Yahudi Dünyasindan

Nelly BarokasHayatını kurtaran Polonyalı ile 60 yıl sonra buluştu94 yaşındaki Holokost kurtulanı yollarının ayrılmasından 60 yıl sonra, kendisini gizleyerek yaşamını kurtaran Polonyalı ile bir araya geldi

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba

Tel Aviv’den 94 yaşındaki Golda Bushkanietz, Polonyalı kurtarıcısı 82 yaşındaki İrena Walulewicz’e New York’un Kennedy Havaalanı’nda kavuştu. Yad Vaşem tarafından Uluslararası Dürüst Ödülü ile onurlandırılan İrena Walulewicz ile annesi Zofia, komşularının ihbar etmelerine rağmen Golda Bushkanietz’i aylarca evlerinde Nazilerden gizlemişti.
Bu kahramanlık ve dürüstlük öyküsü 1941 yılının Eylül ayında Almanların işgali ile başladı. Golda Bushkanietz ile eşi Szymon çalışma kampına gönderildi. 1943’te Almanlar kampı dağıtma kararı alınca Bushkanietz çifti kaçmaya karar verdi. Szymon partizanlara katıldı, Golda, ormanları geçerek Swieciany kentinde gece karanlığında bir evin kapısını çaldı. İrena Walulewicz ile annesi Zofia, genç kadını aylarca gizledi.
1943 yılı sonunda Golda kurtarıcı ailenin evini terk ederek, ormanda partizanlara katılan eşini buldu. Savaş sonrasında Golda ile Szymon İsrail’e göç etti, iki çocuk, yedi torun, dört torun çocuğu sahibi oldular. Aradan geçen uzun yıllar süresince Golda Polonyalı kurtarıcıları ile sürekli yazıştı. Golda Bushkanietz ile İrena Walulewicz, merkezi New York’da bulunan Jewish Foundation for the Righteous adlı kuruluşun girişimi ile 62 yıl sonra bir araya gelebildiler. Bu kuruluş, Holokost’ta Yahudilerin hayatını kurtarmak için kendi yaşamlarını tehlikeye atan 26 ülkeden 1200 kişiye maddi destek sağlıyor.

Almanya’nın Yahudi askerleri
Alman yetkililer, Birinci Dünya Savaşı’nda anavatanları Almanya uğruna yaşamlarını yitirmiş Yahudi askerler onuruna bir tören düzenlediler

Almanya Silahlı Kuvvetleri’nden Wolfgang Schneiderhan ve Albay Christian Westphal, Birinci Dünya Savaşı’nda şehit olan 395 Yahudi askeri Berlin’deki Weissensee Yahudi Mezarlığı’nda bulunan mezarlarına çelenk koyarak andılar. 1914’ten 1918’e dek Kaiser ordusunda hizmet yapan 85.000 Yahudi askerden 12.000’i ülkeleri Almanya için şehit oldu. 1933’te Hitler’in iktidara gelmesiyle ordudan kovulan Yahudi askerlerin büyük çoğunluğu ölüm kamplarına gönderildi.
İkinci Dünya Savaşı’ndan 60 yıl sonra kurulan Almanya Yahudi Askerleri Konfederasyonu, şehit Yahudi askerleri düzenlediği bir konferansta andı. Günümüzde 150 Yahudi asker Alman ordusunda görev yapıyor. Almanya’da askerlik zorunlu bir görev olduğu halde, Holokost kurbanlarının neslinden gelenler bu zorunluluk dışında tutuluyor.

Senesh’in mezartaşı Budapeşte’den İsrail’e getirildi
Hannah Senesh’in Macaristan’da öldürülmesinden 63 yıl sonra Budapeşte’deki mezar taşı yeğeni Eitan Senesh’in dört yıl süren çabaları sonucu İsrail’e getirildi

Bir Macar Yahudisi olan Hannah Senesh, 1939’da İngiliz işgali altındaki Filistin’e göç edip Sdot Yam Kibutzu’na yerleşmişti. Hagana tarafından görevlendirilen Hannah Senesh Yahudileri kurtarmak üzere 1944’te Nazi işgali altındaki Yugoslavya’ya paraşütle inmiş, sınırı geçerken yakalanarak Budapeşte hapishanesinde kurşuna dizilerek öldürülmüştü.  Budapeşte Yahudi mezarlığına gömülen genç kız öldüğünde 23 yaşındaydı. Savaş sonrasında annesi Katrina Senesh, Hannah’ın mezarını buldu ve ünlü bir heykeltıraşa özel bir mezar taşı ısmarladı. Ancak mezar taşı tamamlandığını göremeden hayata veda etti. Hannah Senesh’in naşı 1950’de İsrail’e getirilerek Herzl Dağı’ndaki mezarlığa gömüldü.
Naşının İsrail’de gömülmesinden 57 yıl sonra, Senesh’in Budapeşte’deki mezar taşı Savunma Bakanlığı’nın yardımları ile Sdot Yam Kibbutzu’nda bir zamanlar yaşadığı evin yakınına yerleştirildi. Mezar taşının deniz yoluyla ulaştığı Hayfa Limanı’nda, Tel- Aviv’de ve mezarının bulunduğu Kudüs’te gerçekleşen törenlerle Hannah Senesh anıldı.
İsrail’de kibutz yaşamının Siyonist ideallerini yansıtan şiirleri ile de tanınan Hannah Senesh’in kurşuna dizilmeden önce yazdığı, infaz öncesi duygularını dile getirdiği, ölümünden sonra hapishanedeki hücresinde bulunan son şiirinin son mısrası şöyle: “Önemli bir şey üzerine kumar oynadım. Zarlar atıldı. Kaybettim…”