Krayzelburg ailesi, ABDdeki ilk yıllarında çok büyük ekonomik problemler yaşadı. Öyle ki Lennynin, antrenmana gitmek için otobüse binecek parası bile yoktu. Her gün yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüş yapmak zorunda kalıyordu. Dil bilmemesi, antrenörleriyle arasındaki en büyük sorun idi. Lenny Krayzelburga Rus cemaati kucak açtı. Tuttukları eğitmenlerle İngilizceyi öğrenmesi sağladılar. İlk rekoruna gittiği Santa Monica Liseside imza attı. 100 metre ve 200 metre sırt-üstünde bileğini kimse bükemedi. Okuldaki antrenörü onun çok yetenekli olduğunu gözlemleyerek, bunu hemen Amerika Yüzme Federasyonu Başkanı Mark Shuberte iletti.
Lenny, Southern California Üniversitesine transfer oldu. 1995 yılında gerçek anlamda ABD vatandaşlığına geçti. 1999da, 1986 yılından beri kırılamamış rekorlara imza attı. Kendine ait stili ile sırt-üstünde dünyanın bir numarası oldu. 2000 Sydney Olimpiyatlarında 100 metrede kendi rekorunu kırmakta hiç zorlanmadı. Ardından 200 metre rekorunu kırmakta da gecikmedi. Asıl ilginç olan; 4x100 bayrak yarışında da altın madalya kazanmasıydı. Takımda yer alan diğer iki yüzücü de Yahudi asıllıydı. Otoriteler bu takıma; Kosher Team yakıştırması yapıyorlardı.
Olimpiyatlardan sonra Lenny, Japonyada yapılacak olan 2001 Dünya Şampiyonasına katılmak istemedi. Bunun tek bir sebebi: Maccabiat Oyunlarıydı. En büyük isteği Maccabiatlarda diğer Yahudi sporcularla yarışmak, onlarla tanışmaktı. Ayrıca küçüklüğünden beri en büyük hayali kutsal toprakları ziyaret etmekti. Amerikan Maccabiat Federasyonu, resmi geçitte bayraklarını ona taşıttı. Birkaç ay sonra Lenny, dizinden oldukça önemli bir operasyon geçirdi. Yaklaşık bir sene havuzdan uzak kalmak zorunda kaldı. 2003 Eylülünde antrenörü Mark Schubert tarafından kendisine çalışması için Dave Salo önerildi. Salo, aynı zamanda Aaron Peirsolun antrenörü idi. Lenny, Salo ile çalışmaya başladığında sırt-üstü stilini değiştirmek zorunda kaldı. Bunda en büyük etkenlerden biri geçirdiği omuz sakatlığı idi. Hedefi 2004 Olimpiyatlarıydı. Aaron ile, Olimpiyatlara çok iyi hazırlandı. Bu onun son Olimpiyatı olacağının bilincindeydi. Finalde çok ufak bir farkla ikinci olmuştu. 32 saliselik bir farkla
Tek tesellisi birincinin Peirsol olmasıydı. Ardından 4x100 bayrak yarışında son kez yarıştı. Takımı adına ilk yüzen oydu. Final bitişinde Peirsol, çok iyi bir derece yaptı. Böylece Olimpiyatlardaki son altını kazandı. Kosher Team tekrar işbaşındaydı. Lenny Krayzelburg gelmiş geçmiş en iyi fiziğe sahip yüzücülerden biri sayılır. 1.88 metre boyunda ve 85 kg idi. 1999 yılında Amerikada Yılın Yüzücüsü unvanını kazandı. 2000de People Dergisi yaşayan en yakışıklı 50 erkek listesine onu da almıştı. Bunda da haksız sayılmazlardı.
Lenny Krayzelberg Yahudilik hakkında şunları söylüyor:Rusyada büyüdüğüm zamanlar antisemitizm ne demek olduğunu bilmiyordum. Hiç karşılaşmamıştım. Birkaç kere bana çok kötü kelimelerle hitap ettiler. Ben bunun fakında değildim, ama ailem farkındaydı. Çünkü ben Yahudiydim ve bana karşı her zaman bir önyargı vardı. Sporda fazla ilerleme şansım olmadığı söyleniyordu. Özellikle de Yahudi olduğum için. Fakat Yahudi olmanın beni ne kaar ileri taşıdığını şimdi görüyor musunuz? Lenny hiçbir şekilde dini eğitim almamasına rağmen her sene Yom Kipurda oruç tutup, sinagoga gittiğini söyler. İbraniceye ilgisi olsa da, bir türlü öğrenemediğine yakınır. Ona neden bekar kaldığı sorulduğunda verdiği komik bir yanıt verir: Çok zor bir şey bu. Düşünsenize, evleneceğim kız benim neslimden olacak; Rus olacak. Sadece Rus olması yeterli değil tabi, bir de Yahudi olacak. Sizin tanıdığınız hem Rus hem Yahudi biri var mı? Bu yanıtı gazetecileri dakikalarca güldürür. Geçirdiği sakatlık belki de yüzme dünyasına yeni Spitz kazandırmayı engellese de, Krayzelberg yaşayan efsaneler bölümünde yerini altın harflerle almıştır.