Türkiye’den TÜBİTAK ile İsrail’den MATIMOP arasında varılan anlaşma ile iki ülke teknolojik anlamda ortak işbirliğine gidecek. Projeler Ericsson tarafından desteklenecek
Türkiye ile İsrail arasındaki "bilimsel işbirliği anlaşması" kapsamında, iki ülke, AR- GE işbirliğinin geliştirilmesi için uluslararası projeleri destekleyecek.
İşbirliği kapsamında, iletişim teknolojileri, Tv ve multimedya servisleri, IP bazlı servisler ve gelişmiş ses servisleri konularındaki uluslararası projelere destek verilecek. Türkiye'den TÜBİTAK, İsrail'den de MATIMOP, projelerin AR- GE içeriğinin ve proje planının uygunluğunu, ERICSSON da projelerin teknik yeterliliğini ve pazar potansiyelini değerlendirecek.
TİBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Cebeci'nin verdiği bilgiye göre, Türkiye ve İsrail arasındaki "bilimsel işbirliği anlaşması" kapsamında, AR- GE işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla uluslararası projeler desteklenecek. Cebeci, "Türkiye ile İsrail arasındaki bu destek programından her iki ülkenin firmaları ve işbirliği yapacakları üniversite veya araştırma kurumları yararlanabilecek" dedi.
Ortak çağrıda iletişim teknolojileri, Tv ve multimedya servisleri, konum bazlı teknolojiler ve uygulamalar, IP bazlı servisler ve gelişmiş ses servisleri konularındaki projelerin destekleneceğini belirten Cebeci, bu doğrultuda TİBİTAK ve İsrail'in ilgili kuruluşu MATIMOP tarafından, projelerin AR- GE içeriğinin ve proje planının uygunluğunun, ERICSSON tarafından da projelerin teknik yeterliliğinin ve pazar potansiyelinin değerlendirmesinin yapılacağını söyledi.
Prof. Dr. Ömer Cebeci, projelere sağlanan destek miktarının projelerin niteliğine göre belirleneceğini belirterek, bu kapsamda, projeler için yapılan AR- GE harcamalarının büyük firmalarda yüzde 60'ının, KOBİ'lerde de yüzde 75'inin hibe olarak karşılanacağını kaydetti. 30 Temmuz 2007 tarihinde açılan çağrıya proje sunacak firmaların, proje önerilerini en geç 9 Ekim 2007 tarihine kadar http://www.ericssonpartnerport.com/eureka web sayfasındaki bilgiler doğrultusunda hazırlamaları ve TÜBİTAK'a sunmaları gerekiyor.
Her bayram öncesi Samuel Reiner, Haifa’daki zengin ailelerin evlerini dolaşır ve kendisinden daha şanssız Holokost Kurtulanları için yiyecek toplar.
Geçtiğimiz hafta bir düzine Holokost Kurtulanı ve onlara destek veren yaklaşık 3000 kadar İsrailli, Knesset’ten Başbakanlık binasına kadar yürüyerek, hükümetin Holokost kurtulanlarına yönelik ihmalkar politikalarını eleştirdi. Yürüyüşte yer alan Samuel Reiner’e göre, bu kişilerin evlerinde “yiyecek bir parça salatalığın” bile olmaması onları protesto gösterisinde bulunma noktasına getirdi.
Samuel Reiner sekiz yaşında küçük bir çocuk olarak Czernowitz kampında hayatta kalabilmiş bir Holokost Kurtulanı. Protesto sırasında kalabalığa seslenen Reiner, yaşadığı ülke ile gurur duyduğunu ancak yöneticilerinden utandığını söylüyor. Reiner’e göre hükümetin güçlükle ayakta duran Holokost Kurtulanlarını protesto edecek duruma getirmiş olması büyük bir utanç kaynağı.
78 yaşındaki Miriam Yahav gösterinin bir diğer ünlü katılımcısı. Bundan iki buçuk yıl önce Auschwitz’den kurtuluşun 60. yıl anma törenlerinde yaptığı çıkışla Yahav medyanın gündemine gelmişti. O gün kalabalığın içinden “neden ailemi ve insanları yakarak beni öksüz bıraktılar” diye bağırdığı için dikkat çekmişti Yahav, bu gösteride bir kez daha “neden” diye soruyor. Ama bu kez sorunun muhatabı İsrail hükümeti.
Çoğu kez Auschwitz’den kurtulduktan sonra İsrail’e gelmesinin bir hata olup olmadığını kendine sorduğunu söylüyor Yahav. 60 yıl önce Nazilerden gördükleri kötü muamelenin 60 yıl sonra kendi hükümeti tarafından tekrar edildiğini belirtiyor.
Eyleme katılan kalabalığın önemli bir bölümünü Holokost Kurtulanları’nın yakınları oluşturuyor. Shirley Zauer, Auschwitz’den kurtulan bir çiftin çocuğu. Ailesi ilk olarak Avusturalya’ya yerleştiğinde kendilerine aylık olarak 2000 dolar maaş bağlandığını ancak bunun neden İsrail’de devam etmediğini merak ediyor.
Holokost Kurtulanları Refah Fonu Başkanı Ze’ev Factor, bu gösteriyi dilenmek için değil, adaleti sağlamak için gerçekleştirdiklerini belirtti.
Eylemci kalabalığın arasında Knesset mensupları ve birçok gençlik örgütünden temsilciler vardı. Gençler “Holokost ve Utanç” yazılı t- shirtleri ile dikkat çekti.
79 yaşındaki Auschwitz Kurtulanı Yocheved Aryeh, ölümle kalım arasında gidip gelmiş bir kişi. Toplama kampının gazı tam onun ölüme götürüleceği gün kesilmiş böylece hayatı kurtulmuştu. Bugün ise Aryeh oldukça üzgün çünkü hayatta kalmalarının anahtarı hala Almanların elinde. Eryeh’e göre eğer Almanya’dan gelen para olmasa, bugün hayatlarını sürdürmeleri mümkün olamaz.
Hükümetin maddi yardımına ihtiyacı olmadığını belirtmekle birlikte Aryeh, birçok kişinin bu yardıma çok ihtiyacı olduğu için bu gösteriye katıldığını söyledi. Yocheved Aryeh hayatlarının son demlerinde olan bu insanların sıcak bir yuva ve yiyeceği hakettiklerini düşünüyor.
Belki de en ağır eleştiri, beş toplama kampından sağ kurtulmayı başarıp 1945 yılında İsrail’e yerleşmeyi seçen 85 yaşındaki Eliezer Ayalon’dan geliyor. Holokost’ta hayatını kaybeden tüm ailesi adına bu açıklamayı yaptığını söylenen Ayalon, eğer son kalan Holokost Kurtulanlarına yardım edilmezse Nazilerin tamamlamayı başaramadığı şeyin yakında İsrail hükümeti tarafından tamamlanacağını belirtiyor.
