SİNAGOGLARIMIZIN İDARİ MÜDÜRLERİ; GABAYLARIMIZ (5) /Sirkeci Sinagogu gabayı Yusuf Reyna

1933 yılında henüz beş yaşındayken ailesi ile birlikte Çanakkale’den İstanbul’a göç eden Yusuf Reyna’nın Sirkeci Sinagogu ile tanışıklığı tam 55 sene öncesine uzanıyor. O dönemlerde senede üç ay yalnızca Yamim Noraim günlerinde ibadete açık olan sinagog günümüzde başta Gabay Yusuf Reyna olmak üzere çalışma arkadaşlarının da katkılarıyla hizmet etmekte

Sibel KONFİNO Toplum
2 Nisan 2008 Çarşamba

Anadolu’dan gelen Yahudilerin ilk yerleşim yeri olan Sirkeci’de bulunan sinagog 19. yüzyılda Rus, Polonya, Avusturya-Macaristan ve Ukraynalı azınlıklar tarafından kuruldu. O zamanlar Sirkeci Sinagogu’na bağlı olan Çorapçı Han Sinagogu ve uzun zaman önce yıkılan Yedikule Sinagogu  bölgedeki ihtiyacı ancak karşılıyordu.

Sirkeci Sinagogu ile tanıştığınız günlere gidelim…

Beş yaşında Sirkeci’ye taşınınca bu sinagoga gelmeye başladık. 12 yaşına geldiğim zaman rahmetli Hazan Vitali Magriso beni oluşturduğu koroya dahil etti.

Eskiden burada 1400 aile yaşardı ve çevre sinagogları yeterli gelmezdi. Özellikle bayram günlerinde büyük bir mekana sahip olan Azeri Sineması kiralanır ve dualar orada gerçekleşirdi. Devrin gabayı Avram Geron idi. Oğlu çok güzel şofar çalardı. Benim de şofara özel bir ilgim vardı. 14-15 yaşımdan askere gidene kadar bu görevi devraldım.

1958-1960 yıllarında Galata’ya, Taksim’e, Şişli’ye göçler başlayınca  yahidlerde de aynı oranda azalma oldu.

Gabaylığa ne zaman başladınız?

1958 yılında gabay Yuda Benmeleh ve Yako Pavon’un yanında gabaylığı öğrenmeye başladım. 1970 senesinde ise görevi devraldım. İş yerim Çorapçı Han’a çok yakın olduğundan hafta arası dualar için oradaki sinagoga gidiyordum. Hem Çorapçı Han, hem Sirkeci Sinagogu ile ilgilenmek yorucu oluyordu. İki yere yetişemeyecek duruma geldiğimde arkadaşım Jak Gülerşen, Çorapçı Han Sinagogu’nu emanet aldı. Ben de Sirkeci Sinagogu ile daha yakından ilgilenmeye başladım.

Gabaylığın gerektirdikleri nelerdir?

Her şeyden önce gelen misafiri onurlandırmaya çalışırız. Hak geçmemesine çok dikkat ederiz. Ayrıca “aftara”yı almaya gücü yetmeyene de bir şans verilmesi gerektiğini düşündüğüm bir uygulama başlattım. Bu sayede kalben o insanları da rahatlatmış oluyoruz. Güleryüzlü ve verici olmak da biz gabaylar için çok önemli unsurlardır. Yaşı ilerlemiş yahidlerin yanı sıra gençleri de onurlandırmaya, “teva”ya davet etmeye dikkat ediyoruz. Gabaylık sadece vitrinde oturmak ve duayı yönetmek değildir. Gabay her işin altına elini koymalı. Sinagogun her türlü problemiyle ilgilenmeli, sorunları çözebilme yeteneğine sahip olmalıdır.

Bir yahid sinagogun kapısından içeri adımını attığı an nasıl bir ilgi ile karşılaşmalı?

Öncelikle yakın ve samimi bir tavır içerisinde karşılanmalı ve kendini çok rahat hissetmeli. Biz gabaylar da onlarla sıcak bir ilgi içinde olmalıyız. Sinagogdan giren herkesin elini alarak önce hatırını sorar daha sonra oturacak yer gösteririz. Buraya gelen, kendini evine gelmiş gibi hissetmeli, sosyalleşmeli ve huzur bulmalı. Tüm bunları sağlamak da bizim görevimiz.

Görevi devraldığınız günden bugüne sinagogda ne gibi değişiklikler oldu?

18-20 kişiye düşen bir yahid kitlesi vardı ve sinagogu ayakta tutmamız gerekiyordu. Mekanımız çok eskimişti, rutubet kokuyordu. İlk olarak lambrileri yapmaya başladık. Arkadaşım Salvator Siliki ile fazla harcama yapmamak için her işe kendimiz koşuyorduk. Bir süre sonra soba ile ısınamamaya başladık; Alarko sayesinde sinagogumuza klimalar taktırdık. Halılarımızı yavaş yavaş kendi imkanlarımızla yeniledik. Kuyu suyu kullanıyorduk. Yedi sene uğraştıktan sonra şehir suyuna da kavuştuk. Telefonumuz bile yoktu. O zamanlar bu işlemler vakit alırdı, uzardı. Uğraştık onu da başardık. İskemlelerimiz tahtadan ve çok eskiydi. Bir dua sonrası yaptığımız bir konuşma neticesinde yahidlerimizin de desteğiyle onları da değiştirdik.

Hangi günler açıksınız? Daha fazla yahide ulaşmak için neler yapmaktasınız?

Şabat günleri ve bayramlarda açığız. Yahidlerimize kendimizi unutturmamak için özellikle bayramlarda tebrik kartları yolluyoruz, kimi zaman birebir telefonla ulaşıyoruz. Yönetim kurulu olarak ailelerimizi ve yakınlarımızı dualara davet ediyoruz. Elimizden geldiğince sinagogumuzu ayakta tutmaya çalışıyoruz.

Düğün, Bar-Mitzva, Bat-Mitzva gibi güzel kutlamalar için Sirkeci Sinagogu bir seçenek midir?

Elbette. Bugüne dek birçok Bar-Mitzva ve Bat-Mitzva gerçekleştirdik. Hatta 2005 yılında tadilat dolayısıyla bir süre kapalı olan kapılarımızı bir Bar-Mitzva ile tekrardan ibadete açtık. Arzu eden herkesin iyi günlerini hep birlikte kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

Son sözünüzü alalım…

Zamanında bu bölgede ikamet etmiş eski Sirkecilileri de aramızda görmek isteriz. Gelsinler sinagogumuzu ziyaret etsinler. Sinagogun eski haline tanık oldukları için bugünkü durumunu da görsünler, eski hatıraları canlandırsınlar. Onları ağırlamaktan ve bir şeyler paylaşmaktan büyük keyif alacağımızdan emin olsunlar.