YENİ VAKIFLAR KANUNU KABUL EDİLDİ

Perspektif
12 Mart 2008 Çarşamba

5737 Sayılı Yeni Vakıflar Kanunu Cumhurbaşkanı’nın onaylamasının ardından Resmi Gazetede Yayınlanarak 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe girdi. Aynı Kanun  9.11.2006 tarihinde Meclis Genel Kurulunda kabul edilerek dönemin Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulmuş ancak Cumhurbaşkanı’nın Kanunun Cemaat Vakıfları ile ilgili 9 maddesini Veto etmesi  nedeniyle T.B.M.M.ne iade edilmişti. Bu Kanunla getirilen birçok yenilik yanında Gayrimüslim Cemaat Vakıfları mülkiyetleri ellerinden alınmış bir kısım taşınmazını daha geri alabilecek

Av. Yuda REYNA - Av. Ester ZONANA

5737 Sayılı Yeni Vakıflar Kanunu Cumhurbaşkanı’nın onaylamasının ardından Resmi Gazetede Yayınlanarak 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe girdi. Aynı Kanun  9.11.2006 tarihinde Meclis Genel Kurulunda kabul edilerek dönemin Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulmuş ancak Cumhurbaşkanı’nın Kanunun Cemaat Vakıfları ile ilgili 9 maddesini Veto etmesi  nedeniyle T.B.M.M.ne iade edilmişti.

Yeni Vakıflar Kanunu, insan hakları bağlamında, Gayrimüslim Cemaatlerin tüm taleplerini  karşılamasa da geçmiş dönem uygulamalarına  bakıldığında,  bu yolda önemli bir adım  olduğu inkar edilemez.

5737 sayılı Yeni  Vakıflar Kanununun   Cemaat Vakıfları ile ilgili bazı önemli hükümlerini şöyle sıralayabiliriz:

I) Vakıflar, mal edinebilirler. Malları üzerinde her türlü tasarrufta bulunabilirler. Bu hüküm 2002 yılında kabul edilen kanunda da aynen mevcuttur. Bu kanunla Cemaat Vakıfları 2002 yılından beri taşınmaz satın alabilmekte, satabilmekte  ve mülkiyetten doğan diğer tasarruflarda bulunabilmekte idi. Aynı hüküm bu kanunda da korunmuştur.

II) Cemaat vakıflarının 1936 yılında verdikleri  beyannamelerinde kayıtlı olan ve halen kendi tasarruflarında bulunan birçok taşınmazı mevcuttur. Bunlardan çoğunun tapusu cemaat adına kayıtlı değildir. Cemaat adına kayıtlı olmayan bu taşınmazların bazıları (takma adlarla veya din büyükleri adına) tapuya tescil edilmişlerdir. Yeni Vakıflar Kanunu ile bu taşınmazlar tapuya vakıfları adına kaydedilebileceklerdir.  

III) Ayrıca, 1936 Beyannamesinden sonra Cemaat Vakıfları tarafından  SATIN ALINMIŞ, Cemaat Vakıflarına VASİYET  edilmiş veya BA/IŞLANMIŞ taşınmazlardan tapu kayıtları iptal edilerek eski maliklerinin, Hazinenin  veya Vakıflar Bölge Müdürlüğünün mülkiyetine geçmiş olan  taşınmazlar için bir çözüm getirilmiştir. Bunlar 18 ay içinde başvurulması halinde, Vakıflar Meclisi kararı ile Tapuda Cemaat Vakfı adına kaydedilebileceklerdir.

IV) Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yöneticisi olmayan ve o semtte oturan cemaati kalmayan vakıfları 2762 sayılı Vakıflar Kanununa dayanarak zaptetmiş ve kendi idaresine  almıştır. Bu vakıflara  MAZBUT VAKIFLAR demiştir. Yeni Kanun “bu vakıflara tekrar yönetici seçimi ve ataması yapılamaz” diyerek bu vakıfların canlandırılması ve bu vakıflara ait taşınmazların  iadesi yolunu tamamen kapatmıştır.

Türk Musevi cemaatine ait 21  adet sinagog vakfı bu şekilde Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresine geçmiştir. Bunlardan birkaç tanesi İstanbul’da (Balat’ta Çana, İstipol, Kasturya) , geri kalanı da Anadolu’nun muhtelif şehirlerindedir.( Edirne, Gaziantep, Bergama, Tire, Ödemiş, Aydın, Çorlu , Urfa, v.s. )

Bu maddelerde Cemaat Vakıflarının beklentilerini karşılamayan husus Yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçmiş olan Mazbut Vakıflara ait taşınmazlar ile Mülkiyeti Belediyelere veya 3. kişilere geçmiş olan taşınmazların iade edilmeyecekleridir.

V) Bu kanunun tepki çeken en önemli maddelerinden biri de mütekabiliyet ilkesidir. Bu kanunla mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesi saklı tutulmuştur. Mütekabiliyet Uluslararası Hukukta yabancılara uygulanan bir ilkedir. Bu hükümle devlet kendi vatandaşına yabancı muamelesi yapmış olmaktadır.

VI) Vakıflara ait HAYRAT taşınmazlar (ibadethane, okul, hastane v.s.) haczedilemez, rehnedilemez.

VII) Cemaat vakıflarının bazılarında (vakıf şerhi) mevcut olup, bu şerhin kaldırılması için talep tarihindeki emlak vergisi ve değerinin %10 nu ödemek yeterli olacaktır.

VIII) Vakıflar, iktisadi işletme ve şirket kurabilirler. Kurulmuş şirketlere ortak olabilirler.

IX) Vakıf senedinde yazılı olduğu taktirde vakıflar uluslararası faaliyette bulunabilirler. Ancak hiçbir Cemaat Vakfının vakıf senedi yoktur. Bu Cemaat Vakıflarına yönelik  kısıtlama eski mevzuatta yer almamıştı.

X) Bütün vakıflar her yıl ( Haziran sonuna kadar )  BEYANNAME vermek zorundadır.

XI) Tüm vakıflarda İÇ DENETİM esası konmuştur. İç denetim en az yılda bir yapılır ve sonuçları 2 ay içinde Genel Müdürlüğe bildirilir.

Bu denetim (Bağımsız denetim kuruluşlarına) da yaptırılabilir

XII) Bir yenilik olarak Yeni Kanunun 77 inci maddesinde (Vakıf kültürünü araştırmak, geliştirmek ve desteklemek amacıyla) gerçek ve Tüzel kişiler Vakıflara SPONSORLUK yapabileceklerdir. Vakıf malların onarımı ve restorasyonu için yapılacak olan bu harcamalar Gelir ve Kurumlar Vergisinden mahsup edilecektir. Ayrıca Cemaat Vakıfları Reklam alabileceklerdir.

XIII) Vakıflara bağışlanan taşınır ve taşınmaz mallar Veraset ve İntikal vergisinden muaf tutulmuştur.