Hizbullah’ın ‘naaş’ jesti

Lübnan merkezli gerilla örgütü Hizbullah, İsrail’e bir konteynır göndererek 2006’daki II. Lübnan Savaşı’nda hayatını kaybeden İsrailli askerlerin cesetlerini verdiğini iddia etti. Geçtiğimiz pazar günü de İsrail Ordusu, Hizbullah’ın gönderdiği bir konteynırın Uluslar arası Kızılay tarafından kendilerine ulaştırıldığını açıkladı.

Hizbullah yöneticisi Vefik Safa, İsrail’de tutuklu bulunan Hizbullah casusu Lübnanlı Nesim Nisr’in serbest bırakılmasının ardından bu kararı verdiklerini açıklayarak “Temmuz 2006’daki savaşta hayatını kaybeden ve İsrail Ordusu’nun Lübnan topraklarında bırakmak zorunda kaldığı İsrailli askerlerin kalıntılarını gönderdik” dedi.

Uluslar arası Kızıl Haç Komitesi de konteynırı ve içeriğini teyit etti. Kudüs’teki Kızılay Sözcüsü Helge Kvam, Hizbullah’ın bu hareketinin kendileri için de tam bir sürpriz olduğunu belirtti.

Roş Hanikra Kontrol Noktası’ndan geçerek İsrail topraklarına giren konteynırın adli tıp değerlendirmesi için Abu Kabir Enstitüsü’ne gönderildiği açıklandı. Pazartesi akşamı itibariyle ise, üç askerin kimliğinin belirlendiği öğrenildi.

Nisr’in serbest bırakılması ise Lübnan’da büyük coşku ile karşılandı. Ülkesine gelişi televizyondan naklen yayınlanan Nisr çabalarından dolayı Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a teşekkür etti.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan İsrailli bir güvenlik yetkilisi Hizbullah’ın hareketinin bir jest olduğunu, bunun daha önceden kesinlikle kendileriyle görüşülmediğini açıkladı. Yetkili, bu jestin nedeninin tutuklu değişimi pazarlıklarda daha etkili olmak için yapıldığını düşündüklerini dile getirdi.

İsrailli yetkililer tarafından Kızıl Haç ve UNIFIL yetkililerini teslim edilen Roş Hanikra’dan geçerek Lübnan’a dönen Nesim Nisr, Hizbullah adına İsrail’de casusluk yapmaktan altı yıldır gözetim altında bulunuyordu. Nisr casusluk yapmasının nedenini kendini ‘Lübnanlı bir vatansever ve Müslüman’ olarak görmesi şeklinde açıkladı.

41 yaşındaki Nesim Nisr, daha sonradan İslamiyeti kabul eden Yahudi bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. 1991 yılında Dönüş Yasası’ndan faydalanarak İsrail’e dönmüş, ancak bunun nedeninin Siyonist duygular olmadığını, sadece hayat kalitesini yükseltmek amacında olduğunu belirtmiş.

Nisr, 2002 yılında casusluk suçlamasıyla yakalandı ve ceza anlaşması imzaladı. Altı yıl cezaevinde kaldıktan sonra bu yılın başında cezasını tamamlayan Nisr, gözaltında tutulmaya devam etti. Nisr, 2002’de yaptığı anlaşma karşılığında Hizbullah yetkililerine bazı bilgiler ve uzaktan akrabası olan yüksek rütbeli bir İsrail güvenlik yetkilisinin resimlerini verdiğini itiraf etti. Nisr’in ayrıca Hizbullah’ın olası hedefi olabilecek gaz ve elektrik santralleri ile ilgili resimler çektiği ve istihbarat topladığı belirlendi.

İsrail ve Hizbullah arasında bir süredir esir değişimi konusunda dolaylı görüşmeler yapılıyordu. Görüşmelerde asıl konuyu Temmuz 2006'da esir alınan iki İsrail askerinin, Eldad Regev ve Ehud Goldwasser’ın, serbest bırakılması oluşturuyor. İsrail daha önce de 2004'te 400 Filistinli'nin yanı sıra aralarında 23 Lübnanlının da bulunduğu 31 kişiyi serbest bırakmış, karşılığında da bir asker ile üç askerin naaşlarını almıştı.

İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, Nisr’in serbest bırakılmasının gelecekte daha fazla tutuklunun serbest bırakılacağı anlamına gelmediği belirtildi.