İngiliz Üniversiteler Birliğinin İsrailin akademik kurumlarını boykot etme fikrini ele almaya karar vermesi İsrailde tepki uyandırdı. Haziran ortasında İngilterenin kamu hizmetleri sendikası olan UNISON, Haziran ortasında konuyla ilgili olarak oylama yapacak. Eğer boykot kararı oylamada kabul edilirse UNISONun 1,4 milyon üyesi İsrail ile bağlarını kesecek.
Buna karara İsrailin çeşitli çevrelerinden sert tepkiler geldi.
Kadima partisi milletvekillerinden Otniel Schneller, İsraili boykot eden ülkelerin ürünlerinin Bu ülke İsraili boykot etmektedir şeklinde etiketlenmesi yönünde bir yasa tasarısı hazırladı.
Pazar günkü demecinde Bizi boykot ettiklerinde biz de benzer şekilde cevap vermeliyiz. Bir ülke bizi dünyadan izole etmeye çalıştığında biz de onları izole etmeliyiz diye konuşan Schenellere diğer partilerin milletvekillerinden de destek geldi. Yasaya, İsrail Evimiz (İsrail Beitenu) Milletvekili Stas Meseznikov, Likuddan Moşe Kahlon, İşçi Partisinden Danny Yatom ve Şas Partisinden Yaakov Margi de destek verdi. Schneller demecinde ayrıca İngilterenin İsrail kaynaklı bilgisayarları kullanmaması durumunda İngilterenin iş göremeyeceğini, İsrail kaynaklı ilaçların kullanılamaması durumunda ise İngilterenin yarısının hasta olacağını da sözlerine ekledi.
Tasarıya göre, İngiltere kaynaklı her ürünün üzerinde düşman bir ülkeden geldiğine dair, henüz boyu ve tipine karar verilmeyen bir etiket bulunacak. Fakat bu kanunun hızlandırılmış bir şekilde oylamaya alınmasına karar verilse bile, oylamaya birkaç aydan önce geçilemeyeceği, oylamanın da üç aşamalı bir süreç olduğu da belirtiliyor.
İngilteredeki akademik çevrelerin boykot isteğine İsrailin bakanlar kurulundan da tepki geldi. Sosyal Yardım ve Diaspora İşleri Bakanı Isaac Herzog konuyla ilgili olarak Avrupada antisemitizmin çok eskiye dayandığını, tek taraflı makaleler ve tacizlerle beslendiğini, en son İsviçrede kundaklanan Sinagogun da Avrupadaki antisemitizmin son zamanlarda ulaştığı son nokta olduğunu bildirdi. Herzog İsrail bu duruma karşı mücadele etmelidir ve tüm dünya kamuoyu bu mücadelede destek olmalıdır şeklinde devam etti.
İsrail Dışişleri bakanı Tzipi Livni de cuma günü İngiliz Dışişleri Bakanı Margaret Beckett ile görüştü ve İsrailin bu boykot adımlarını iki ülkenin arasındaki iyi ilişkileri zedeleyecek son derece zararlı eylemler olarak gördüğünü belirtti.
İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi ayrıca haftalık bakanlar kurulu toplantısında boykota karşı alınacak tepkinin belirlenmesi için bir toplantı yapılacağını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri akademisyenlerin de katılacağı toplantıda boykota karşı yapılacak eylemler ve boykot hareketinin diğer ülkelere sıçramasına karşı alınacak önlemler tartışılacak.
Bunun yanı sıra hem Ticaret ve Sanayi Bakanı Eli Yishayi hem de Histadrut İşçi Sendikas, ülkenin ileri gelen iş adamları ile görüşerek konu ile ilgili alınacak önlemleri tartılacaklarını bildirdiler.
İngiliz akademisyenlerin boykot isteğine bir diğer tepki de okyanusun diğer tarafından geldi. ABDnin ileri gelen avukatlarından Alan Dershowitz, İsrail boykotunu destekleyen tüm İngiliz akademisyenleri mali ve kanuni yönden zarara uğratacağına and içti.
O.J. Simspon ve Claus von Bulow gibi yüksek profilli davalarda kazandığı başarılar ile tanınan ve aynı zamanda Harvard Üniversitesinde hukuk profesörü olan Dershowitz, UNISONun yıllık toplantısı öncesinde İngiliz akademisyenlere karşı akademik, yasal ve ekonomik olarak kampanya yürüteceğini ilan etti.
Dershowitzin İngilizlere uygulanmasını isteyeceği yasal yaptırımları ABDnin ırk ve milliyet nedeni ile ayrımcılığı yasaklayan yasalarına dayandıracağını söylerken, İngilterede de yasal işlem yapmak için ismini vermek istemediği bir İngiliz avukat ile görüştüğünü de sözlerine ekledi.
Dershowitz kampanyanın akademik kısmında ise en az bin ABDli akademisyeni İsrailde fahri unvan ile akademik pozisyon almaya ve kendilerini İsrailli ilan etmeye ikna edeceğini söyledi.