Arap Schindler`den alinacak dersler…

Tunus`un Nazi işgali sırasında Yahudileri saklayan Arap çiftçi “Uluslararası Dürüst” ünvanını almak için aday gösterildi. Yirmi dört Yahudi`nin hayatını kurtaran Kaled Abdülvahab`ın hikayesi, Washington Yakın Doğu Enstitüsü Başkanı Robert Satloff tarafından kitap haline getirildi

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Washington Yakın Doğu Enstitüsü Başkanı Robert Satloff, Holokost süresince Arap Dünyası’nın tepkilerini ortaya koyan bir çalışma hazırladı.
II. Dünya Savaşı ve Holokost boyunca çeşitli Arap ülkelerinin değişik tavırlar ortaya koyduğunu belirten Satloff, Tunus’un Nazi işgali sırasında Yahudileri koruyan, Arap Schindler olarak nitelendirilebilecek Kaled Abdülvahab’ın en dikkate değer karakter olduğunu dile getirdi.
Çalışmalarını “Arap topraklarına uzanan Holokost’un unutulmuş hikayeleri” (the Righteous: Lost Stories from the Holocaust's Long Reach into Arab Lands) adı altında kitaplaştıran Robert Satloff’un eseri 25 Nisan’da New York Yeşiva Üniversitesi tarafından yayımlandı. Kitabında Holokost’un Yahudiler için olduğu kadar Araplar için de çok büyük bir önemi olduğunu vurgulayan Satloff, yirmi dört Yahudi’yi saklayarak hayatını kurtaran Abdülvahab’ı, Yad Vashem Holokost Anma Müzesi’nin “Uluslararası Dürüstler” (Righteous Among the Nations) ödülü için aday gösterdi. Eğer kabul edilirse, Abdülvahab dünya çapındaki yirmi iki bin ‘Dürüst’ arasındaki ilk Arap olacak.
Satloff,  Abdülvahab’ın hikayesini kamuoyuna duyurmanın Arap ve Yahudi toplumları arasında özellikle bugünlerde ihtiyaç duyulan, tolerans ve hoşgörünün artmasına yardımcı olacağı düşüncesinde.
Kitabın basın tanıtımında yer alan Abdülvahab’ın kızı Feza da, babasının hikayesinin “Arap ve Yahudilerin II. Dünya Savaşı öncesinde Tunus’da oldukları gibi barış içinde” olmalarına yardımcı olmasını diledi. Büyüdüğü kasabada Yahudilerle iç içe yaşadığını dile getiren Feza “Kasabamızın yüzde otuzu Fransız ve İtalyanlar, yüzde otuzu Araplar ve yüzde otuzu da Yahudilerden oluşuyordu. Herkes birbirleriyle çok iyi anlaşıyordu” dedi. Feza, babasının çok inatçı biri olduğunu hatırladığını ve değişik etnik ve dini gruplar arasında hiç fark göz etmediğini belirtti.
Robert Satloff ise, çalışmalarının Holokost inkarının yaygın olduğu bugünün Arap dünyası için de tarihi gerçeklere ışık tutacağını umduğunu belirtti. 11 Eylül saldırılarının çalışmalarını tetiklediğini belirten Satloff, saldırganların içinden çıktığı toplumları inceleme ihtiyacı hissettiğini dile getirdi. “11 Eylül ile kendini gösteren nefretin nasıl sona erdirilebileceği düşüncesi beni Holokost eğitimi konusuna yöneltti. Holokost’u Arapların kabul edebileceği bir hikaye haline getirmek için onların yaptığı ‘tercihleri’ araştırdım. Bu bir Arap hikayesidir,” dedi. Satloff’un kitabı Arapça ve Farsça’ya da çevrildi.