Anadolu halk inançları ekseninde Yahudilik

“Türkiye Yahudiliği”, “Anadolu Halk İnançları”nı akademik bir ortamda anlama ve onu sunma platformu olmayı hedefleyen “Kırkbudak” dergisinin Güz 2007 sayısının konusu. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan on ikinci sayının içeriğini, bu sayıda sütunlarımıza taşıyoruz. Arzu eden okurlarımız önümüzdeki günlerde dergiyi, Gözlem Yayınevi’nden temin edebilirler

Perspektif
20 Şubat 2008 Çarşamba

Kırkbudak, Türkiye'de belki de her zaman siyasal yaşamdan tarihe, günlük matbuattan televizyon dizilerine kadar sıkça suiistimal edilen bir konuyu kendine dosya konusu seçmiş bulunuyor. Bununla birlikte Kırkbudak ilk sayıdan beri sergilediği duruşuyla konuyu "Anadolu Halk İnançları" ekseninde ele almaktan ötürü aslında bir ilki de gerçekleştirmiş oluyor. Güz 2007 sayısıyla Kırkbudak, Türkiye Yahudiliğini, suiistimal edildiği alanlar üzerinden veya daha karşı türden bir ayrımcılıkla yeri geldiğinde başvurulan "bu toprakların zenginliklerinden biri" bakışıyla değil, olduğu gibi ele alınmasına aracılık ediyor.

Görece içine kapalı toplum yapısıyla Türk Yahudileri, çok uzun yıllardır bu toprakların "yerli" unsurlarından birini meydana getirmekte. Bununla birlikte son yıllara kadar Türkiye'de Yahudiler ve Yahudilikle ilgili çalışmaların son derece mahdut olduğunu görmekteyiz. Literatüre katkı yapma hedefi güden Kırkbudak dergisinin bu konudaki mütevazı hassasiyeti de bu noktadan ileri gelmektedir.

Bu anlamda Türkiye Yahudiliği'ni mümkün olan farklı yönlerinden ele almaya gayret ettiğimiz bu sayımızda yazarlarımızın ortaya, hedeflediğimiz ölçüde bir çalışma koyduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Dosya konumuz dâhilinde ilk makale Z. Nilüfer Nahya'ya ait. Tarihten önemli bir sayfa açarak, bugün izlerine rastlamanın neredeyse mümkün olmadığı Romanyot Yahudilerini konu edinmektedir. Türkiye Yahudiliğinin geçmişine döndüğümüzde karşılaşabileceğimiz kıymetli bir noktayı ele almakta ve Sefarad Yahudilerinin göçünün ardından nasıl ortadan kayboldukları hakkında bizlere bir fikir vermektedir.

Bu makaleyi takiben Karen Gerson Şarhon, Türkiye Yahudiliğinin belki de en kıymetli kültürel hazinesi olan Ladino (veya Judeo Espanyol) diliyle ilgili bizi bilgilendirmektedir. Kaybolmakta olan bu dilin tarihçesi ve bugünü hakkında genel bir bilgi edinmemizi sağlayan bu çalışmayı, Derya Agiş'in yine Ladino dilindeki deyim ve atasözlerinden yararlanarak yaptığı nazar inancı incelemesi takip etmektedir. Bu inceleme, hem dil üzerinden bu tip bir araştırmanın nasıl yapılabileceği konusu hakkında örnek oluşturmakta hem de Türkiye Yahudileri çalışmasının bütününe katkı sağlayabilecek dikkate değer bir araştırma ortaya koymaktadır.

Mahir Ünsal Eriş'in Rabi Nisim Behar'ın "La Kaza Cudia(Yahudi Evi)” adlı kitabını ele aldığı kapsamlı çalışması, Türkiye Yahudileri açısından değerli bir ismi günümüze taşımaktadır. Dönemin sosyal ve hatta siyasal atmosferinden uzak kalmayan bakış açısı, konunun derinlemesine incelenmesini sağlamıştır. Eriş'in makalesini takip eden Rıfat Bali'nin makalesi, Osmanlı Türk Yahudileri konusundaki tarih ve sosyal bilim dallarında hazırlanan tezler ile yayınlanan kitaplar değerlendirilmektedir. Makale, bu araştırmaların genel özelliklerini aktardığı gibi eksiklikleri de göz önüne sererek, aynı zamanda ilerde gerçekleştirilebilecek çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar ve yeni araştırma konuları için fikir vermektedir.

Melin Levent Yuna'nın 1997 ve 1998 yıllarında gerçekleştirdiği araştırmasından yola çıkarak kaleme aldığı makalesi, çok daha yakın bir tarihte eğitimli Yahudi gençleri hakkında okuyucuları aydınlatmaktadır. Tarihsel süreçleri dikkate alan bu araştırma, oldukça sınırlı sayıda olan Yahudilik araştırmalarına katkı sağlamakla beraber 'ben'lik vurgusunu, Yahudiler üzerinden örneklendirerek; antropoloji ve sosyoloji başta olmak üzere birçok sosyal bilim alanına oldukça güncel olan bir kavram konusunda görüş sunmaktadır.

David Ojalvo, 2000 yılından bugüne her eylül ayında Türkiye'de de kutlanmakta olan “Yahudi Kültürü Avrupa Günü” hakkında Türkiye Yahudiliği çalışmasına katılmaktadır. İçlerine kapanık oldukları düşünülen Türkiye Yahudilerini İstanbul'daki diğer tüm topluluklarla buluşturabilen bu günün, özelliğini, içeriğini ve toplumun genelinde nasıl karşılandığını göstermeyi amaçlayan çalışmasını Karen Gerson Şarhon'un Seferad müziğine ilişkin yazısı izlemektedir. Türkiye Yahudilerinin çoğunluğunu oluşturan Sefarad Yahudilerinin gerek seküler gerekse de dini müzikleri üzerine yazısı, bu müziğin tarihçesi, Romansa geleneği ve dini müzik hakkında özel örnekleriyle Türkiye'de yaşayan Yahudilerin toplumun geneliyle olan bağını ve kendine özgü yapısını örneklendirmektedir.

Gazeteci ve araştırmacı yazar, Moşe Grosman ile bu sayı için dergimizin gerçekleştirdiği söyleşi ise Türkiye Yahudiliği açısından geride kalan ancak oldukça önemli olan bir grubu, Türkiye Aşkenazlarına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Kısa da olsa söyleşi, Sefarad çoğunluğun içinde çok daha az bir sayıda bulunan Aşkenazların, tarihçesi ve günümüzdeki durumu hakkında ilgi çekici bilgiler içermektedir.

Avdo Karataş'ın kitap incelemesi ise dosya konusunun bir başka değerli yazısı. Davis Trietsch'in 1915 yılında yayınlanan Die Juden der Türkei (Türkiye Yahudileri) başlıklı Almanca eserinin incelemesi, dönemin Avrupa ve Osmanlı Yahudileri, onlar hakkındaki tartışmalar ve yaşananlar hakkında birçok bilgi sunmaktadır.

Dosya dışı tutulmaktaysa da Eski Ahit konusunu işlediği için dosya geneline çok da uzak düşmeyen bir çalışma H. Saim Parladır'nın çalışmasıdır. Eski Ahit üzerine birçok araştırma sık sık gündeme gelse de, Parladır'ın Kutsal Kitap'taki mit özelliklerini, birçok kez gözden kaçırılan sosyal yaşam açısından anlamanın yanı sıra sahip olduğu işlevleri de ortaya çıkarmayı hedefleyen çalışmasıyla dosya sona ermektedir.

Kırbudak dergisi, ilerleyen sayılarında da Türkiye'deki sosyal bilim çalışmalarına katkı sağlamayı sürdürecektir. Bu düşünceyle, 2008 yılının ilk sayısı olan 13. sayımızda "Batıl İnançlar", 2008 Bahar sayısında "Dinin Ekonomisi" ve 2008 Yaz sayısında "Popüler Kültür ve Din" konularını ele alacağız.

Kaynakça:

www. kirkbudak.com.tr