ajanda`m

Goya’nın genç ve güzel ilham perisi Ines’in Engizisyon Mahkemesi’nin arkasındaki güçlü bir rahip tarafından, toplumsal değerlere aykırı davranış ile suçlanması ülkede büyük bir skandal yaratır. Güzel model Ines haksız yere Engizisyon Mahkemesi tarafından mahkûm edilip işkence görünce, Goya’nın eski arkadaşı rahip Lorenzo ile olan dostluğu sınanır. Goya Lorenzo’ya, Ines’in hayatının bağışlanması için yalvarır. Fakat Lorenzo gücün peşindedir ve Engizisyon’un arkasındaki asıl güçlerin başıdır. Ines hapse atılır, işkence görür ve ölüme terk edilir. Sanat ve tarih sevenler için, kaçırılmayacak bir film…

• NE DİNLEYELİM?
Ünlü piyanist ve orkestra şefi Murray Perahia, Türk Musevi Cemaati’nin davetlisi olarak, Cem Mansur yönetimindeki “Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası” ile birlikte 24 Eylül 2007 akşamı bir konser vermek üzere İstanbul’a geliyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Selanik’te yaşamış, sonraları ABD’ye göç etmiş bir ailenin ferdi olan Murray Perahia 1947 New York doğumlu. Kendine özgü, her zaman sürdürebildiği mükemmel tını, yorum ve tekniğiyle ünlenen Perahia, İstanbul’da ilk kez vereceği konserde Ludwig van Beethoven’un Sol majör op. 58, 4. Piyano Konçertosu’nu seslendirecek. Sanatçıya eşlik edecek olan Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası’nı yöneten Cem Mansur, 2004 yılında AB desteği ile kurulmuş olan ve Türkiye’nin tüm konservatuarları arasından seçilen en başarılı 70 gencin oluşturduğu orkestranın kurucu şefi ve sanat danışmanı. AKM’de gerçekleştirilecek konserin bilet fiyatları: 1.Kategori: 250 YTL, 2.Kategori: 150 YTL, 3.Kategori: 100 YTL, Balkon: 50 YTL ve Öğrenci: 30 YTL.

• NE OKUYALIM?
Tuna Kiremitçi’nin Haziran ayında Doğan Kitapçılık’tan piyasaya çıkan (ikinci baskısı ise Temmuz’da yapıldı) ve tam 30.000 adet olarak basılan yeni romanı Dualar Kalıcıdır, İkinci Dünya Savaşı’nda İstanbul’a sığınarak hayatta kalmış bir kadın ile günümüz dünyasında yolunu bulmaya çalışan bir genç kızın dostluğuna kulak misafiri ediyor bizi. Ölümü bekleyen Rosella Galante ile genç Pelin’in hayatları “gereğinden fazla medeni” bir Orta Avrupa kentinde kesişir. Gönül yaraları ve geçmişteki acıların yanı sıra iki kadını bağlayan çok önemli bir unsur daha vardır: Türkçe. Rosella ve Pelin, ikisi için de giderek ilginçleşen bir söyleşinin içinde bulurlar kendilerini. Bu aynı zamanda, iki farklı kuşağın, iki farklı kadının ve iki farklı hayal gücünün tanışmasıdır. Kitabın en ilginç yanı, hiçbir tasvirin yapılmamış olması ve yalnızca karşılıklı diyaloglardan oluşması. Fiyatı 11 YTL.

• NEREYE GİDELİM?
Uzungöl! İsmini duymayan kalmamıştır herhalde, bu dünya harikası mekânın. Uzun zamandan beri planlarımda var, ancak bir türlü fırsatını bulup gidemedim. O yüzden giden bir arkadaşımın ağzından sizlere aktaracağım: Trabzon’dan Rize yönünde devam ederken Çaykara yoluna sapıyor ve Çaykara’yı 19 km. geçtikten sonra Uzungöl’e ulaşıyorsunuz. Uzungöl’e giden yolu görmek bile her şeye bedel. Doğa bir harika, etrafı hayran hayran seyrederken yamaçlara inşa edilmiş 3- 5 katlı apartmanları görünce Karadeniz insanının azmine ve çalışkanlığına bir kez daha şahit oluyorsunuz. Uzungöl’e ulaştığımızda gözünüze ilk çarpan, hani şu kartpostalları süsleyen kocaman cami oluyor. Gölün çevresi tamamen ormanlarla kaplı; burada birçok göl ve yayla var. Temiz havası ve yeşiliyle ünlü yaylaları ve gölleri gezmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeyin. Mutlaka gezi ve spor amaçlı yürüyüşlere katılın…Uzungöl’e gidip de alabalık yememek olmaz. Tereyağında kızartılmış alabalıklar insanın iştahını kabartıyor. Ayrıca yöresel tatlar eşliğinde kahvaltı etmenin tadı başka oluyor. Civarda yemek yiyebileceğiniz lokantantalar, makul fiyatlara kalabileceğiniz pansiyonlar, hediyelik eşya dükkânları ve küçük marketler mevcut.