Polonya’nın ilk kadın hahamı ‘Yahudi yaşamını’ yeniden canlandırıyor

Aralık ayında göreve başlayan Polonya’nın ilk kadın hahamı Tanya Segal, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kaybolan Yahudi yaşamını yeniden canlandıracağını belirtiyor ve bunun için elinde gitarıyla tüm ülkeyi geziyor

Dünya
20 Şubat 2008 Çarşamba

Polonya’nın Kudüs’ü olarak bilinen Lublin kentinde bugünlerde ülkenin ilk kadın hahamı Tanya Segal konuşuluyor. İkinci Dünya Savaşı öncesinde erkeklerin siyah palto ve şapkalarla dolaştığı ülkede, Polonya’nın Reformist Yahudi Cemaatinin başkanı Tanya Segal, farklı bir portre çiziyor.

Rusya doğumlu, uzun kızıl saçlı Segal, geçtiğimiz aralık ayında görev başı yaparak, savaş sonrasında dağılan cemaati yeniden canlandırmak için kollarını sıvadı.

Şabat günlerinde omuzlarına astığı ‘tallet’ (dua şalı) ve elindeki gitarıyla dinleyicilere müzik ziyafeti veren Rabbi Segal 50 yaşında. Varşova’da ikamet eden Polonya’nın ilk kadın hahamı savaştan sonra dağılan Yahudi cemaatini bir araya toplamak amacıyla tüm ülkeyi gitarıyla birlikte geziyor.

Polonya’da büyük bir mücadele verdiğini belirten Segal, Yahudi hayatını ve geleneklerini yeniden canlandırmak için elinden geleni yapacağını söylüyor.

İkinci Dünya Savaşı sırasında öldürülen 6 milyon Yahudi’den - yarısı Polonyalı -  günümüzdeki Polonyalı Yahudilere şiddet ve komünizm korkusu miras kaldı.

1989’daki Soğuk Savaş’ın ardından Polonyalı Yahudiler yeniden etkinlikler düzenleyerek, İsrail’i ziyaret etmeye başladılar.

Bunun yanı sıra bazıları daha modern ve liberal bir duruş sergileyerek, Kuzey Amerika’da ortaya çıkan Ortodoks hareketin tersine dine farklı uygulamalar (kadınlarla beraber dua etmek vb.) getirdiler.

Polonyalı Rav Burt Schuman konuyla ilgili düşüncelerini, “Yahudiliğin her döneminde kadın ve erkeklerin eşit olduğuna inanıyoruz ve bunu bütün dünyaya duyurmak istiyoruz. Segal Polonyalı Yahudi kadınlar için bir rol modeli” sözleriyle belirtiyor.

Tarihte bir ilk olmasına rağmen Segal, cinsiyetini sorun etmiyor ya da kendisini feminist olarak nitelendirmiyor. Segal yaptığı işle ilgili olarak, “Kadın bir haham olmak bana göre çok doğal. Fakat insanlar kadın haham gördüklerinde, eşitlikle ilgili ilkelerimizin açıkça farkına varıyorlar. Bu da işimi doğru yaptığıma işaret ediyor” açıklamasında bulundu.

Segal’in en büyük amacı Holokost’un ardından Polonya’da nerdeyse sona eren Yahudi yaşamını yeniden canlandırmak. Segal bu amacını, “Yahudiler hala burada yaşıyor, kimliklerini ve köklerini arıyor. Onlar buradaysa, ben de burada olmak istiyorum” sözleriyle dile getiriyor.