Tango uzmani Pekerman

Selim ÇİPRUTHepimiz Tango`nun anavatanının Arjantin olduğunu biliriz. Arjantin deyince aklımıza şunlar gelir: Che, Evita, Maradona ve futbol. Katıldıkları her uluslararası futbol turnuvasında, mutlaka şampiyonluğa oynayan bir takım kurarlar. Futbolcularının genlerinde futbol ruhu ve yeteneği vardır.

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba
Yetenekli oyuncuları bulup, onları takıma koymakta bir bakıma cesaret işidir. Size birazdan anlatacağım Jose Pekerman da onlardan sadece biridir. Jose Nestor Pekerman 3 Eylül 1949 yılında doğdu. Ailesi Ukrayna asıllı Musevi bir aileydi. Futbolu her zaman çok sevdi, oyunculuk kariyeri hiç beklediği gibi geçmedi. Ortasaha oyuncusu olarak 1970- 74 yılları arasında Argentinos Juniors takımında 134 maça çıktı, 12 gol attı. Sonra transfer olduğu Kolombiya’nın İndependiente Medellin takımında ise 101 maçta 15 gole imzasını attı. Futbol hayatı 28 yaşında geçirdiği ciddi bir sakatlık üzerine sona erdi. Ailesini geçindirmek için bir sürü ek iş yapmaya başladı . İlkesinde o sıralar inanılmaz derecede anti- semitizm olayları baş gösteriyordu, karısı ve iki kızı için bir sürü işte çalıştı,taksi şoförlüğü bunlardan sadece bir tanesiydi. İlkesine döndüğünde Chacarita Juniors’un genç takımını çalıştırdı. Ardından Şili ye Colo- Colo genç takımlarını çalıştırmaya başladı. 1994 yılında ona hayatının tekliflerinden biri gelmişti. Arjantin 20 ve 17 yaş altı takımlarını çalıştırması istenmişti. Herkes buna çok şaşırmıştı, çünkü bu mertebeye getirecek iyi bir cv’si yoktu. Hugo Tocalli ve Eduardo Urtasun ile beraber çalıştı. 20 yaş altı Arjantin Milli Takımı üç kez FİFA Gençler Dünya Şampiyonası’nı kazandı: 1995’te Katar’da, 1997’de Malezya’da ve 2001’de Arjantin’de. Pekerman bu üç şampiyonluğun anısına köpeklerine bu üç ülkenin ismini verdi. Ayrıca Amerika Gençler Şampiyonluğu’nu da iki kez 1997 ve 1999 olmak üzere kazandı. 1998 yılında Arjantin Milli Takım Teknik Direktörü Passarella, ayrıldıktan sonra,A Milli Takımı’nın başına geçmesi için ona öneride bulundular. Pekerman, bu teklifi geri çevirdi, kendisi yerine bu görevi Bielsa’ya önerdi. 2004 yaz Olimpiyatları’na Arjantin’e altın madalya getiren takımın teknik direktörü oldu. Bielsa teknik direktörlükten istifa ettikten sonra bu görev için iki aday vardı. Biri Pekerman, diğeri ise Boca Juniors takımından ayrılan  Carlos Bianchi isi. 15 Eylül 2004 yılında Arjantin A Milli Takımı’nın başına, o getirilmişti. İlk başarısı takımını 2006 Dünya Kupası’na taşıması oldu. Çeyrek finalde, ev sahibi Almanya’ya talihsiz bir şekilde penaltı atışları sonucu elendi. Yaptığı oyuncu değişikleri ülkesi tarafından çok eleştirildi, günlerce onu vatan hainliği ile suçladılar. Bu baskılara fazla dayanamadı ve istifa etti. İstifasını verdikten sonra Meksikalı Toluca ile anlaştı. 30 Mayıs 2007 yılından beri takımının başında. Kendisi tek kelime ile futbol uzmanıydı. Arjantin milli takımında harikalar yaratan Messi, Riquelme, Saviola onun öğrencilerdir, hatta efsanevi Maradona bile onun uzman ellerinden geçti. Yakın  çevresi dinine bağlı bir insan olduğunu söyler, fırsat buldukça senede bir kez İsrail’e ziyarete gider. Ağlama Duvarı’ndan temin ettiği kırmızı ipi asla bileğinden çıkarmaz. Arjantin takım kaptanı Juan Pablo Sorin ile en büyük ortak noktaları ikisinin de Musevi olmaları.
Şahsen bende 2006 Dünya Kupasını izlerken, en büyük favorim olan, hatta üzerine bahis oynadığım Arjantin’in çok büyük yönetim hatalarıyla elenmesini hiç içime sindiremedim. Pekerman ismini ilk öyle duymuştum. Şimdi size hikayesini yazdıktan sonra tam bir futbol uzmanı olduğunu anlamamak mümkün değil. Yaptığı hatalar sonucunda basın toplasında: “ Hatasız kul olmaz, hepimiz insanız.’’ cevabı milyonları çıldırtmıştı. O maç, onun zaten milli takımdaki son maçıydı. En büyük referansı, yetiştirdiği büyük yıldızlar. Onun için en güzel sözü Messi söylüyor: “Beni döve döve yıldız yaptı. Antrenmanlarda bu kadar perişan olmamın bir nedeni varmış. Kendisine hayatında başarılar dilerim, onu asla unutmayacağım. Çalıştığı her takımda onun oyuncusu olmaktan gurur duyarım.”