Toplumumuz değerli bir bireyini kaybetti

Hahambaşılık Onursal Müşaviri, gazetemiz yazarlarından değerli insan Eli Perahya’yı 29 Şubat Cuma günü kaybettik. Eli Perahya hayatı süresince bir çok sosyal kurum ve kuruluşta görev almıştı. Perahya uzun yıllar uzman muhasebeci ve mali müşavir olarak çalıştı. Judeo Espanyol dilini yaşatmak için çalışmalar yaptı.

Toplum
5 Mart 2008 Çarşamba

Perahya, 3 Mart Pazartesi günü Neve Şalom Sinagogu’nda başta Hahambaşı Rav İsak Haleva olmak üzere  sevenlerinin ve dostlarının hazır bulundukları  dini törenin ardından  Kadıköy Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı. Törende Türkiye Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya, Perahya’nın örnek kişiliğine  değinen  bir konuşma yaptı.  Gazetemiz yazarlarından Klara Perahya ile evli olan Eli Perahya, üç çocuk, altı torun ve dört küçük torun sahibiydi.

Ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.

Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya’nın Neve Şalom Sinagogu’ndaki konuşması

Bu gün hepimizin sevdiği ve saydığı Eli Perahya  ağabeyimizi  son yolculuğuna uğurlamak üzere burada bulunuyoruz.  Eli Perahya’yı nasıl tanıtmalıyım veya nasıl tanımlamalıyım diye düşündüğümde aklıma gelen tabir “bilge” oldu. Kanaatimce Eli Perahya ile birlikte sakin kişilikli, kendisine danışıldığında yol gösteren, fikrini belirten konulara yapıcı yaklaşan, neredeyse her konuda yorum yapabilen kendine durumdan vazife çıkartıp başkalarının işine  karışmayan “ akil adamlar” neslinin son örneklerindendi. Bu tanımlamamdan, kimse Eli Perahya’nın çağdaş olmayan bir kişi olduğu anlamını çıkarmamalı. Fiziki olarak ileri yaşına rağmen sürekli kitap, bilimsel ve politik mecmualar okuyan ayrıca gazeteleri takip eden Eli ağabey, fikir ve görüşleriyle çağa ayak uyduran bir büyüğümüzdü.

Onu tanıma ve ilişkide bulunma imkanı bulduğum ömrünün son otuz yılında kendisinin ne denli mütevazi bir şahsiyet olduğuna tanık oldum. Aramızdaki önemli yaş farkına rağmen kendisiyle diyaloga girmem her zaman çok kolay olmuştur.

Başarılı bir mali müşavir olan Perahya, 17 yaşında başladığı muhasebecilik mesleğini daha sonra serbest muhasebeci mali müşavir olarak sürdürdü. Bu dönem zarfında çok gencin bu meslekte yetişmeleri için onlara rehber oldu. Mesleğini büyük zevkle yaptığını tahmin ediyorum. 10 yıl önce derneklerle ilgili yeni bir mali kanun çıktığında Resmi Gazeteyi halen günü gününe takip ettiğinden beni bu konuda aydınlatan ilk kişi oldu.  En önemli özelliklerinden biri de tutuğu not defterleriydi.

Dinlediği bir konferans, seyrettiği bir film veya tiyatro, okuduğu bir kitap veya içinde bulunduğu bir sohbetten sonra kayda değer bulduğu sözleri ve fikirleri not ettiğini söylerdi. Bir araştırma konusu bile olabilecek bu notların tamamı Eli Perahya’nın kültür birikiminin bir yansımasını da oluşturabilir. Eli Perahya, cemaatimize uzun yıllar müşavir olarak hizmet verdi. 1957 yılında davet edildiği bu görevi 26 yıl boyunca 1983 yılına dek sürdürdü. Özellikle mali konularda cemaatimize yol gösteren Perahya,  çağdaş şekilde bir bütçenin yapılandırılmasına da önemli katkıda bulundu. 1931 yılında gençlik kollarına katıldığı Fakirleri Koruma Derneği’nin yönetiminde uzun yıllar görev aldı. 1974-76 yıllarında derneğin başkanlık görevini üstlendi. Eli Perahya ile çalışmak o kadar önemli ve gurur vericiydi ki, yönetimde görev alan biri kendi sosyal yaşamında FKD yönetim kurulunda görev almış olmayı değil de, Eli Perahya’nın başkanlığındaki yönetim kurulunda görev yapmış olmayı çok daha önemli ve gurur verici olarak tanımlardı.

 İnsanlar hayal ettikleri ve yeni şeyler yapmayı planladıkları sürece genç kalırlar. Değerli dostlar, 95 yaşında yitirdiğimiz Eli Perahya, son günlerine kadar düzenli olarak Şalom Gazetesi’nde Judeo Espanyol dilinde yazılarını yazmayı sürdürdü.  Birkaç yıl önce eşi Klara ile birlikte Judeo Espanyol/ Fransızca bir sözlük hazırladı. Dünyanın dört bir yanında bilim adamlarının düzenlediği Judeo- Espanyol dil ve kültürünü konu alan sayısız kongreye ve sempozyuma katıldı. Eli ağabey, yıllarca şehrimize gelen kültür adamlarını her zaman eşi Klara ile birlikte evlerinde ağırlamaktan büyük haz duydu. Bu tür konukları hiç tereddüt etmeden kabul ederdi.  Eli Perahya’nın çocuklarını tanıma olanağı bulamadım. Üçü de aileleriyle birlikte yurt dışında yaşıyorlar. Onları  eşi Klara ile yaptığı uzun süreli yurt dışı seyahatlerinde ziyaret ederdi.

Eşi Klara ile olan ilişkileri bence sayısız çifte örnek olması gereken bir birliktelikti. Çocukları Lina, David ve Elsa damat ve gelinleri Maurice , Broni ve Vitali, torunları, küçük torunları eşi Klara hepimizin sevdiği değer verdiği babanız, dedeniz, eşiniz değerli büyüğümüz Eli Perahya’yı son yolculuğuna uğurlarken yaşamış olduğu dolu dolu hayatı gördüğümüz için, mutlu, artık aramızda olmadığı için ise üzgünüz.

Sizler de bizler de kendisini çok özleyeceğiz. Ancak Eli’nin yokluğunda Klara’ya daha da yakın olacağımızı ifade etmek istiyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Cennet, Eli ağabeyimize mekan olsun...

Dostlarının kaleminden...

“Eli Perahya hepimiz için bir idoldü”

İnsanlar vardır, doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanlar için yaşarlar ve doğru işler yaparlar. Deniz feneri gibi herkese yol gösteririler. Ailenin bir parçası olurlar ve bizler için daima oradadırlar.

İşte Eli Perahya da böyle bir adamdı; yol gösterici, lider; ama en önemlisi de aileden...

Eli Perahya’yı ilk gençlik yıllarımda Baruh amcam ve Sonya yengemin arkadaşları olarak tanıdım. O zamanlar Pinto ailesinin Klara’sı ve Eli’si vardı. İki aile, her zaman yan yana, omuz omuzaydı. Yıllar sonra eşim Eti’yle katıldığımız davetlerde onlarla bir araya gelmeye başladık. Cemaatin daha üst kademelerinde çalışmam için durmaksızın ısrar etmeye ve fikir vermeye başlamıştı. Zaman içinde dilediği olduktan sonra da yol göstericiliğinden asla vazgeçmedi. Koca bir çınar gibi beni gölgesinde dinlendirdi, zaman zaman serinletti,  her zaman “buradayım”, dedi. Eli Perahya; benim için bir lider, bir ağabey, bir öğretmen, bir idoldü. Yalnız benim için değil, Eli Perahya hepimiz için bir idoldü.

Onun için doksan yaşını aşkın olan ömründe hiçbir değer,  Türk Musevi Cemaati’nin önüne geçemedi. Daima cemaati için çalıştı, elinden gelenin fazlasını yaptı ve zamanı geldiğinde görevi başkalarına teslim etmeyi bildi. Yetmiş yaşına geldiği gün, cemaatteki tüm görevlerinden istifa etti: “Haydi bakalım gençler, görev artık sizindir” diyerek başka bir konuda önder olmayı başardı. Bize görev almak kadar, görevi zamanında vermeyi de yine o öğretti.

O zamanın gençleri, bugünün yaşlıları olan bizleri göreve getiren, bize yetki ve sorumluluklar veren, hayatı öğreten bir lideri kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim.

Yaşama veda etmeden üç ay kadar önce eşim Eti’yle onları ziyarete gitmiştik. Bu ziyaretler her zaman hem Eti,  hem de benim için büyük bir zenginlik olmuştur. O gün de oturmuş ve Sevgili Eli’yle cemaatle ilgili fikir alışverişinde bulunmuştuk. Bilgi ve tecrübesinin enginliğiyle, insanı her zaman şaşırtırdı. O gün de parlak zekası, hiç yorulmamış yüreği ve ileri görüşlülüğüyle yine doğru teşhislerde bulunmuş ve bizi bir kez daha şaşırtmayı başarmıştı.

Eli Perahya ile  yapılan her sohbet, ondan feyz almak için eşsiz bir zamandı. Yaşamını ona adamış, tatlı, güler yüzlü, güzel eşi Klara’ nın varlığı onu her zaman çok mutlu etti.

Eli Klara’sız , Klara da Eli’siz olmazdı.Onların insanlara verdiği sevgi, moral; gösterdikleri yakınlık da en az varlıkları kadar eşsizdi. İkisinin dostluğuna sahip olmak, Eti ve benim için adeta büyük bir hazineydi.

Eli; tıpkı eskisi gibi elinde kemanı, dilinde nükteli sözleriyle, güler yüzü ve derin bakışlarıyla, anlattığı güzel fıkraları ve her şeyden önemlisi liderlik vasfıyla her zaman yanımızda ve arkamda olmaya devam edecek.

Beni cemaatime hizmet etmeye yönlendiren ağabeyimi ebedi istirahatına uğurlarken, bu cemaatte daha nice Eli Perahya’ların yetişmesini gönülden diliyorum.

Bensiyon PİNTO
Onursal Başkan

Eli Perahya ile 56 Yılın Bilançosu

Baba yadigarı bir dost, bir büyük, mesai arkadaşı ve ortak, nikah şahidimiz, yol göstericimiz, üstadımız, ışık veren, örnek bilge insan, büyük bir entelektüel, yokluğu çok acı veren,  çok yakın  (aramızdaki yaş farkına rağmen) bir dostum ….

İnsanlar vardır, derin izler bırakırlar varlıklarıyla, başka insanların yaşamında; bilgelikleriyle, deneyimleriyle, mantıkları ve görüşleriyle…

İnsanlar vardır, başka insanları zenginleştirirler, kendi içsel zenginlikleriyle…

İnsanlar vardır, sevgiyi ve güzelliği çoğaltırlar ve daha çok hissettirirler, içten dostluklarıyla… Aydınlatırlar başka insanları, kendi ışıklarıyla…

İşte Eli Perahya;  yukarıda anlattığım her zaman bulunması zor olan, bu insanlardandı.

Kendisini bir çocuk olarak, o zamanın tabiriyle serbest çalışan Maliye Hesap Uzmanı Babam rahmetli Müfit Kutlan’ın arkadaşı ve iş ortağı olarak tanıdım.

1952 yılında babam bürosunu kurduktan sonra ortak mesaiye başlamışlar.

Babamın vefat tarihi 1995 yılına kadar birçok müessesede beraber mali müşavirlik yaptılar.

1990 yılında ben de aynı büroda çalışmaya başladım. 1995 yılında babamın vefatını müteakip çok yakın zamana kadar kendisi ile ortak mesaimiz oldu.

İlk çalışmaya başladığımda, bana en büyük sermayemizin ismimiz olduğunu ve bu imtiyazın üzerinde dikkat etmem gereken en önemli şey olduğunu söylediğini hiç unutmadım.

Benim için başıma gelecek en güzel şeydi, bu ortak çalışma… Üniversitedeki faaliyetimi de zenginleştirdi fikirleri ve manevi desteği ile…

Kendisi sayesinde çok değerli dostluklar kurduk, onun değerli dostlarıyla…

56 yıl süren bu ortak mesaide bir tek gün dahi üzücü bir hadise cereyan etmedi. İstikrarlı, saygılı, dürüst, örnek alınması gerekli, sevgi dolu ve kaliteli bu ilişki her geçen yıl daha zenginleşti.

Eli Perahya’ nın çalışma sistematiği, olaylara yaklaşımı, olayları takibi, olayları akıl süzgecinden geçirip analiz etmesi, her zaman adil ve dürüst davranması ve her fırsatta mantığı kullanması beni farklı bir şekilde büyülemiştir.

O kadar ki, kendime bir öğreti çıkardım, önemli mali konularda bir görüş vermeden, Perahya nasıl düşünürdü diye kendi kendime sormadan, görüşü nihai hale getirmemeye başlar oldum.

Böyle bir mantık insanı, aynı zamanda gönül zengini uluslararası bir entelektüeldi.

Diyordu ki; Kumların Örttüğü Yollar isimli kitaba verdiği şiirlerde  “…fakir o ki yalnız kendini düşünen…”  veya  “ … Ne kadar acıklıdır çiçeksiz bir ev. Ne kadar anlamsızdır kitapsız bir ev .”

Eli Perahya ve Babamın ışık ve fikirleriyle bugün Müfit Kutlan ve Oğulları Müşavirlik Hizmetleri A.Ş. , Kutlan & Sumer Yeminli Mali Müşavirlik Ltd.Şti. , Kutlan & Sumer Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Denetim Hizmetleri A.Ş. olmak üzere üç şirket hizmet veriyor. Tüm çalışanlar Eli Perahya’ yı biliyor ve belleklerinde yaşatıyorlar.

Bu anlamda hiç bir şey ölmüyor, her şey yaşıyor.

Eli Perahya ile bu yaşamda yollarımız kesiştiği için, ben ve ailem, yüce yaradana şükran borçluyuz.

Prof. Dr. Serhat KUTLAN Yeminli Mali Müşavir