Şevat ayının 15. günü kutlandığı için Tu- Bişvat olarak adlandırılan bu bayram “Roş Aşana- Lailanot” yani fidanların yılbaşısı olup, kutsal topraklarda baharın geldiğini ve doğanın uyanmaya başladığını haber verir. Onbeş Şevat akşamı yemekten sonra her çeşit meyvenin bulunduğu bir masa hazırlanır. Masada özellikle Eretz İsrael’de kutsanmış olan meyveleri bulundurmak gelenektir. Bunlar; zeytin, hurma, üzüm, incir ve nardır. Ayrıca buğday ve arpayı masada bulundurulan kurabiye temsil eder.
İlkbahar geldi
Dünya Günü ve çevreyi koruma hareketinden çok önce, Yahudilik doğaya olan ilgisini –sürprize hazır mısınız?- ağaçlar için bir Yeni Yıl Günü belirleyerek gösterdi. Komik mi geliyor? Hiç öyle değil. Ağaçlar da, tıpkı insanlar gibi, Tanrı tarafından yargılanır. Yahudiler Şevat ayının 15. günü, Tu Bişvat, ağaç dikerek bu Yargı Günü’nü kutlar.
Yahudi Ulusal Fonu bu bayramı, dünyanın dört bir yanındaki Yahudiler tarafından desteklenen bir projeye dönüştürdü. Yahudi yaşamında, birine bir arkadaşı veya sevdiği için "İsrail’de bir ağaç satın alın" denmediği gün yoktur. İsrail topografyası bu şekilde yeşillenmiştir.
Tu Bişvat’ta dindar Yahudiler İsrael toprağına özgü yiyecekler yer; özellikle Devarim’de (8:8) belirtilen yedi tür meyve ve tohum. Bu şekilde yabancı ülkelerdeki Yahudiler kendilerini İsrael ile o kadar özdeşleştirir ki, ülkeyi tatmış kadar olurlar.
Çok sayıda mistik ve ekolojik yönelimli Yahudi arasında Tu Bişvat’ı önemli bir bayrama dönüştürmek popüler hale geldi. Hatta bazıları, Pesah için olduğu gibi özel bir seder yazdı. Bu seder ağaçlar, çiçekler ve diğer bitkilerin yanı sıra, her canlı ve büyüyen şeyle özdeşleşmenin anlamını belirtiyor.
Kaynakça:
Nedenleri ve Niçinleriyle Yahudilik
Yazan: Rabi Benjamin Blech
Çeviren: Estreya Seval VALİ
Ağaç Bayramı
Her yıl Tu Bişvat Bayramı yaklaşırken genç- yaşlı, sivil- asker, öğrenci- öğretmen binlerce İsrailli, ülkenin dört bir yöresinde “Ağaç Dikme Mitsvası”nı yerine getirirler. Bu eşsiz ve görkemli olay KKL tarafından düzenlenir. Bu günler İsrail’in en eğitici ve fevkalade günleri arasında yer alır... Ve şöyle yakarır Tanrı’ya ağaç dikenler: “...Ulu Tanrı’mız! Bugün önünde diktiğimiz bu fidanlar kök salıp yeşersinler; İsrail’in diğer tüm ağaçları gibi güzellik ve neşe getirsinler...”
• Sonsuzluğun sembolü ağaç ve değerli anların ebediyetini simgeleyecek en önemli eser, bir ağaç dikmek olsa gerek... Kişinin diktiği ve sahibi olduğu ağaç doğanın bir parçası olduğu kadar, onu diken kişinin yeryüzündeki varlığını da simgeler. Hatta nasıl ki bizler Roş Aşana’dan önce Tanrı önünde yargılanmaya hazırlanırsak, Tu Bişvat’ta da ağaçların yargılanacağına inanılır.
Kaynak: Çölü Yeşerten Kurum / KKL
Tu Bişvat Duası
Tu Bişvat dini bir bayram olmadığı için özel bir duası yoktur. Ancak ağaç fidanları dikilirken bu duanın okunması bir gelenek halini almıştır;
“Baruh ata Ad. Eloenu Meleh A olam, bore peri a etz.”
(Tanrımız ve alemin hakimi Ad. Sen mübareksin ki
ağacı ve meyvasını yarattın)