulunduğu kompleksteki, heykeller duvarlardaki minyatür süslemeler, Tay Sanatı’nın en güzel örnekleri arasında sayılıyor.

Tapınağın içinde bulunan yeşim taşından yapılmış olan zümrüt Buda Heykeli, Tay halkı için uğruna Vietnamlılarla savaşı göze aldıkları önemli bir ülke simgesi. Ağaç oymacılığında ve sedef kakmacılığı konusunda uzmanlaşmış olan Tay halkı hala bu sanatını sürdürmeye devam ediyor. 

Diğer önemli bir tapınak ise, 15 m yüksekliğinde 46 muzunluğundaki “Dev Yatan Buda” heykelinin bulunduğu Wat Pho tapınağı. 19. yüzyılda yapılan Buda Heykelinin ayaklarında ise sedef kakma 108 sembol bulunuyor. Ayrıca tapınağın duvar ve tavan süslemeleri de görülmeye değer. Dünyanın tik ağacından yapılmış en büyük binası olan Vimamek Sarayı’da görülmesi gerekli yerlerden biri. İçinin gezilmesine izin verilen saray, önemli bir sanat koleksiyonu ve kraliyet mücevherleri barındırıyor.

Bangkok’un turistik yerlerini gezdikten sonra, günün yorgunluğunu atmak için kesinlikle “Siam Niramit” gösterisini seyretmelisiniz. 150 dansçının 500 kostüm değiştirdiği canlı sahne gösterisi Guinness Rekorlar Kitabı’na da girmiş dünyanın en büyük gösterilerinden bir tanesi. Bir taraftan Siam tarihi ve gelenekleri arasında yolculuk ederken, gösterinin her evresinde sizi şaşırtacak sürprizlere de hazırlıklı olmanız gerekiyor.

 

Eski Başkent: Ayutthaya

Bangkok yakınlarındaki, Tayland tarihinin en görkemli dönemine başkentlik yapmış Ayutthaya gitmek için şehir içinden kalkan turları tercih etmek en iyi çözüm. Ayatthaya 1767 yılında Birmanyalılar tarafından ele geçirildiğinde tamamen harabe çevrilmiş olsa da, bugün geride kalanlar geçmişin görkemini yansıtıyor. Unesco’nun dünya mirası olarak kabul ettiği alan bugün mümkün olduğu kadar korunmaya çalışılıyor.

Turlar ayrıca, Kraliyetin yazlık Bang Pa-In Sarayı’na da uğruyor. Bir kısmı halen kullanılmakta olan sarayın oldukça büyüleyici olduğunu söylemeliyim. Özellikle Çinlilerin hediye ettiği binadaki her detay kendi başına bir sanat eseri niteliği taşıyor.

Alışveriş Çılgınlığı

Bangkok’a sadece alışveriş yapmak için bile gidebilirsiniz, yeter ki kendinizi fazla kaptırmayın. Oldukça uygun fiyatlara, adım başı bulunan terzilere iki günde hazır olan takım elbiseler diktirebilirsiniz. Oldukça uygun fiyata Tayland yapımı deri çantalar, tişörtler, değişik desende etekler, kumaşlar, şallar, masa örtüleri, tahta oyma heykeller, hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Uygun fiyatları bulmak için bol bol gezmek ve iyi pazarlık etmek şart.

En büyük ve en gözde alış veriş merkezleri Emporium ve MBK. MBK elektronik eşyadan, tekstile, mobilyadan parfümeriye aklınıza ne gelirse bulabileceğiniz sekiz katlı bir alışveriş merkezi. Emporium ise daha çok bizim alış veriş merkezlerine benzese de, görülmesi gerekli bir yer.

Bizim buradaki pazarları andıran Chatuchak hafta sonu pazarında ise çok ucuz tekstil ürünleri, tahta oyma eşyalar, antikalar, takılar bulabilirsiniz.