Afife Jale Tiyatrosu’nda anısına yapılan bir konuşma

18 Haziran 2008 Çarşamba

Ülkenin en karanlık yıllarıydı, bizimde çamurumuz ne yazık ki bu karanlığın içinde karılıyordu. O kadar karanlıktı ki geleceğimizi, el yordamıyla arıyor, el yordamıyla kuruyor, el yordamıyla var ediyorduk.

Bu karanlığın içinde, önümüzü görmemizi, yönümüzü bulmamızı sağlayan ışığın, güneşin adıydı Simon… Salkımlarımızdaki taneleri, başaklarımızı olgunlaştırdı. Düşünmeyi, umudu, ahlakı, karşılıksız sevmeyi, insan olmayı öğretti. Ve daha nice şeyi… Tabii ki Hayal etmeyi, düş kurabilme cesaretini, insanoğlunun belki de en büyük gücü olan, hayal gücünü, düş gücünü öğretti… Yeni ve yeni olanın lezzetini anlamamızı sağladı.

İlham verici kişiliği, en karanlık günlerde, pusulamız, ışığımız oldu ve olmaya devam edecek.

Ne Olur, “Ona iyi bakın, resmine doyun. Çünkü bu görüntüsüyle, onu bir daha göremeyeceğiz.” Simon’u istediğimiz zaman görme lüksümüz elimizden alındı.

Ama aklımıza gelen yeni bir düşüncenin pırıltısından, ışığından gülecek bize eminim. İyi, doğru, güzel bir işin her parçasından göz kırpacak. Kendi ışığımızı, kendi pırıltımızı bulmaya çalıştığımız bu zorlu ve keyifli yolda, en has, en güzel, en yakışıklı yoldaşımız olacak. Eşiz zekâsı, aklı, düşünme ve görme biçimiyle karanlığa kafa tutan bütün çocukların güneşi, babası olacak.

Yeni yolun açık olsun Simon…

 

Hasan Şahintürk

Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü

Öğretim Görevlisi

 

 

 

Simon!

“… Sanki bir düş görüyorum

Bir yerde, tatlı bir yaşam geçirmiş olacağız seninle,”

Kısa ya da uzun ama kuşkusuz neşeli bir yaşam.

 “…Her şeyi hatırlıyorum, hepsi yeniden canlanıyor gözümde,”

Gülüyoruz,

Konuşuyoruz,

Yine en olmayacak şeyler için bile cesaretlendiriyorsun bizi,

İyiliğinle her şey daha aydınlık

Eskişehir’deyiz, ben uğurluyorum seni tren garından.

Gidiyorsun.

Ama kararmıyor ortalık

Biliyoruz ki aynı gökyüzü altındayız hala.

 

Seni bulduğu, seni tanıdığı için şanslı olan dünya

Şimdi biraz karanlık…

Gittiğin dünyayı aydınlatıyorsun artık.

Bense,

 “...seni düşünüyorum,

Bekliyorum, seninle gene buluşacağız, kuşkum yok bundan,

Seni hiçbir zaman yitirmemeye bakıyorum.”

                                                          

            Ezgi Uzşen

öğrencisi- oyuncu

 

Simon Telvi 1989'dan itibaren Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Oyunculuğu Ana Sanat Dalı'nda ders vermeye başlamış, derslerini 1991 tarihine kadar kesintisiz sürdürmüştür. Daha sonra bölümümüze ders vermeye ya da workshop yapmaya davet edilmiştir.  Ayrıca, üniversitemize bağlı Tiyatro Anadolu'da; Faust-Büyüklere Masal adlı oyunla, Sam Shepard'in Melekler Şehri adlı oyunu yönetmiştir.  Bölümümüz öğretim elemanları kendisini hep sevgi, saygı ve dostlukla anacaktır. 

 

Hasan Erkek

 

 

 

Geceleyin bir yıldız

nasıl kayarsa göğün

en gizli sığınağından,

ya da elma baharı nasıl dökülürse yere,

onun ruhu da öyle uzaklaştı göğsünden.

 

Boşuna değildir böyle ölümler…

Çünkü ancak

hayatı o gizemli ilk görkemiyle sevenler

sonunda tanrısal bir dinginlik içinde

derinliklere inen varlıklarının

o büyük hasadını biçebilirler.

                                              

Angelos Sikelianos

 

 

 

 

Varlığın her zaman içimizde

Gülüşün her zaman yüzümüzde

İyiye ve güzele olan inancın

Gözlerimizde olacak Simon

Sözün kulağımda hep çınlayacak

“Neler yapıyorsun? Bana güzel bir şey söyle…”

 

                                              

Ümit Aydoğdu

Öğrencisi, Anadolu Üniversitesi’nde

Öğretim Görevlisi

 

Simon’a

Ölünce bitmez;

İnsanlar onları tanıyan ve gerçekten seven insanların

Hayatları boyunca yaşarlar.

Onu gerçekten seven o kadar çok insan var ki,

Belki hepimizden daha uzun yaşayacak,

Yaşadığımız sürece hep bizimle olacak.

 

Anadolu Üniversitesi

öğrencileri

 

 

Simon’a

Sevgini sevgime kattım

Umudunu umuduma,

İnadını inadıma,

Heyecanını heyecanıma.

 

Ben taşıyacağım

Yaşamın içine

Senin bıraktıklarını.

   

Yüküm ağır,

Sensizlik zor.

 

Mustafa Turan

öğrencisi-arkadaşı

 

SİMON’a

Avuçlarında bir kelebek taşıyan

İncinmeden aramızda yaşayan

Cesur-çocuk

Bakışında gökyüzü

Nefesinde rüzgâr

Gülüşü güneş

 

Aylin Aydoğdu

Anadolu Üniversitesi’nde

Öğretim Görevlisi eski öğrencisi

SİMON TELVİ Kimdir?

Simon Telvi, 20 Eylül 1951’de İstanbul’da doğdu. 1969’da Saint Joseph Lisesi’nden mezun oldu. 1975 yılında İsrail Teknik Üniversitesi Technion Haifa’dan  Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu.

1980 yılında   Paris Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden Tiyatro Lisansı alıp, 1982-1984 yıllarında Sorbonne Nouvelle Üniversitesi’nde Tiyatro Master’ı yaptı.

1981-1982 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde, 1989-1990 yıllarında Eskişehir Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde oyunculuk ve doğaçlama dersleri verdi.

1991 tarihinde İstanbul'da düzenlenen Milletlerarası Tiyatro Enstitüsü 24.Dünya Kongresi kapsamında gerçekleşen doğaçlama çalışmalarında Pierre Debauche atölyesinde asistanlık yaptı.

 1992 -1993 yıllarında yine Eskişehir Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde doğaçlama ve dramaturji dersleri verdi.

2008 Nisan ayına kadar (hastalığı el verdiği kadar) Haliç Üniversitesi’nde Gösteri  çözümlemeleri ve doğaçlama, Yeditepe Üniversitelerinde  oyunculuk, role hazırlık ve doğaçlama eğitimi verdi.

Haliç Üniversitesi Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nde 2006'dan bu yana yüksek lisans

düzeyinde gösterim çözümlemeleri, doğaçlama etütleri derslerini yürütmekteydi. Telvi, Eugene Ionescu’nun “Délire a Deux” oyununu tercüme ederek Türkçeye kazandırdı.

Simon Telvi, oyuncunun, oyun sırasında kullandığı beyinsel ve bedensel unsurlar üzerine bir araştırma yapmaktaydı. Talebesi ve Yeditepe öğretim görevlisi arkadaşı Hasan Şahintürk buna devam edecek.