Berta Brudo aramızdan ayrıldı

Şair, yazar, şarkı sözü yazarı, karikatürist Berta Ö. Brudo, 21 Şubat Perşembe günü aramızdan ayrıldı

Toplum
27 Şubat 2008 Çarşamba

Şiirleriyle sevenlerinin gönlünde yaşayacak olan Berta Bensusen Özgün Brudo, 1926 yılında Çanakkale’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini orada tamamladıktan sonra İstanbul Işık Lisesi’nde yatılı okudu. Mezuniyetinin ardından  yaklaşık beş yıl kadar  Şark Sigorta’da çalıştı. 1952 yılında Leon Brudo ile hayatını birleştirdi.

Brudo 1986’da “Berta’nın şiirleri” ve 1991’de  “Beşyüz Yılın Destanı” adlı şiir  kitaplarının yanı sıra 1998’de anılarına yer verdiği  “Yedi Nesil Öncesinden Günümüze Yolculuk”   kitabı  var. Ayrıca “Diojen” adlı bir karikatür albümü olan Brudo, MESAM ve İSESAM üyesiydi.

Berta Brudo’nun ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz. 

Arşivimizden Berta Brudo’nun el yazısıyla  bulduğumuz bir mektup şu cümle ile son buluyordu. “Son Teselli” adındaki şiirimi ilginize sunarak imkanınız nisbetinde yazarsanız memnun olurum…”  Yazar bu dizeleri 2.  Dünya Savaşı yıllarında   kaleme almış ve halen güncelliğini koruduğuna inanıyordu. Berta Brudo’yu “Son Teselli” şiirini yayınlayarak bir kez daha anmak istiyoruz.

Bir yıldız kaydı
Berta B. Ö. Brudo pırıltılarını ekerek dünyamıza...

Beki L. BAHAR

Bir yıldız  kaydı derler Sanat Kültür Dünyası’ndan biri ayrıldığında aramızdan. Yıllar yılı ben de bu başlığı kullandım bu konuda yazdığımda… Bir yıldız kaydığında bir kara boşluk bırakır arkasında. Oysa Berta Brudo’nun yorgun bedeni, kafası, ruhu yenik düşerken yaşama, pırıltılarını ekerek ayrıldı dünyamızdan.

Çok yönlü bir sanatkârdı Brudo… Karikatürde ödülleri vardı.. Karikatür, güncel izlenimleri derin bir bilgi potasında değerlendirerek az bir çizgiyle tebessüm ettirirken düşündüren sanat. Gene de kuşkusuz şair yönü daha bir ağır basardı. Şiirinde de karikatür gibi,  azda özü verebileceğine inanırdı… Verirdi.

Bir kitaba bedeldir/bazen bir iki satır./  Bir şiiri kısaca/ bir mısra da yaratır

Bir beyit, bir mısra, bir kıta bazen bir deyim olur halkın dilinde ölümsüzleşerek. Bu dörtlüğü “ Ters görüntüler” adlı şiirinden aldım. Şiirin son dörtlüğü de Doğa’yla insanı sevgi hoşgörü açısından karşılaştırır, sorgular bir isyan havasında

Kayalıklarda bile/ biterken yeşillikler/ Neden katı kalplerde/ Filizlenmez sevgiler.

“Mayasında var ilkin ben der insanlar… Derdimizi küçümser paylaşmaz en yakınımız bile zaman olur bencilleşir de Sevgi dolu daha bir duygusal şair ruhumu sarsar bu tutum bu davranışlar. “Kime ne”adlı, şiiri insanlara serzeniş havasında başlar.

Bağrımdaki taştan/ Gözümdeki yaştan/

Gönlümdeki kordan/ Gurbetteki yardan/ kime ne?

Ozan kimliğiyle seslenir noktalar kapatır konuyu.

Ben bir ozanmışım/Çizmişim yazmışım/Kime ne?

Bu dokunaklı şiirini Nino Varon beğendi besteledi. İyi de oldu.  Beste de yerini buldu. Halka ulaştı. Şiir okuyan mı var günümüzde? “Holokost’tan sonra artık şiir yazılamaz” öyle demişti ünlü ozan Theodor Adorno” yanılmış. Şiir ilk ortaya çıkan edebiyat türü Nazi kamplarında hem de çocuklar bile sürdürdü… Evet yazan çok, okuyan yok. Hem en acıklısı şiir şaire göre değerlendiriliyor günümüzde isminin önünde anti sözcülüğüyle başlayan bu sıfatı kondurabilen şair ön plana çıkıyor isim yapıyor. Uluslar arası kitapla ilgili toplantılara organizasyonlara gönderiliyor vb… Ama yarına şair, yazar olarak kalabilecekler mi? işte bu şüpheli…

“Tükenince nefesim/ duyulsun sonsuza dek/ şiirimdeki sesim!” Son bir dilek gibidir bu mısralar.

Köklü aydın  Çanakkaleli bir aileden, vatansever, Atatürk hayranı saygın gerçek bir şairdi Berta Brudo” Yedi Nesil Öncesinden Günümüze Yolculuk” adlı yapıtı kendi yaşam öyküsünü de içeren belgeler ve resimlerle son iki yüzyılda bir Yahudi kesimin yaşamından bir değerli sosyal tarihi derlemedir.

“Bahar Destanı” şiiri yaşam sonrasında insanın umudunu beklentisini yansıtır.

Buluruz belki bir gün yaşamın ötesinde/Unutulmuş baharı cennet bahçelerinde…

21 Şubat günü toprağa verdiğimiz sevgili arkadaşım Berta Brudo’ya “ Allah Rahmet eylesin” diyor vedalaşıyorum. Ölüleri dinlerine göre değişik sözlerle yad etmeyi kabullenemediğimden.. Tek bir Yaradan’a inanıyorsa kişi ve eşit sayıyorsa tüm insanları neden ölüleri ayırır ki?