Geçtiğimiz Cumartesi günü çıktığı Ortadoğu turunda Suriye, İsrail, FÖY ve Ürdünde temaslarda bulunacak olan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Şam ziyaretinin ardından İsraile geçti.
Pazar günü İsraildeki temaslarına başlayan Babacan, öncelikle İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres ile bir araya geldi. İkili arasındaki görüşmede öncelikli konunun İsrailin geçtiğimiz Eylül ayında Suriyeye gerçekleştirdiği ve Türkiye hava sahasını kullandığı hava saldırısı olduğu belirtildi.
Görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında Babacan, henüz İsrailin saldırısının detaylarına ilişkin aydınlatıcı bir açıklama yapılmadığını ve bu konuda bilgilendirilme konusunda talepleri olduğunu belirtti. İsrail Devlet Başkanı Peres ise bu konuda ayrıntılı bilgi vermekten kaçındı.
Babacan İsrail ziyareti sırasında Amerikadaki Yahudi kuruluşların sözde Ermeni soykırımına verdikleri desteğin Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri de olumsuz etkiyebileceğini de belirtti. İsrailin bu konuda girişimlerde bulunmasının istendiği tahmin ediliyor. Diplomatik kaynaklar son bir haftadır İsrailli yöneticilerin ABD Kongre üyeleri ile temasa geçtiğini ve konuyla ilgili hassasiyetlerini bildirdiklerini belirtiyor.
Pazartesi günü İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Savunma Bakanı Ehud Barak ile bir araya gelen Babacanın gündemini PKK terör örgütünün Pazar günü gerçekleştirdiği ve 13 askerimizin şehit olduğu kanlı saldırı oluşturuyordu. İsrailli liderlerle yaptığı görüşmede Babacan gelişmelerden duyulan sıkıntıyı ve yakın gelecekte PKKya karşı Kuzey Irakta gerçekleştirilmesi planlanan sınır ötesi operasyona ilişkin düşüncelerini paylaştı.
ABDnin, Irak yönetiminin ve Kuzey Irak yönetiminin PKKnın bölgede konuşlanmasına karşı önlem almasının bir zorunluluk olduğunu belirten Babacan, fazlasıyla uzun süre sabır gösterdiğini ancak bunun da bir sınırı olduğunu söyledi.
Babacan İsrailde düzenlediği basın toplantısında Suriye ziyaretine ilişkin açıklamalarda da bulundu. Suriye ve Esad yönetiminin bölgede barış konusunda yapıcı girişimlere hazır olduğunu belirten Babacan, son birkaç yıl içinde ekonomik ve politik anlamda bu ülkenin yaşadığı dışa açılma sürecinin oldukça önemli bir değişimi işaret ettiğini söyledi.
Pazartesi günü İsraildeki temaslarına Likud Partisi Lideri Binyamin Netanyahu ile devam eden Babacan, eşi ile birlikte Yad Vashemi ziyaret ederek çelenk bıraktı. Konuk defterini imzalayan Babacan şunları yazdı: Bir dini grubu veya halkı insani değerlerinden yoksun bırakmaya çalışmak akla gelebilecek en büyük kötülüklerden birisidir. Yahudi soykırımından dersler çıkarılmalıdır. Soykırım, etnik temizlik, antisemitizm, ırkçılık, İslam korkusu, Hıristiyanlık korkusu ve yabancı düşmanlığı, tarihten gelmekle birlikte günümüzde de sürmektedir. Bunlarla mücadele uluslararası toplumun görevidir. Babacan bu temaslarının ardından Batı Şeriaya geçti. Dışişleri Bakanı, Ramallahta FÖY lideri Mahmud Abbas ve FÖY Dışişleri Bakanı Riad Malki ile bir araya geldi.
Suriyeden İsraile herhangi bir mesaj getirmediğinin özellikle altını çizen Babacan, Türkiyenin bölgedeki pozisyonu gereği ülkelerin birbirleri ile olan ilişkilerinden bağımsız olarak tüm komşu ülkeler ile ilişkilerini sürdürmeye devam edeceğini söyledi. Babacan, Türkiyenin Ortadoğu bölgesindeki tüm ülkelerle ilişkileri olan, hepsiyle konuşup görüşebilen bölgedeki tek ülke olduğu mesajını verdi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacanın bir günlük Ürdün ziyaretinin ardından Türkiyeye dönmesi bekleniyor.