PESAH -2

Yahudi bayramları arasında en eskisi sayılabilecek, Pesah’tır. Bahar festivali diye de adlandırılan Pesah, İbrani takvimine göre Nisan ayının 19’una rastlamaktadır. Mısır topraklarından çıkışın yıldönümü olan Pesah’ın birinci ve yedinci günleri İsrail’de yaşayanlar için, bunlara ilave olarak ikinci ve sekizinci günleri de Diaspora’dakiler için "Yom Tov" kabul edilmişti

Kavram
23 Nisan 2008 Çarşamba

Seder

Bayram akşamı için özenle ve özellikleriyle hazırlanmış sofra düzenine "Seder" denir. Aile fertleri sinagog dönüşünde bembeyaz giysilerine bürünmüş, Pesah’ta tüm yönlerini hatırlatıcı, çarpıcı bir sofrayla karşılanırlar.

Seder’de mumlar, Hagadah, şarap ve özel Seder tabağı dikkati çeker.

Her Şabat ve her bayramda olduğu gibi "mumlar" sofrayı gururlandırır; onların ışığı ve sıcaklığı ile yapılan dualar daha samimi bir hava yaratır.

Hagadah, "Olduğu gibi oğluna anlatacaksın" da dediği için bütün hikayenin anlatılmasını ifade eder. Hagadah’nın belirli bir yazarı yoktur. Anlatılan hikayelerden kaynaklanarak derlenmiş, ritüel ve şarkılarla kutsama dualarıyla neşeli bir hale getirilmiştir. Hagadah, Şabat ve diğer bayramlarda da olduğu gibi Kiduş ile başlar.

Çocuğun sorduğu "bu gecenin diğer gecelerden farkı ne?" sorusuna:

* Diğer geceler Hametz yenebilir, ancak bu gece yalnız matsa yenir.

* Diğer geceler her türlü ot yenebilir; bu gece ise yalnızca acı otlar yenir.

* Diğer geceler yediğimiz otları tuzlu suya batırmayız, ama bu gece bunu iki defa yaparız.

* Diğer geceler yemeğimizi istediğimiz pozisyonda yiyebileceğimiz halde bu gece hepimiz bir yana yaslanarak yemeliyiz.

* Bu gecenin diğer gecelerden farkı şu ki şayet Tanrı bizi kurtarmasaydı, halen esir bir millet olacaktık diye cevap verilir.

Yemeğin yaslanmış durumda yenmesi Mişna’ya göre özgürlük sembolüdür. Bu gece, her Yahudi, zengin olsun fakir olsun özgür ve soylu sayıldığından başı dik ve özgür davranmalıdır. Yaslanmanın sola doğru olması da yemek yerken bir tersliğin doğmaması içindir. Bu yaslanık duruş; dörnt bardak şarabın içilmesi, ilk parça Matsa’nın yenmesinde ve afikoman’da mecburidir.

 

Seder Tabağı

Sofranın orta yerinde duran, içinde üç Matsasıyla üzeri örtülü Seder tabağı, bize esaret zamanlarını hatırlatır. Atalarımızın hamurun mayalanmasına bile fırsat bırakmayacak kadar acele olan kaçışlarının bir simgesidir. Bu üç Matsa’dan iki tanesi ekmek duası için her Şabat günü yapıldığı üzere Manna anısına iken, üçüncü Matsa, Mısır çıkışının anısına, felaket, fakirlik ekmeği göstergesidir.

Karpas: Mısır esaretinde atalarımızın yedikleri fakir yemeklerin anısınadır. Kereviz yaprağı veya maydanoz ile temsil edilir. Yanındaki tuzlu su ya da sirke Mısır’da dökülen gözyaşlarını simgeler.

Maror: Marul yaprakları acı yaprak tadlarıyla bize Mısır’da geçirilen acılı yılları anımsatır.

Haroset: Elma, tarçın, badem, şarapla hazırlanır; koyu kıvamlıdır. Firavun’un atalarımıza hazırlattığı inşaat harcına benzetilmek istenmiştir. Genelde elma, badem, tarçınla hazırlanmaktadır. Bazı Sefaradlar elma yerine değişik tür meyvelerden; Kuzey Afrika Yahudileri ise içine bol miktarda baharatlar ilave ederek, Yemenitler ise acı pul biber koyarak hazırlarlar.

Korban: Tapınak’ta korban edilen kuzu anısınadır. Ateşten geçirilmiş, genelde üzerinde biraz et de bulunan kemikli bir parçadır.

Haşlanmış yumurta: Bu kimilerine göre adakları hatırlatırken, bazılarınca ise yas sembolüdür. Genel düşünce ise bütün bu bayram gecesinin neşeli ortamında herşeye rağmen, tapınağın yıkılışının tekrar anımsanmasıdır.

Seder, düzenine neşe katıcı özelliklerden biri Arba Kossot dediğimiz dört bardak şarabın içilmesidir. Bu şarap kırmızı olmalı ve herkes tarafından içilmelidir. İçilecek bardak sayısının dört olması bir kesime göre Tanrı’nın kullandığı

* Sizi çıkaracağım

* Zor şeylerden geçirteceğim

* Sizi kurtaracağım

* Sizi kendim için milletim kabul edeceğim

terimlerinin dört tane olması nedeniyle dört bardak şarap içilirken; diğer yorumcular dört tsitsitin olması, Tora’nın Devarim hariç, dört bölümünün olması, Sukot’ta dört çeşit bitki kullanılması, Pesah’ta dört soru sorulmasına bağlamaktadır.

Yemenitler dört bardak yerine sizi kutsal topraklara götüreceğim terimini beş kabul edip beş bardak şarap içerler.

Arba Kossot’un uygulayanlarda yemek sırası kutsama duasından sonra ayrı bir bardağa şarap doldurulur. Bu o sofrada bulunanlar için değildir. Bu sofrada Eliyau Anavi’nin bardağı olarak bırakılır.

Bir düşünce Eliyau Anavi’nin hiç ölmediği ve Yahudileri tüm kötülüklerden kurtaracağı inancına bağlanmaktadır.

Seder’in bu bölümünde kapılar açılır; esasında bir kesime göre o gece tüm Yahudiler koruma altında olduklarından bütün tören boyunca da kapılar açık kalabilir. İhtiyacı olanın ve aç olan gelip katılması arzu edilir.

Seder Düzeninde Uygulamalar

Kaddeş: Herkesin Kiduş’a daveti.

Urhats: Ellerin yıkanması.

Karpas: Turp, kereviz, maydanoz gibi bir otun tuzlu suya batırılıp yenmesi.

Yahats: Üç matsadan ortadakinin bölünüp yarısının "Afikoman" (yani Pesah yemeğinden sonra yenen son lokma için) saklanması.

Maggid: Hikayeyi söyleyip ikinci şarap bardağıyla Tanrı’yı kutsamak.

Rotsa: Dua ederek yemekten önce ellerin yıkanması.

Motsi Matsa: Ekmek kutsama duasının ardından Matsa kutsama duasının yapılıp üstteki Matsa’dan yenmesi ve ortadaki matsanın kalan parçasından yenmesi.

Maror: Harosetle birlikte marul yaprağı yenmesi.

Koreh: Matsa, otlar, haroset bir lokma haline getirilerek yenir.

Şulhan Oreh: O gece için hazırlanan yemeğin yenmesi.

Zafon: Ortadaki Matsa’dan ayrılmış Afikoman yenir.

Bareh: Yemekten sonra üçüncü şarap kadehiyle kutsama duası.

Alel: Şarkılar eşliğinde dördüncü şarap bardağı içilir.

Nirzah: Yapılanların Tanrı tarafından kabulü için söylenen ilahileri kapsar.

Uzun senelerden beri Yahudilerin nesillerden nesillere aktardıkları, Hag ha Matsot da dediğimiz Pesah, ilk bakışta Matsa’sı ile tüm evrende karakteristik yerini bulmaktadır. Un ve su karışımıyla yapılan matsa eski çağlarda el ile yapılırken; günümüzde özel makinelerde yapılmaktadır. Kimisine göre fakirlik ekmeği, sadelik göstergesi olan Matsa’nın pişirilmesinde yoğrulmasından itibaren 18 dakika içinde son bulmalı. Zira bu süre aşıldığında unun mayalanma ihtimali ortaya çıkmaktadır.

Uygulamalar

Genel anlamda uygulamalar aynı prensip dahilinde olmakla beraber bazı farklı uygulamalar da gözlemlenebilir.

Samaritenler; halen bugün kuzu korban etme geleneğini Gerizim Dağı’nda sürdürmektedirler. Kendi takvimlerine göre Nisan’ın ayında bir kısım korban yapan; diğerleri ilahileri okuyan iki ayrı grup şeklinde Gerizim Dağı’nda toplanırlar. Hahamın işaretiyle kesilen kuzu kaşerut kuralları uygulandıktan sonra, akşam saat 8.00’de pişirilip hep birlikte şarkılar söylenerek yenilir.

Karaylar, 7 gün boyunca Pesah’ta kutlarlar (Nisan ayının 15’inde). Bu Pesah’ın normal tarihinden çok az farklıdır. Evlerini hametz’den arındırmalarına karşın gereğinde evleri dışındaki kendi mülkiyetlerinde hametz bulundurabilirler. Kendilerine özel Hagadah’ları vardır ve onu okurlar. Flaşalar, Fesiha dedikleri Pesah bayramını 15-21. günler arasında kutlarlar. Kuzu korban edip, kendilerine özel "Qita" denilen mayasız ekmeği yerler. Özellikle bol bol kahve, su ve undan yapılmış olan özel içkileri olan Celqa içerler. Süt içimi ise bazı koşullar altında serbesttir. Davul sesleri eşliğinde özel duaları vardır. Bütün bayram boyunca çalışmayıp bol bol aile ziyaretleri yaparlar.

Türkiye’de Pesah hazırlığı büyük bir temizlik heyecanı ile başlayıp, evlerin hametzlerden arındırılması, dolapların ve tüm evin parlatılmasına kadar uygulanır. Seder tüm ailenin akrabalarıyla birlikte onurlandırdığı, beklenilen bir ziyafet gibidir adeta. Pesah’ın Yom Tov günleri (ilk iki gün) özellikle iş yapılmamasına özen gösterilir. İmal edilen Matsa’sı, özel Pesah şarabı ve özel ıspanak ve prısadan yapılan Pesah’a özgü yiyeceklerle her yaşta insanın belleğinde yer bırakmıştır.

Bir bahar bayramı olarak da tanıdığımız Pesah, aynen baharın gelişiyle, tabiatın tomurcuklanıp gelişmeye başlamasıyla ortaya çıkmaktadır. Tabiat adeta yeniden doğmaktadır. Pesah aynen tabiattaki tomurcuklanmalar gibi tüm dünyaya gelişme ümit, büyüme arzuları vermektedir. Tüm ezilmi, zulüm altındaki şanssız toplumlarla ümit ışığını biraraya getirerek, hiçbir zaman özgürlük yolunda ümitsizliğe kapılmamaları mesajını vermektedir.

Pesah bir ümit mesajını tüm insanlık için getirmekte ve bir milletin ümidi ve geleceği özgürlüğünde ve Tanrı’nın kanunlarına bağlılığındadır hatırlatmasını yapmaktadır. Bir aşk ilahisi olan Şir Aşirim’in bu bayramda söylenmesi İsrailoğulları ile Tanrı arasında başlayan ve daha sonra hiç kopmayacak sevgi bağlarının, ilişkilerinin Pesah’a rastlanmasındandır.

Asırlar boyu bu bayramı Yahudiler, mutluluk, neşe içinde gururla kutlamış ve günümüze kadar özgürlük için çekilen eziyetleri yeni nesillere aktarmaktan gurur duymuştur.

Kaynakça:

Yahudilikte Kavram ve Değerler (2. Baskı)