SİNAGOGLARIMIZIN İDARİ MÜDÜRLERİ; GABAYLARIMIZ (2) / Şişli Sinagogu Gabayı Niso Bahar

Genç yaşlarından beri cemaatin çeşitli dernek ve kurumlarında etkin olarak çalışan, yüreğinde aidiyet duygusunu fazlasıyla taşıyan Niso Bahar on yıldır Şişli Sinagogu’nda gabaylık görevini başarı ile sürdürüyor. Neve Şalom Sinagogu Vakfı’na bağlı Şişli Beth İsrael Sinagogu’nda üstlendiği sorumlulukları paylaşan Bahar sorularımızı içtenlikle yanıtladı

Sibel KONFİNO Toplum
20 Şubat 2008 Çarşamba

Gabaylık görevine nasıl başladınız?

Çocukluğumdan beri bayramlarda ve Şabat günlerinde sinagoga giden bir yahid idim. Şişli Sinagogu’ndan önce, Kurtuluş Morhayim’in ricası üzerine bir süre Büyükada Sinagogu yönetim kurulunda görev aldım. Şapat Aviyente’nin Neve Şalom Sinagogu Vakfı Başkanı olduğu dönemde Sabetay Beraha, Şişli Sinagogu gabaylığını önerdi. Yılın büyük bir bölümü açık olan sinagogda böyle bir sorumluluğu yüklenebileceğimden emin olmadığım için kabul etmedim. Ancak, yalnız bayram ve şabat günleri gelmemin bile yeterli olacağını söyleyerek beni ikna etmeyi  başardılar.

Kaç senedir bu göreve devam ediyorsunuz?

On senedir çalışıyorum. Tabii ki yalnız Şabat ve bayram günleriyle sınırlı kalmak mümkün olmadı. Özellikle gönüllü olarak bir göreve baş koydunuz mu işin ardı arkası kesilmiyor. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki yaptığım işi çok seviyorum ve büyük keyif alıyorum.

Bir gabayın görevleri nelerdir?

Gabay sinagogun hem çırağıdır, hem de patronudur. Gerektiğinde hizmetkardır, gerektiğinde  ise iş verendir. Genel tanımlamam bu şekilde.

Etkin olan bir sinagogu tek başınıza mı yönetiyorsunuz? Oldukça ağır bir yük olmalı…

Tabii ki tek başıma değilim. Biz bir ekibiz. Benden daha özverili olan  çalışma arkadaşlarım var. Öncelikle gabayların duayeni, bu işe altmış senesini vermiş,  Moiz Niyego’dan bahsetmeliyim. Kendisinden çok  öğrendim ve halen öğrenmeye devam ediyorum. Ayrıca, her gün yaz kış demeden sinagoga gelen Albert Nahmiyas ve yazın Büyükada Sinagogu’nda, kışın burada görevli olan Sami Özberaha’nın yanı sıra profesyonel çalışan bir ekibimiz de mevcut. Bu sayede  belirli bir düzen içinde işleri yürütmeye çalışıyoruz.

Şişli Sinagogu gabayı olmanın farklı sorumlulukları veya  zorlukları var mı?

Tabii ki var. Kalabalık bir yahid topluluğuna hizmet veren sinagogda farklı kitlelere hizmet veren bir mekanda yöneticilik yapmak takdir edersiniz ki oldukça maharet gerektirir. Aslında üstlendiğimiz bu sorumluluğu anlayabilmek için gabaylığı yaşamak lazım.

Buraya gelen insanların farklı duygular yaşadığı günler vardır. Örneğin bir yakınını kaybetmiş olabilir. Çok üzgündür, duygusaldır veya Bar-Mitzva’sı vardır, çocuğu olmuştur, evlenmiştir. Çok mutludur. İşte tüm bu durumlarda gabay olan kişi anlayışlı ve hoşgörülü olmalıdır. Şahsi probleminiz ne olursa olsun, hepsini sinagogun kapısında bırakıp içeri girmelisiniz. Çünkü herkesin kendine göre doğru olduğuna inandığı bir görüşü veya bir problemi olabilir. Gabayın buradaki yaklaşımı çok önemlidir. Sorunları güler yüzle ve sakinlikle çözebilmeli, herkesin arzu ettiği huzur ortamını yaratabilmelidir. Kesinlikle kırıcı olmamalıdır.

Mizaç olarak sakin bir insanım. Susmam ve karşımdakinin sakinleşmesini beklemem gerektiği zamanı çok iyi bilirim. Konuşmam gereken doğru anı yakaladığım an, problemlerin büyümeden çözüldüğünü görüyorum.

Ayrıca yeni bir uygulama başlattık. Hafta arası veya Şabat günleri yaptığımız bütün onurlandırmaları kaydediyoruz. Zira kalabalık bir sinagogda karışıklık olabiliyor. Amacımız hiçbir ayırım yapmadan her yahidi senede bir kere bile olsa Teva’ya çağırabilmek. Umarım bunda başarılı oluruz.

Görevinizi ne zaman devretmeyi düşünürsünüz?

Gabaylığın belirli bir süresi yoktur. Her ne kadar da zaman zaman yorgunluğunu hissediyorsam da, henüz devretmeyi düşünmüyorum. Toplantılarda bu konu açılıyor. Kendimizden sonra gelecek olan kişiyi yetiştirmediğimiz hatırlatılıyor. Bugüne kadar hiçbir kurumun başkansız kaldığını görmedik. Elbette zamanı geleceği gün bir çare düşünülecek. Bu görevi genç birine teklif edeceğiniz zaman o kişinin sosyal yaşantısından fedakarlıklar yapması gerekecek. Gençlerden bunu istemek ne kadar doğru bilemiyorum. Aile kuracak, çocukları olacak, birçok yeni sorumluluklar alacak birinin sinagog yöneticiliği gibi oldukça özverili bir görevi gerektiği gibi yapabilmesi biraz zor gibi görünüyor.

Birçok anınız vardır. Sizi etkileyen bir tanesini paylaşır mısınız?

Her Şabat günü sanki ilk defa Teva’ya çıkacakmışım gibi heyecanlanırım. Kısa bir süre önce yine bir Cumartesi sabahı  aşina olmadığım bir sima gördüm. Kim olduğunu bilmiyordum. Yanından geçerken Petiha’nın anahtarını kendisine uzatarak davet ettim. Öncelikle teşekkür etti ancak okumasını bilmediğini söyledi. “Biz size yardımcı olacağız, okumanıza gerek yok. Yalnızca bir mitsva gerçekleştireceksiniz” diyerek kendisini rahatlattım. Ertesi gün bir telefon aldım. Arayan bu kişinin oğluydu. Seksen yaşındaki babasının mutluluktan ağlayarak eve döndüğünü anlattı. O kadar  duygulanmış ki, o güne kadar sinagoga gelme alışkanlığı olmamasına rağmen artık   yahidimiz oldu. İnsanların ettikleri içten bir teşekkür veya size sıkıca sarılmaları aldığınız en değerli hediye oluyor.

Başarılarınızın devamını dileriz.