Neil Diamond sahnelere geri döndü!

Yaşam
2 Temmuz 2008 Çarşamba

Melih LEVİ

24 Ocak 1941 Brooklyn, New York doğumlu Neil Leslie Diamond göçmen bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Anne tarafı Rus, baba tarafı ise Polonya göçmeni. Öğrenci hayatında, koro çalışmalarına başlayan Neil Diamond, 1956 yılında ilk şarkısı “Hear Them Bells”i yazdı. 1957 Ocak ayında ilk gitarını doğum günü hediyesi olarak aldı. 60’lı yıllarda, yavaş yavaş ünlülerle tanışmaya, seyirci karşına çıkmaya başladı. Çeşitli şirketlerle ve sanatçılarla beraber çalışarak hem para kazandı, hem de sayısız şarkı besteledi. 1963 yılında, Jaye Posner’le evlendi.  Clown Town, A Million Miles Away, I’ll Never Be The Same gibi şarkılarının kayıtlarını, Columbia Kayıt şirketi için bu senelerede gerçekleştirdi. 65 yılında ilk çocuğu Marjorie doğdu. 21 Mayıs 1966’da, hala klasiklerden kabul edilen müthiş şarkısı “Solitary Man”i “Bang Records”la yayınladı.

25 Haziran 1966, televizyonda "American Bandstand”te ilk kez Amerika tarafından izlendi. Program esnasında söylediği şarkı “Solitary Man” büyük beğeni topladı. Aynı yıl, ilk albümü “The Feel of Neil” yayınlandı. Bu albümün orijinal başlığı, Solitary Man’di. İlerleyen yıllar boyunca, klasiklerinden kabul edilen, “Cherry Cherry, You Got to Me, I Got the Feelin' (Oh, No, No), I'm a Believer, Girl, You'll be a Woman Soon, I Thank The Lord For the Nighttime, Kentucky Woman, Shilo, gibi şarkıları yayınlandı. Bir çok şarkısıyla, liste başı olmayı başaran Neil Diamond, 70’li yıllarda, MCA Records ile çalışmaya başladığında, Song Song Blue, Cracklin’ Rosie ve Sweet Caroline gibi şarkılarıyla ün kazandı. Neil Diamond, sonradan, Sweet Caroline adlı şarkısını, Amerika’nın eski başkanlarından John F. Kennedy’nin kızı Caroline Kennedy’nin resmini Life Dergisi’nin kapağında gördükten sonra yazdığını söyledi. 1971 yılında yayınladığı “I Am… I Said” parçası İngiltere ve Amerika’da çok ses getirdi. 1977’de, I’m Glad You’re Here with me Tonight” adlı albümü yayınlandı ve bu albümde en ünlü şarkılarından olan “You Don’t Bring Me Flowers” vardı. Barbara Streisand, “Songbird” adlı albümünde bu şarkının uyarlamasını yaptı. Gary Guthrie adlı program direktörü, iki sanatçıyı bir araya getirdi ve 1978 yılında hazırlanan düet, gelmiş geçmiş en iyi düetlerden oldu. İki isim listelerde en başa vurdu.

1980 yılında Grammy Ödülleri şovunda sergiledikleri inanılmaz performans ile herkesin gözünü kamaştırdılar. 1970’lerdeki son albümünden olan “September Morn” çok ses getirdi. Barbara ve Neil, You Don’t Bring me Flowers şarkısından yola çıkıp bir film çekmeyi düşündüler ancak Neil Diamond’ın “The Jazz Singer” adlı efsanevi filminin çekimlerinin başlaması nedeniyle planlar suya düştü. Diamond bu filmde, Yussel adlı karakteri canlandırıyordu. Filmde, genç bir Yahudi kantorun müzik kariyeri yapmak için verdiği çabalar anlatılıyordu. Sert babası ve eşinin dileklerine karşı gelerek, kariyer yapmak için Kaliforniya’ya uçar. Kendisiyle aynı rüyayı paylaşan bir kadınla tanışır ve hayatında yapması gereken değişiklilere karar vermeye çalışır. Bu filmde üç tane liste başı şarkısını besteledi. Bunlar, Love on the Rocks, Hello Again ve America’dır.

Ünlü şarkıcının eserleri, yine ünlüler tarafından seslendirildi. Bunlar arasında Elvis’in seslendirdiği Sweet Caroline, And The Grass Won't Pay No Mind, Deep Purple adlı müzik takımının “Kentucky Woman”, UB 40, Red Red Wine, Urge Overkill, Girl You’ll Be A Woman Soon gibi şarkılar var. “The Jewish Elvis” olarak da tanınan Neil Diamond, gelmiş geçmiş en iyi besteci ve şarkıcılardan. 8 Kasım 2005’de yayınladığı “12 Songs” adlı yeni albümü, Neil Diamond’un hala müthiş sözler yazıp şarkılar söylediğini kanıtladı.

Neil Diamond, 6 Mayıs 2008’de yeni albümüyle geri döndü. Adı “Home Before Dark.” Albümü yine Rick Rubin adlı yapımcı ile çıkardı. Kendisinin dediğine göre, bu albüm en zor yarattığı ve çok derine indiği albümlerden biri.

Diamond, American Idol adlı müzik yarışması programında, yeni albümünden, “Pretty Amazing Grace” adlı mükemmel şarkısını seslendirdi. Heyecanla beklenen albümün piyasaya çıkmasının ardından, Neil Diamond yoğun geçecek dünya turnesine başladı. Mayıs sonu ve Haziran’da Avrupa’da konser vermeye başladı. Konser vereceği yerler arasında İngiltere, İrlanda, Hollanda ve Belçika var. Turnesine Amerika’da devam edecek olan Diamond, Kasım’a kadar konser verecek. Neil Diamond’ın Dublin, Croke Park adlı 83.000 kişilik stadyumunda 14 Haziran’da verdiği konsere gittim. 16 yaşında biri olarak benim bu konsere gitmem bazılarına ilginç geldi, ne de olsa Diamond babamın gençliğinin idolüydü… Baba – oğul bu konserde çok büyük keyif aldık. Neil Diamond, inanılmaz bir performans sergiledi. Her yaştan insanı bir araya getiren konserinde Diamond, eski ve unutulmaz klasiklerini seslendirirken, yeni albümünden de birkaç parçaya yer verdi. 67 yaşında olan Diamond, sahnede çok enerjikti ve yaklaşık iki buçuk saat boyunca aralıksız, eski ve yeni hayranlarına unutulmayacak dakikalar yaşattı. Bir gün, herhangi bir yerde, Neil Diamond’ın konserine katılma şansını yakalarsanız, hiç kaçırmayın derim!

Kaynaklar:

http://www.imdb.com/title/tt0080948/plotsummary

http://en.wikipedia.org/wiki/Neil_Diamond

http://www.iaisnd.com