Ankara`da tarihi bulusma

İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres 11 Kasım Pazar günü resmi Türkiye ziyareti için Ankara`ya geldi. Pazartesi sabahı Çankaya Köşkü`nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından resmi törenle karşılanan Peres, Ankara`ya gelen FÖY Lideri Abbas ile birlikte TBMM Genel Kurulu`na hitap ederek, ilk defa bir parlamentoda biraraya gelmiş oldular

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

11 Kasım Pazar günü ülkemize gelen İsrail’in 9.cu Devlet Başkanı Şimon Peres, Esenboğa Havalimanı’nda Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından karşılandı.  Resmi ziyareti için Ankara’ya gelen Peres’in yaptığı ilk işlerden biri Anıtkabir’i ziyaret edip, Atatürk’ün kabrinde saygı duruşunda bulunmak oldu.  Peres, Anıtkabir ziyareti sırasında, anı defterini de imzaladı. 
Daha sonra bir konferans verdiği Bilkent Üniversitesi’nde “fahri doktora” unvanı ile onurlandırıldı. İsrail Devlet Başkanı konferansında hayatta edindiği deneyimleri paylaştı. Kasım ayı sonunda Annapolis’te gerçekleşecek olan barış konferansının başarısızlıkla sonuçlanmasının bir fiyasko olacağını söyledi. ABD’nin son dönem politikalarının İsrail’in yönlendirmesi ile mi oluşturulduğunun sorulması üzerine Peres, ABD’nin bazı hatalarının olabileceğini ancak ABD olmadan dünyanın bir kaosa sürükleneceğini ileri sürdü.

Peres- Gül görüşmesi
12 Kasım Pazartesi sabahı Şimon Peres, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Çankaya Köşkü’nde resmi bir törenle karşılandı. Törende, her iki ülkenin milli marşları çalındı ve 21 pare top atışı yapıldı. Milli marşların çalınmasının ardından Devlet Başkanı Peres tören birliğini Türkçe “Merhaba asker” diyerek selamladı. Gül ve Peres ikili görüşmelerinin ardından ortak bir basın açıklaması yaptılar.
Kasım ayı sonunda ABD’nin Maryland eyaletinde yer alacak Annapolis Ortadoğu Barış Konferansı öncesi biraraya gelen iki lider, görüşme sonrası birlikte basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu. 
Görüşmelerinde Annapolis zirvesi, İran’ın nükleer çalışmaları, 1915 olayları, İsrail’in kaçırılan askerleri, İsrail’in Suriye ilişkileri, PKK saldırıları, iki ülke arasındaki askeri ve ticari işbirliği gibi birçok konuya değinen Gül ve Peres, basın toplantısında görüş ayrılıklarını da ortaya koydu.
Nükleer bir İran’ı kabul edemeyeceklerini söyleyen Peres’e Gül, Türkiye’nin bütün kitlesel imha silahlarına karşı olduğunu fakat ülkelerin alternatif enerji kaynakları yaratma haklarını savunduğunu söyledi.  İran’ın büyük miktarda petrol ve doğal gaza sahip olduğunu, alternatif enerji kaynağına ihtiyacı olmadığını belirten Peres, Gül’ün değişik görüşü olduğunu fakat İsrail’in İran’ın nükleer araştırmaları yüzünden tehdit altında kaldığını belirtti.  Gül, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın "İsrail'i haritadan silmek istiyorum" sözünü anlamlı bulmuyorum dedi. Peres İsrail'i açıkça tehdit eden İran'ın hem nükleer enerji teknolojisiyle barışçı amaçlarla uğraşmadığını, hem uzun menzilli silahlar geliştirdiğini hem de terörü desteklediğini belirtti. Gül, "Biz bölgemizdeki bütün nükleer kitle imha silahlarına karşıyız. Komşumuzda da böyle bir şeyin olmasını arzu etmeyiz" yanıtını verdi.
Peres, Gül'e, "Biz de sizin gibi terörle mücadele ediyoruz. Bu nedenle sizi anlıyoruz ve PKK ile mücadelenizi destekliyoruz" dedi. Peres’in iki devletli çözüme bağlı kalması konusunu vurgulayan Gül, Filistinlilere karşı tek taraflı girişimlilerde bulunmaması konusunda İsrail’i uyardı.  Peres, ortak basın toplantısında da "İsrail ile Filistin arasındaki sorunda, sadece Hamas örgütü tek taraflı hareket ediyor. Başka kimse tek taraflı adım atmıyor. Hamas, kimseye benzemeyen, radikal adımlar atıyor. Bu adımlar barışın karşısında adımlar" diye konuştu.
Gül ve Peres görüşmesinde yeralan hassas konulardan bir tanesi de, ABD Parlamentosu’nun Ermeni soykırımını tanıma girişimi oldu.  Gül, Peres’e ABD’nin planını engelleme çabaları için teşekkür etti. Peres, Türkiye'nin 1915- 1917 olaylarının tartışmasını tarihçilere bırakma tezini desteklediklerini söyledi.
Görüşmede, Türkiye'nin, KKTC'ye yönelik ekonomik izolasyonu kırmak için İsrail'in ticari temsilcilik açmasını beklediğini ifade eden Gül, "Hayfa ile Gazi Magosa limanları arasında feribot seferleri düzenlenebilir" dedi. Peres de KKTC ile ilişkileri geliştirmeye sıcak baktıklarını kaydetti.
Annapolis Zirvesi de, Gül ve Peres’in görüştüğü önemli konular arasında idi.   Annapolis zirvesine katılan diğer ülkeler hakkında da konuşan ikili Suriye konusuna değindi.  Türkiye’nin Suriye, İran ve Irak’la Ortadoğu konusu hakkında görüşmelerde bulunduğunu söyleyen Gül, Suriye’nin Ortadoğu meselelerinin bir parçası olduğunu, bu yüzden zirvede yeralmasının önemli olduğunu belirtti.  Annapolis’i “barış yolunda bir durak” olarak değerlendiren Peres, zirve öncesi kalan zamanın Filistinlilerle olan problemleri çözmeye yeterli olmadığını fakat zirve sonrası gerçek görüşmelerin başlayacağını söyleyerek optimist bir tavır sergiledi.  Görüşmede Gül'e, "Annapolis'e Türkiye'nin de davet edilmesi gerektiğini ABD yönetimine ben bizzat ilettim. Türkiye'nin katılımı toplantıya bir ruh katacaktır" diyen Peres, Türkiye'nin, Arap ülkelerine bu toplantıya katılım konusunda çağrı yapmasını önemli gördüklerini söyledi.
İsrailli öğrencileri Türkiye’de okumaya davet eden Gül’e Peres, Türkiye’nin İsrail’e gelip terörle mücadele konusunda tecrübelerinden yararlanmalarını söyledi.  Peres, ayrıcı Gül’e terörle mücadele için nano teknolojisi kullanma projesi hakkında bilgilenmek  için bir delege gönderebileceğini söyleyerek, davette bulundu. 
Gül ve Peres iki ülke arasındaki ekonomik ve askeri işbirliği konusunu da görüştü.  Günümüzde iki ülke arasındaki ticaret 2.5 milyar dolar civarında. Jerusalem Post savunma kaynaklarına dayandırarak verdiği habere göre İsrail ve Türkiye, dünyanın en gelişmiş füze sistemi olarak nitelendirilen İsrail yapımı Arrow- 2 füze sistemleri ve Ofek- 7 casus uydusu satışı konusunda müzakereler yapılıyor. Savunma Bakanı Ehud Barak Ocak ayında müzakerelere son şeklini vermek için Türkiye’ye gelecek. İsrailli yetkililere göre Türkiye’nin Arrow sistemine bu kadar ilgi duymasının sebebi İran’ın füze kapasitesinin büyük oranda artması. Ofek ise Türkiye’ye ilk kez uzayda casus uydu sahibi olma fırsatını verecek. Arrow’un Türkiye’ye satılması için füzenin yapımında yüzde 30 paya sahip olan ABD’nin onayı gerekiyor.

Peres- Erdoğan görüşmesi
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, Başbakan Erdoğan’ı kabul etti. Görüşmeye Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile Dışişleri Bakanı Ali Babacan da katıldı. Erdoğan görüşmede Ortadoğu barışı ve Ankara Forumu konusundaki görüşlerini paylaşırken Peres, Türkiye’nin dostları açısından zengin, düşmanları açısından fakir bir ülke olduğunu belirterek, bu nedenle Türkiye’nin ilişkiler bağlamında orta yolu bulma konusunda etkili bir ülke olduğunu söyledi. Görüşme sonrasında Erdoğan, Peres'e, ABD Kongresi'ndeki Ermeni tasarılarının engellenmesi için İsrail'in verdiği destek için teşekkür etti. Peres, Türkiye'nin çabalarının bölgede iyi ilişkiler kurulması için önemli olduğunu belirterek, "Ortadoğu'da barışın sağlanabilmesi için hep beraber çalışmalıyız" dedi.

Gül, Peres onuruna yemek verdi
12 Kasım Pazartesi akşamı Şimon Peres onuruna verdiği akşam yemeğinde Gül, Türkiye- İsrail ilişkilerinin gelişmesinde Peres’in sürekli çaba harcadığını belirterek; “Peres, Türkiye’nin uluslar arası alandaki meselelerinde desteğini esirgememiştir” dedi. İsrail’in güvenliği ve tanınmış sınırlar içinde yaşama hakkına sahip olmasının, Türkiye’nin Ortadoğu’daki değişmez önceliklerinden olduğunu belirten Gül, Türkiye Yahudileri ile asırlar boyu süren köklü dostluk ilişkilerinin İsrail- Türkiye ilişkilerinin temelini oluşturduğunu söyledi. İki ülke ilişkilerinin karşılıklı güvene dayandığını sözlerine ekledi.
Yemeğe TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, İsrail Büyükelçisi Gabby Levy, Başkonsolos Mordehai Amihai, elçilik ve konsolosluk mensupları, Hahambaşı Rav İsak Haleva, Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya ile cemaat ileri gelenleri, işadamları, Şalom Gazetesi Yayın Koordinatörü Av. Yakup Barokas ve çok sayıda davetli katıldı. Daveliler arasında bulunan İsrailli futbolcu Pini Balili, Sıvasspor’un üniformasını İsrail Devlet Başkanı Peres’e hediye etti.

Abbas -  Gül Görüşmesi
Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) Lideri Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşılandı. Törende, her iki ülkenin milli marşları çalındı ve 21 pare top atışı yapıldı. Törende TBMM Başkanı Köksal Toptan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve diğer üst düzey yetkililer hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Gül ve Mahmud Abbas, kısa bir süre baş başa bir araya geldi.

Ankara Forumu
İsrail’in İslam dünyasındaki en yakın dostu ve bir NATO ülkesi olan Türkiye, geçmişten bu yana İsrail ve Müslüman komşuları arasında bir arabulucu rolünü üstlendi.
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres ve Filistin Özerk Yönetimi Lideri Mahmud Abbas, Türkiye’nin öncülüğünde 2005’te başlatılan, Filistin ile İsrail arasında güven arttırıcı bir ortam geliştirmeyi amaçlayan 7. Ankara Forumu dolayısı ile 13 Kasım Salı günü biraraya geldi.
TOBB, Filistin Ticaret, Sanayi ve Tarım Odaları Federasyonu ile İsrail İmalatçılar Birliği’ni bir araya getiren Ankara Forumu’nun açık oturumu, imza töreni ve basın açıklaması Çankaya Köşkü’nde gerçekleşti.
Gül, Peres ve Abbas, üç ülkenin işadamlarınca, Batı Şeria’da kurulacak sanayi bölgesinin çerçeve mutabakatının imza töreninde gözlemci olarak hazır bulundular.
İmza töreninin ardından taraflar, TOBB’un bünyesindeki TEPAV’da verilen öğle yemeğinde bir arada oldular.

Peres ile Abbas Meclis’te
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, salı günü TBMM'de İbranice dilinde bir konuşma yaptı. Böylece Peres ilk kez bir Müslüman ülkenin parlamentosunda konuşmuş oldu.  Konuşmasına Atatürk'ün 'Mutluluğa ulaşmanın tek yolu kendi menfaatlerimizi değil bizden sonra geleceklerin menfaatlerini gözetmemizdir' sözleri ile başlayan İsrail Devlet Başkanı sözlerine Sultan II. Beyazıt’ın İspanya’dan kovulan ve Osmanlı’da ilk matbaayı kuran Yahudiler için sarf ettiği sözleri hatırlattı: “İspanya Kralı Ferdinand nasıl bir kral ki, kendi ülkesini fakir benim ülkemi zengin yaptı.”
İslam kültürünü öven Peres terörü kınadığını yeniledi. İran konusuna değinen Peres Ortadoğu’da Türkiye’nin inanca, İran’ın ise endişeye yol açtığını belirtti; “Türkiye hem Ortadoğu hem de Avrupa için gereklidir. Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı, Türkiye’nin Avrupa’ya olan ihtiyacından daha az değildir.” Türkiye ziyaretinin önemini vurgulayan Peres, “tüm bölgede barış anlaşması yapmak için gerekli fikir alışverişinde bulunmak, sadece dinlenmek için değil, dinlemek için geldik” dedi.
Terörü kınamakta Türkiye ile aynı görüşü taşıdığını belirten Peres, terörün ahlaki bir temeli olmadığının altını çizdi. Terörün yok edilmesi ile barışa; bilim ve teknoloji ile de yoksulluğun aşılabileceğini vurgulayan Peres Türkiye’nin barış yolunda global bir mimar olabileceğinin belirtti; “Türkiye, Gazze’nin terör dehşetinden kurtulmasına bölgedeki füzelerin susmasına, İsrailli askerlerin evlerine geri dönmesine ve Filistinlilerin huzur içinde yaşamasına katkıda bulunabilir “ dedi. Peres ayrıca “İki halk için iki devlet çözümüne kararlıyız. Barış İsrail Devleti’nin çıkarlarının başında gelmektedir” dedi.
El Fetih lideri, Mahmud Abbas’ı görüşmelerde tek muhattap olarak kabul ettiğini Peres şu sözlerle dile getirdi: “Etkileyici bir lider olan Mahmud Abbas başkanlığındaki seçilmiş yönetime saygı duyuyoruz. Demokratik İsrail Devleti’nin yanında demokratik bağımsız ve refah içinde bir Filistin Devleti hepimize zarar veren terörün son bulmasını mümkün kılacaktır” dedi. Annapolis Barış Konferansı’nın önemine değinen Peres, Türkiye’ye bu konferansta önemli görevler düştüğünü hatırlattı. “Barış geçici bir menfaat değildir geçici bir amaçtır” diyen İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres “farklı dualar okusak bile gözlerimiz aynı semaya ve aynı huzura bakıyor” diyerek konuşmasını çok sevdiğini söylediği Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiiri ile bitirdi.
Kürsüden inen Peres’in ilk önce FÖY devlet başkanının elini sıkması dikkat çekti. Daha sonra kürsüye Filistin Özerk Yönetimi Lideri Mahmud Abbas çıktı. Abbas konuşmasının başında demokratikleşme çabalarına rağmen uluslararası baskılara maruz kaldıklarını belirtti ve içlerindeki bazı kurumların demokrasiyi kabullenemediğini ifade etti. Türkiye’nin stratejik, jeopolitik konumda olduğundan bahseden Abbas, Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası ortamdaki etkisinin bilincinde olduklarını vurguladı. Türkiye’nin Filistin davasına desteği için teşekkür eden Abbas, Türkiye’nin gerek Filistin- İsrail, gerekse Arap- İsrail sorunlarına çözüm bulmak için etkin olacağına inandıklarını dile getirdi. Uluslararası kuruluşların desteğinin önemini vurgulayan Abbas, yaklaşan Annapolis konferansı ile barışın gerçekleşmesini arzuladığını belirtti. Abbas sözlerine şu şekilde devam etti: “İki taraftan birisi kazanacak. Ya barış taraftarları, ya da işgali ve şiddeti isteyen savaş taraftarları. Kültürümüzün ve inancımızın temelini oluşturan prensipler barışçı olmayı emretmektedir. İnsanlar arasında ayrım yoktur. Haksız yere zulüm etmek haksız yere toprağını işgal etmek ne insanlık ne de dini kurallara uygundur.”
Dörtlü komitenin ve ABD’nin çabalarını desteklediklerini ve iki devletli esas üzerine olan önerilerini desteklediklerini belirten Abbas, mevcut durumun kabul ettirilmeye çalışılmasının olumsuz etkiler doğuracağını hatırlattı. Kudüs konusuna değinen Abbas, Doğu Kudüs’ün ayrılamayacağını tek tanrılı dinler içi önemli olan bu şehrin ambargo, duvar ile sınırlandırılmaması gerektiğini belirtti.
Mahmud Abbas sözlerini “Biz elimizi diyalog için uzatıyoruz, sadece meşruluğa saygı gösterilsin, baskı bir pazarlık aracı olarak görülmesin” diyerek noktaladı.