Seni biraz tanıyabilir miyiz ?
25 yaşındayım. Paris’teki Amerikan Üniversitesi iletişim ve pazarlama bölümünden mezunum. 2003 yılında mücevher üzerine bir eğitimi Cristian Dior için çalıştığım sırada aldım.
Mücevher yapmaya nasıl başladın?
Ben çizim yapmıyorum. Başlama nedenim ise oldukça kişisel bir hikaye. Başlamam çok özel bir ana dayanıyor. Aslında her şey benim için özel olan bir erkeğe çok ama çok değerli bir hediye vermek istememle başladı. Ona el yapımı hatta kendimin yapacağı bir hediye vermek istedim. Bununda bir künye olmasına karar verdim. Böylece sadece onda olacaktı.Sonuçta kendi ellerimle ona güzel bir hediye yaptım. Bir künyenin nasıl yapılacağını öğrendim.Bu benim için harika bir tecrübeydi. Bunu yapabilme şansım olduğu için çok mutluydum. Ben o takıya duygularımla yön verdim ve bunun sonucunda eşsiz güzellikte bir hediye ortaya çıktı. Bu kişiyi seviyordum. Sevgi bazen bir insanın bütün hayatını yönlendirebilir. O sevgi iş ile birleşince çok daha etkileyici oluyor. Bu alanda moda konusunda olan birikimimi kullandım.Modada üç bölüm vardır. Biri hazır giyim, diğeri couture (tasarım), öteki ise, houte couture (kişiye özel) tasarımlar. Aralarındaki benzerlik konsepte uygun tasarımların hepsinin tek ve özel dizaynlar olması. Tabi, benim hergün takabileceğiniz tasarımlarım da var. Onlar aynı hazır giyim gibi… Her sezona uygun koleksiyonlarımız oluyor. İlk bahar - yaz ve kış olarak ana temalarımız oluyor. Arada küçük kreasyonlarda çıkartıyoruz. Sezondaki her parça kullanan kişiden bir iz taşıyor.
İstanbul’a nasıl geldin?
Annemin bir arkadaşı bize burada bir sergi yapmamızı önerince biz de bunun muhteşem bir fikir olduğunu düşündük ve buraya geldik.
Takılar Les Ottomans otelinde sergileniyor? Neden burayı seçtin?
Burası yeni ve butik bir otel. Benim sevdiğim konsepte uygun. Bütün odaları farklı. Bu otelde her ayrıntının bir duygusu var. Bende iş hayatımda aynı düşüncede ilerliyorum.
Siyasi olaylar tasarımlarını etkiliyor mu?
Beni etkilemiyor. Biz işin yaratıcılık kısmındayız. Biz paylaşımlardan, anlardan duygulardan, aşktan ve diğer tüm güzelliklerden etkileniyoruz.
Ne tür materyaller kullanıyorsun?
Altından titanyuma kadar her şeyi kullanıyorum. Her yerde kolaylıkla bulunabilecek taşları da çok ender bulunan taşları da kullanıyorum. Çok değerli taşlar kullanıyorum.
En çok neyi neyle bütünlüyorsun?
Herşeyi birlikte kullanabiliyorum. Tasarımın yaratıcılığın sınırı yok.
Türk motiflerinden etkileniyor musun?
Hayır. Çünkü bunun için yeterli olacak kadar Türkiye’yi gezme fırsatım olmadı.
Neyin üstüne ne daha iyi gider? Neyi neyle kombinliyebiliriz?
Benim çok fazla takım var. O yüzden de her giydiğimle uyduracak bir şeyler buluyorum. Ben büyük takılardan hoşlanıyorum. Düz beyaz bir t-shirt ve sıradan bir jean ile büyük bir kolyeyi çok yakıştırıyorum.
Sen tasarlıyorsun sen takıyor musun ?
Ben artık sadece kendi tasarladığım takıları kullanıyorum.
Mücevherlerin hepsi el yapımı mı?
Evet, bütün takılarım el yapımı.Her mücevherden sadece bir adet yapıyorum. Başkası yok.
Dünyada nerelerde satılıyor?
Şu an Paris’te ve Monaco’da satılıyor.
Bir kadında ‘bilezik, kolye, küpe,yüzük dörtlüsünde sence hangisi önce gelir?
Bence küpeler her zaman önceliklidir!
Mücevherlerini almak isteyenler sana nasıl ulaşabilirler?
www.etername.fr adresinden bana ulaşabilirler.
