İran televizyonunda: Holokost dizisi

İran televizyonunda bir ilk: Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad`ın Holokost`u inkar ettiği İran`da, Schindler`ın Listesi filminin benzeri yerel yapım bir Holokost dizisi yayınlanıyor. İranlı kahraman Habib ile Fransız Yahudi kızı Sara`nın aşkını da anlatan dizi, İran halkını ekrana bağladı

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
İran televizyonunda bir ilk: Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın Holokost’u inkar ettiği İran’da,  Schindler’ın Listesi filminin benzeri yerel yapım bir Holokost dizisi yayınlanıyor.  İranlı kahraman Habib ile Fransız Yahudi kızı Sara’nın aşkını da anlatan dizi, İran halkını ekrana bağladı. 
İran Devlet Televizyonu’nda yayınlanan, Schindler’ın Listesi filminin İran versiyonu olan Holokost’la ilgili bir dizi, ülke çapında birçok kişiyi ekrana bağlayarak rating rekoru kırıyor.  Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın Holokost’u inkar ettiği bir ülkede yayınlanan bu dizi Paris’te çalışan İranlı bir diplomatın, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi zulmünden kaçan Fransız Yahudilerini kurtarışını konu alıyor.  Böyle bir dizinin İran yapımı olması ve devlet televizyonunda yayınlanması ise ilgi çekici. 
Paris’teki İran Konsolosluğu’nda çalışan diplomat Habib Parsa, dizinin baş kahramanı.  Sarı yıldızlı kıyafetler giymiş kadın ve çocukların Nazi askerleri tarafından zorla evlerinden çıkartılıp, kamyonlara bindirildiğini gören Parsa, olayı araştırınca Nazi kamplarına götürüldüğünü anlıyor ve Fransız Yahudilerine İran pasaportu vererek, ülkeden kaçmalarına yardımcı oluyor. 
Holkost dizisi İran’da birden fazla tabuyu yıktı.  Devlet televizyonunda  İslam kurallarına göre baştan aşağı kapalı giyinmesi gereken kadınlar, 1940 yılının Paris’ini gerçekçi bir biçimde işlemek için modern kıyafetlerle ekrana çıkıyor. 
İran’ın antisemit imajını hafifleteceği düşünülen dizi, İranlıların Yahudi karşıtı değil, İsrail Devleti ile problemli olduğunu göz önüne seriyor.  Günümüzde İran, Ortadoğu ülkeleri arasında en büyük Yahudi nüfusunu bulunduruyor; 25,000 Yahudi’nin yaşadığı İran’da mecliste bir Yahudi temsilci yer alıyor. 
İran’daki okullarda II. Dünya Savaşı ve Holokost hakkında eğitim verilmiyor.  Dizinin faydalarından biri, ekrana bağlanan seyircilerin Yahudilerin savaş sırasında yaşadıkları zulmü görüp, anlaması.  Dizinin bu kadar popüler olmasının en önemli sebeplerinden biri ise; Paris’teki İran Başkonsolosluğu’nda çalışan Habib Parsa ile pasaport vererek kurtarmaya çalıştığı bir Yahudi ailesinin kızı olan Sara Stroke arasındaki aşk hikayesi.  Dizide, sahte pasaport verdiği gerekçesiyle Naziler tarafından hapsedilen Parsa’nın karakteri gerçek değil. Fakat bu karakter, 1940’larda Paris’teki İran Konsolosluğu’nda çalışmış bir diplomattan esinlenerek yaratıldı. 
Bitmesine sekiz bölüm kalan dizide Sara ve Habib’in aşk hikayesinin nasıl sonuçlanacağı ülkede merak konusu.  Diziye kilitlenen İran halkı, mutlu bir son ümit ediyor.