ŞAVUOT

Hazırlayan : Karel VALANSİAvrupa / Fransa Blair`den Brown`a tam destekİngiltere`de, on yıllık başbakanlığının ardından, 27 Haziran`da görevinden ayrılacağını ilan eden Tony Blair, İngiltere tarihinin en başarılı maliye bakanlarından biri olarak nitelediği Gordon Brown`ın İşçi Partisi liderliğini ve başbakanlığı

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

“Şavuot” kelimesi İbranicede “haftalar” anlamındadır ve bu bayrama adını verir. Batı kültüründe “Pentacost” diye de adlandırılan bu bayram Ellinci Gün anlamındaki Yunanca sözcükten alınmıştır.
“Şavuot”, Pesah’ın ikinci gününden tam yedi hafta sonra kutlanır. Bu tarih İbrani Takvimi’ne göre; Sivan ayının altıncı gününe denk gelir. İsrail dışında yaşayan Yahudiler bu bayramı Sivan ayının yedinci gününde kutlar.

Şavuot Kutlaması
Vaadedilmiş Topraklar’da bir tarım toplumu olarak toprağa çok bağlı yaşam süren Yahudiler tatillerini doğal olarak tarım dönemlerine göre yapıyorlardı. Buna göre; Pesah’ın ikinci günü ekin toplama günü olarak belirlenmiş olup, bu önemli günde Tanrı’ya şükür niteliğinde O’nun adına Bet Ha-Mikdaş’a bir Omer ölçüsünde arpa sunuyor ve hasatı kutluyorlardı.
Arpa hasatı dönemi, buğdayın toplandığı gün olan “Şavuot”ta sona erer, buğday en son biçilen tahıl olarak “Şavuot” günlerine bırakılır ve o gün; buğday hasatı kutlamaları yapılırdı. “Şavuot”ta Tanrı’ya sunulan iki demetin İsrail topraklarında yetişmiş en kaliteli buğdaylardan oluşturulması temel gereklilikti.
“Şavuot” aynı zamanda “Bikkurim” yani “İlk turfanda meyvelerin sunuluşunu da simgeler. Bu ilk meyve ve tahılların sunulduğu bayramda yedi çeşit ürün sayılmaktaysa da, Mişna’ya göre; bu sunumlar ürünün olgunlaşma süreçlerine göre “Şavuot”tan “Sukot”a kadar geçen süre içinde ve uygun herhangi bir zamanda yapılabilirdi.
“Şavuot”un Tora’nın Yahudilere verilmesinin yıldönümü olarak kutlanması çok eski tarihlere dayanır.
Yahudi yaşam biçiminin temel kitabı olan Tora’nın omurgasını teşkil eden “On Emir”, sadece Yahudi dininin esas temellerini oluşturmakla kalmayıp, tarih içindeki değişik toplulukların olduğu kadar, günümüzdeki çağdaş toplumların temel ahlak kurallarını da belirleyen bir niteliğe sahiptir.
Bazı ortaçağ Yahudi cemaatlerinde, “Şavuot” Bayramı’nda beş yaşına gelmiş çocukların yöresel Yahudi okullarına kaydettirilmeleri ve orada ilk kez İbrani alfabesini öğrenmeye başlamaları bir tür gelenek halindeydi. Daha sonra çocuğa, kek, bal ve şekerlemeler verilirdi. Bu da, Tora’nın çocuğun dudaklarında tatlı lezzetler bırakıyor olmasını simgelerdi.
Yeruşalayim’deki Bet Ha-Mikdaş dönemlerinde; “Şavuot”ta, Yahudi inançlıların sunuları “yeni tahıldan elde edilen ince undan yapılmış iki dilim kızarmış ekmek”le simgelendirilmişti. Ayrıca Bayram gereği Tanrı’ya korban sunuluşu, Levililerin ilahiler söylemeleri arp ve diğer müzik aletlerinin çalınması ile ortam bir şenlik havasına bürünürdü.
õ Şavuot Kural ve Gelenekleri
“Şavuot” Bayramı süresince sinagoglarda Kutsal Kitap’tan “Ruth’un Öyküsü”nü okuma geleneği vardır. Bu gelenek çeşitli sebeplere dayandırılmaktadır: Kral David “Şavuot”ta ölen Ruth’un soyundan gelmektedir. Tora’nın İsrailoğullarına verilişinin yıldönümü olarak da kutlanan bu bayramda Ruth’un Yahudi inanç biçimini benimseyişi ve bu konudaki sadakatinin anımsanmasıyla İsrailoğullarının Tora’ya olan bağlılığı simgelenmek istenmektedir.
Aşkenaz geleneklerine göre “Şavuot” kutlamalarında; dua ve ibadet “Aramaik Akdamot” olarak bilinen, dini şarkılarla başlar. İlk günün Aftarası olarak Yehezkel’in rüyası okunur, zira bu Sina Dağı’nda İsrailoğullarının gördükleriyle belli bir paralellik oluşturmaktadır. İkinci günün Aftarası ise Habakuk’un duasıdır. Bu da Jacob Meir tarafından bestelenen “Yaziv Pitgam” adlı Aramca bir şarkıyla seslendirilir. İlk gece klasik Yahudi dualarından seçilerek oluşturulan özel bir dua metninin okunması geleneği vardır. İlk günün sabah ibadetinde Tora’dan “On Emir” bölümü okunur.
“Şavuot”ta sinagogların çiçek ve bitki ve muhtelif taze yapraklarla süslenmesi adettir. Bunun nedeni Sina Dağı’nın yeşil, ağaçlıklı bir yöre olmasıydı. Tepelerin yeşil olan ve Tora’nın İsrailogulları’na verildiği yer olan bu dağı hatırlatmak amacıyla evlerin de çiçek, bitki ve ağaçlarla süslenmesi geleneği yerleşmiştir.
Yahudilerin Tanrısal Yasalara “Şavuot”ta sahip olmaları dolayısıyla, gerek Yahudi okullarında kutlama için hazırlanan kız ve erkek öğrenciler ve gerekse aileleri için de bu bayram büyük heyecanla beklenen bir olaydır. Tanrı da “Şavuot”
Un neşe ve sevinçle kutlanmasını istemiştir.
Bu bayramda sütlü gıdalar, sütlü kekler ve bolca tatlı yiyecekler yenir. Bu adet Tanrı’nın Kanunu şerefine uygulanır. Vadedilmiş Topraklar’daki bal ve sütü simgeler.
Bayram mumları “Şavuot”un birinci ve ikinci gecelerinde dua edilerek yakılmalıdır. “Şavuot”un ikinci günü, ölülerin anısına “Yizkor” adı verilen, bir dua okunur. Sinagogda, bu dualarını gerçekleştiremeyenler evlerinde de okuyabilirler.

Şavuot Meyveleri ve Simgeledikleri
Üzüm: Yoğun yağmura ihtiyacı olan üzüm gelişmek için de güneşe gereksinim duyar. Vadedilmiş Topraklar’da her ikisi de mevcuttur. İlk üzümler Sivan ayının ilk günlerinde Şavuot zamanında toplanır. Peygamber Moşe tarafından Kenaan’a gönderilen öncüler o kadar ağır üzüm salkımları koparmışlardır ki, bu salkımlar ikişer, ikişer taşımak zorunda kalmışlardır.
İncir: Önceleri Asya’da bulunan incir ağaçları daha sonraları batıya, çöl kafileleri tarafından İsrail ve Akdeniz’e getirilmiştir. Tora ile incir arasında şöyle bir benzerlik oluşturulmaktadır: Tüm meyvelerin örneğin, kök, çekirdek veya kabuk gibi. Yenemeyecek ve atılacak bir tarafları vardır... oysa incir tümüyle yenebilen bir meyvedir. Aynı tümden yararlı durum Tora’daki her söz için de, her kelime için de geçerlidir. Talmud: “Kişi incir ağacı görünce bir dua etmelidir” demektedir.
Nar: Kenaan diyarına giden öncüler geri döndüklerinde, beraberlerinde nar getirmişlerdi. Nar, yaz sonlarında toplanan bir meyve olup, eski çiftçiler susuzluklarını nar suyuyla giderirlerdi. Nar ayrıca, ustalıkla, şekillendirilmiş olarak Kohen’lerin giysilerinin, süslemesinde de kullanılırdı. Rimonim adı verilen nar ve bazı gümüş süsler ise Tora ruloların başlıklarında halen kullanılmaktadır.
Zeytin: Akdeniz ikliminde sıklıkla rastlanan ağaçlardan biri de zeytin ağacıdır. Küçük yapraklar, parlak ve kalın bir örtüyle kaplanmış gibidir ve güneşe dayanıklıdır. Zeytin ağacının dalı barış simgesi olmuştur. Noah’ın güvercini de, tufanın geçip gittiğini belli etmek için gagasında bir zeytin dalıyla geri gelmiştir. Saf ve temiz zeytinyağı da Bet Ha-Mikdaş’ın Menorasını ve öteki kandillerini yakmak için kullanılırdı.
Hurma: Hurmalar ağaçtan toplandıkları sırada suludur, daha sonraları kururlar. Antik İsrail’deki Hurma ağacı bakımından en verimli alanı Yarden Ovası’dır. Hurma ağacı tohumla ekilmez. Ağacın köklerinden fışkıran filiz ve tomurcuklarla dikim yapılır. Midraş dürüst insanla hurma ağacı arasında bir paralellik kurarak şöyle bir yorumda bulunur: “Dürüst, insan hurma ağacı gibi gelişecektir. Hurmalar yenecek, dalları çatıları örtecek ve liflerinden kumaş dokunacaktır. İsrailoğulları da böyledir”
Bugün modern İsrail’de, eski çağlarda yaşandığı şekliyle olması bile, halkın mahsulleriyle doldurduğu sepetleri simgeleyen gelenek yaşatılmaya çalışılmakta, uzun sıralar teşkil eden çocuklar geçit resmi yaparak sepetlerindeki meyvelerin gelirini Ulusal Arazi Fonu’na bağışlamaktadırlar.

Kaynak: Yahudilikte Kavram ve Değerler 
Yusuf Altıntaş - Gözlem Gazetecilik