Home Bakery: İnsana kendini evinde hissettiriyor...

Kapıdan içeri adımımı atar atmaz, burnuma gelen börek ve pasta kokusu beni bir anda sarhoş etti. Masanın üzerinde duran ve özenle süslenmiş tabakların albenisi ise dikkatimi dağıtmaya yetti. Ulus`taki Home Bakery böyle bir yer işte… Yer diyorum çünkü burası diğer pastanelere pek benzemiyor; vitrini yok ama koskocaman bir mutfağı var ve ona ev sıcaklı

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Ne güzel bir isim, insana kendini evinde hissettiriyor! Nereden geldi aklınıza böyle bir yer açmak?
S.İ.: Eşimin ölümünden sonra kendime bir meşgale aramaya başladım ve evimin mutfağında bu işi yapmaya başladım. Tam 14 sene boyunca devam ettim. Zaman içinde müşterilerim artınca, bu işi artık evden idare edemeyeceğimi anladım. Kendime öncelikle bir ortak ve bir de mutfak aramaya koyuldum.
B.İ.: Ben daha önce hiç çalışmamıştım, ama oldum olası yemek işine çok meraklıydım. Arkadaşlarıma düzenlediğim davetlerde aldığım övgüler bana cesaret verdi, 1,5 yıl kadar önce Simone İshaki’den böyle bir teklif gelince, fırsatı değerlendirmek ve şansımı denemek istedim.
Kaç kişi çalışıyor Home Bakery’de?
B.İ.: Bizim dışımızda mutfakta dönüşümlü olarak 5- 6 kişi çalışıyor. Servis için bir de şoförümüz var, ancak şimdilik yalnızca Ulus ve civarına servis yapabiliyoruz.
Birbirinizi daha önceden tanıyor muydunuz?
S.İ.: Bir merhabamız vardı sadece, ama çokyakın bir dostum, Beril’in en yakın arkadaşının kayınvalidesiymiş. Ona bir ortak arayışı içinde olduğumu söyleyince, Beril’in benim için “biçilmiş kaftan” olduğunu söyledi. Birkaç gün sonra Beril’i aradım, ne kadar doğru bir karar verdiğimiz ortada! Şimdi bizi görenler anne- kız zannediyor.
İçinizde bu konunun eğitimini almış olan var mı?

B.İ.: Ben kendimi kitaplarla eğittim. Burada gördüğünüz kitapların neredeyse %90’ı evimdeydi.
S.İ.: Burayı açmadan önce, hem kendimi geliştirmek, hem de elimde bir diploma olması açısından bir pasta süsleme kursuna gittim.
Nedir Home Bakery’nin tadılması şart spesiyaliteleri?
B.İ.: Hangisinden başlasak ki? Özel bir kutuda, 8 çeşidini bir arada sunduğumuz tuzlu ve tatlı kurabiyelerimiz, mini cheese cake’lerimiz, mousse supreme pastamız… Bana göre hepsinin yeri ayrı.
S.İ.: Sadece badem ve çikolatadan yapılmış, özel pastamız Rolphi’yi de unutmayalım...
Sunuş mu sizin için daha önemli, yoksa lezzet mi?
B.İ.: Her ikisi de, ama bizim için esas önemli olan, lezzet sanırım. Burada tüm gördükleriniz günlük pişer ve içlerinde hiçbir katkı maddesi, boya vs. yoktur. Her şey doğal tat ve kıvamındadır. Bu yüzden günlük tüketilmeleri gerekir. Amacımız ev lezzetini yakalamak ve bunu güzel, ama abartısız bir şekilde müşterilerimize sunmak.
Pastanenin dışında, özel davetler de organize ediyor musunuz?

B.İ.: Pek özel davet yapmıyoruz aslında, ancak müşterilerimizi de kırmak istemiyoruz. Bazen kendi servis tabaklarını getiriyorlar bize bazen, biz de siparişlerini hazırlayıp onlara veriyoruz, yani tam anlamıyla “catering” hizmeti vermiyoruz. İsteyen müşterilerimize, börek ya da tuzlu kurabiyelerimizi özel ambalajlarında, dondurulmuş olarak da veriyoruz.
Yemek yapmak kimine göre bir zevk, kimine göre eziyet. Akşamları evinize döndüğünüzde yemek yapmaya haliniz kalıyor mu?
S.İ.: Yemek yapmayı ikimiz de çok seviyoruz, ancak akşam yemeklerimizi burada pişirip evimize götürüyoruz, çünkü eve vardığımızda ne halimiz kalıyor, ne de zamanımız. Evimizde yemeği tamamlayan detaylara vakit kalıyor; bir salata yapacak ya da bir makarna haşlayacak kadar…
Biliyorsunuz son dönemde yemek kursları çok revaçta, siz de böyle bir kurs açmayı düşünüyor musunuz?
S.İ.: Açıkçası düşünmüyoruz.
B.İ.: Arkadaşlarımız çocuklara yönelik bir kurs açmamızı istiyorlar, ama işlerimizin yoğunluğu yüzünden, buna vakit ayıramıyoruz. 
Kendinize rakip olarak gördüğünüz ya da örnek aldığınız pastaneler hangileri?
B.İ.: Bunu ukalalık olarak algılamayın sakın, ama biz hiç kimseyi kendimize rakip görmüyoruz. Her pastanenin kendine özgü bir tarzı var; kimi süslemeye daha fazla önem veriyor, kimi satışa… Oysa, amacımız, minimum süsleme ile insanlara gerçek bir ev lezzeti sunmak. Dikkat ederseniz mutfakta hemen her şey elde yapılıyor, makinemiz yok denecek kadar az.
Tanıtım konusunda ne gibi çalışmalarınız var? İnternet siteniz var mı, örneğin?
B.İ.: İnternet sitemiz yapım aşamasında, ama Medyatik Yayınları’ndan piyasaya çıkan, Simone & Beril’in Mutfağı adlı bir kitabımız var.
S.İ.: Ve tabii en önemli tanıtımımız müşterilerimiz…
İlerisi için başka bir şube ya da bir restoran açmak gibi bir düşünceniz var mı?
S.İ.: Zaman içinde bir şube daha açabiliriz ya da Beril’in hayalindeki café’yi. Ama bunun için henüz erken olduğunu düşünüyoruz. Çok hızlı büyümekten çekiniyoruz.
Ne yalan söyleyeyim, hiç kalkıp gidesim yoktu; sohbet güzeldi, tattığım lezzetler müthişti, ama yapacak çok işim vardı… Simone Hanım’ın bana hazırladığı “yolluk” paketi unutmamaya özen göstererek, Home Bakery’den ayrıldım. Tadı damağımda kalarak…