Lütfi Kırdar Konser Salonu Daniel Gortler’i ağırla

Birkaç sene önce, Murray Perahia’nın ellerinden sakatlanması nedeniyle onun yerine sahne alan ve çok kısa bir hazırlık süresine rağmen şef Valery Gergiev yönetimindeki San Francisco Senfoni Orkestrası eşliğinde Schumann’ın piyano konçertosunu muhteşem bir şekilde yorumlayan Daniel Gortler, 18 Ocak akşamı Lütfi Kırdar Konser Salonu’nda sahne aldı

23 Ocak 2008 Çarşamba

Berna SİDİ

Konser salonu, belki de biletlerin fiyatları dolayısıyla, ancak yarısına kadar doluydu. Salonu dolduran topluluğun bir kısmı Klasik Müzik müdavimi olduğu her halinden belli kişilerden, bir kısmı özellikle Daniel Gortler için gelmiş hayranlarından, bir kısmı ise yaşça ilkokul seviyesinde olan çocuklardan oluşuyordu.

Konserin ilk yarısında, ufak bir son dakika değişikliğiyle, ilk olarak W.A. Mozart’ın la minör piyano sonatını seslendirdi Daniel Gortler. Klasik Dönem’in neşesi ve hafifliği son derece belirgin olan bu eseri, Romantik Dönem eserlerinin yorumlarıyla tanıdığım Gortler’den dinlemek ayrı bir zevkti.

Mozart’ın seslendirilişiyle konserin en can alıcı noktasına gelinmişti: Gortler birazdan olağanüstü yorumuyla F. Mendelssohn’un “Sözsüz Şarkıları”ndan seçtiği on bir şarkıyı seslendirecekti. Ben heyecanımı yenemezken Gortler’in o müthiş tuşesiyle (esere başlamasıyla) heyecanımın yerini hayranlık aldı. Piyanonun en popüler ev enstrümanı olmaya başladığı zamanlarda bestelenmiş bu şarkılar bütünü, “sözsüz” olarak nitelendirilmişti, çünkü eser artık “vokal eşliğindeki piyano”yu değil “solist” piyanoyu, en kalbe dokunur melodileriyle ortaya çıkarıyordu. Gortler, Mendelssohn’un bu eserinin en iyi yorumcularından biri olduğunu 18 Ocak akşamı bir kez daha kanıtladı.

İkinci yarı, Romantik Dönem’in “en Romantik” bestecilerinden R. A. Schumann’ın iki eserinden oluşuyordu: Arabesque(op.18) ve Fantasie(op.17). Gortler’in, hep dimdik duran vücudu ve klavye üzerinde dans eden parmaklarıyla Schumann’ın ruhundan geçenler kalbimize ulaştı.

Konserin sonunda uzun ve kuvvetli alkışlar alan Daniel Gortler, bis olarak yine Romantik Dönem bestecilerinden bir eser seslendirdi.

Konserin bir hafta öncesinde, Daniel Gortler ile yapacağım röportaj için bir hayli araştırma yapmış ve Yahudi kimliğinin bir parçası olduğunu düşündüğüm Holokost’un Gortler’in de hayatında bir yer teşkil ettiğini öğrenmiştim. Gortler, Marc Neikrug’un sekiz solo enstrümantalist ve bir aktör için yazdığı “Through Roses (Güllerin İçinden)” adlı eserine piyanosuyla katılmıştı. Bu eser, ölüm kampında diğer Yahudiler gaz odalarına gönderildiği sırada kemanını çalmaya zorlanan bir kemancıyı konu alıyordu. Yahudiler gaz odalarına giderken Beethoven’dan eserler çalan kemancı, bir kez de, diğer mahkumlar dans etmeye zorlanırken vals çalmaya mecbur ediliyordu. Daha önce Beethoven’ı Carnegie Hall’da, Valsleri ise Schönbrunn Viyana’da seslendirmişti kemancı... İleride Gortler’in Holokost’ta bestelenmiş eserlerden oluşan bir kaydı olacak mıydı...?

Konser bittiğinde, iki saatin nasıl geçtiğinin farkına bile varamamış bir topluluk, hayranlık içinde Lütfi Kırdar Konser Salonu’nu terk etmeye başladı. Konser salonunun hemen çıkışında, daha önce gittiğim Avrupa ülkelerinde hep özendiğim, ‘keşke ülkemizde de gençler, geleceğimiz böyle yetiştirilse’ dediğim bir manzarayla karşılaştım. Konserin başında fark ettiğim çocuklar, konsere okulları tarafından getirilmişlerdi. Öğretmen olduğunu düşündüğüm bir bayan, salonun hemen çıkışında çocukları bir araya toplamaya çalışıyordu. ‘Ne güzel!’ dedim kendi kendime, ‘Nihayet!’, ‘belki böylece konser salonlarımız artık layıkıyla dolar ve artık eserlerin bölüm aralarında cahilce sessizliğin içine fırlatılan alkışlarla konserde tadımız kaçmaz, toplum olarak rezil olmaktan kurtuluruz.’

Gortler’in son anda ortaya çıkan bir program değişikliği sebebiyle yapamadığımız röportaj belki de ileriki tarihlerde gerçekleşebilecek ve Şalom Gazetesi’nde yayımlanma fırsatı bulacak.

Daniel Gortler’in bu konserini kaçırmış olanlara ve onu hiç dinlememiş olanlara tavsiyem, Gortler’in en yakın zamanda bir konserine gitmeleri ve kayıtlarından birkaç tanesini Klasik Müzik CD koleksiyonlarının değerli birer parçası yapmalarıdır.