Washington Georgetown Üniversitesi'nde Türk Etüdleri Enstitüsü tarafından yapılan yıllık Atatürk'ü anma programı çerçevesinde bir konuşma yapan Case Western Reserve Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi'nin eski öğretim üyelerinden tarihçi Dr. Arnold Reisman, Türkiye'nin modernizasyonu: Nazizm'den kaçanlar ve Atatürk'ün vizyonu" başlıklı bir sunum yaptı.
Reisman, 1930'larda Nazi Almanyasından kaçmak zorunda kalanlara ABD'nin bile kapısını kapadığı bir dönemde, bu entelektüellere ve bilim adamlarına Türkiye'nin kucak açtığını söyledi. Nazilerin 1933'te Almanya'da iktidara gelmesiyle birlikte çoğunluğu Yahudi asıllılardan oluşan çok sayıda entelektüel, sanatçı ve bilim adamının ülkelerinden ayrılmak zorunda kaldığına ve ABD'nin bunları kabul etmediğine işaret etti.
Reisman, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün öngörüsü sayesinde Türkiye'ye gelen 190 kadar çoğu Yahudi asıllı Alman entelektüel ve bilim adamının, Türkiye'nin yeni oluşmakta olan kurumlarına büyük katkılarda bulunduğunu anlattı. Söz konusu entelektüel ve bilim adamları arasında dünyaca ünlü astronom Erwin Freundlich, besteci Paul Hindemith, cerrah Rudolf Nissen, filolog Georg Rohdeyi sayan Reisman, bu kişilerin, Türkiye'de temel bilimler, mühendislik, hukuk, beşeri ilimler, kamu sağlığı, idari ilimler ve kütüphanecilik alanlarının gelişmesinde önemli rol oynadığını belirtti.
Reisman, Nazi zulmünden kaçan entelektüel ve bilim adamlarına Türkiye'nin kucak açmasının, "maalesef yakın tarihin dünyada hemen hemen hiç bilinmeyen unsurları arasında yer aldığına" dikkati çekti.