Kaç yıldır müziğin içindesiniz, hangi aşamaları geçirdiniz
Klişe bir sözle başlamak istemesem de, kendimi bildim bileli müziğin içindeyim diyeceğim. Çocukken sorduklarında hep aynı yanıtı verir, şarkıcı olacağım derdim. Gülerek hatırlarım anneannem bunu duyduğunda Allah korusun! Baban bunun için mi o kadar çalışıyor derdi. Profesyonel olarak 1996ᇵ yıllarında konservatuara girdiğimden beri müziğin ve tiyatronun içindeydim. Mimar Sinan Devlet Konservatuarı Müzikal Şan Bölümünü bitirdiğim zaman AKMde sahnelenen müzikallerde aldığım rollerle bu yolculuk başlamıştı. Sonrasında kariyerimde dönüm noktası olarak saydığım 2- 2,5 yıl kadar Buket Bahar Sağlamlar ile çalışmalarım oldu. Birlikte çok güzel bir müzikal yolculuk yaptık. Ardından 2004te DYDnin açılış konseri diye başladığımız, sonra da ayrılmadığımız İstanbul 12 Orkestrası ile yoluma devam ediyorum. Ancak burada bireysel çıkarlardan çok orkestranın isminin sivrilmesini tercih ediyoruz. Bu albümden sonra da grupla birlikteliğimiz devam edecek.
İstanbul 12 Orkestrası, program yapımcısı ve zor beğenen kişiliği ile ünlenen Armağan Çağlayanın Son Ütücü programında da sahne almıştı değil mi?
Armağan Çağlayanın programında çıkmamızın tek bir nedeni vardı; yapımcı, orkestra üyelerinden birinin ablasıydı. Armağan bey hiçbir orkestrayı beğenmiyor cdmizi görüyor, beğeniyor ve öyle çalışmaya başladık. Grup üyeleri idealist olduğundan, programın yarardan çok zarar getireceğini düşündüğümüzden ayrıldık. Sonradan Çağlayana kendi orkestrasını kurmasında da yardımcı olduk.
Sizi tanıyanların, dinleyenlerin hafızasında daha çok Buket Bahar Sağlamlar ile seslendirdiğiniz müzikallerle veya cemaat içi konserlerde söylediğin Judeo Espanyol dilinde şarkılarla yer ettiniz. Müzikseverler bu türde bir albüm beklentisi içindeyken, popüler müzik tarzında olan Affet Beni, Yaz Esmeri
ni çıkarttınız. Bu değişiklik neden?
Bunu bir değişiklik olsun diye yapmadım. Aslında yaşadığımız piyasanın kurallarına göre oynamak zorunda kaldım. Müzikal şan eğitimi aldığımdan gönlümde yatan aslan, o yönde bir albüm idi. Amacım müzikal oyuncusu olmak, hem oynamak hem de şarkı söylemek. Ancak günümüz şartlarında bunun gerçekleşmesi zor, dolayısıyla bu sektördekiler albümler veya dizi filmler gibi yan yönlerden beslenmek zorunda kalıyorlar. Dizi filmlerde rol aldım devam da ediyorum. Albüm ise çocukluk hayalimdi. Büyüklerimiz Sefarad müziğini sürdürüyorlar.
Ancak Sefarad müziği yapan büyükler dedikleriniz yavaş yavaş bu sektörden çekiliyorlar. Bu mirası yaşatmak zorundayız, gençlerin bu bayrağı devralması gerekiyor
Günün birinde o bayrağı devralmak büyük bir sorumluluk, zira bu çok büyük bir misyon
Büyüklerimiz çok naif,çok güzel bir şekilde bu kültürü bu günlere kadar getirdiler. Albüm kariyerimde bu bir ilk, bundan sonra bir koleksiyon albüm yapabilirim. Belki bir dahaki sefere Karen Gerson Şarhon ile Sefarad şarkılarını hiç yorumlanmamış bir şekliyle yaparız. Affet Beni, Yaz Esmerinde okuyucuların affına sığınarak, üretkenliğimi öne çıkarmak istedim. PİXUSdaki bar-mitzva çalışmalarımızda da üretkenliğimi geliştiriyorum. Kendi kendime bir şeyler karaladığımı zannederken, dinlettiğim prodüktörlerin beğenisini aldım. Albümün süpervizörü diyebileceğim Nino Varon da, bu konuda beni çok yüreklendirdi.
Sefarad grubu da sen de Adio şarkısının adaptasyonunu yaptınız
Adio şarkısının adaptasyonunu 3 - 4 yıl önce, orijinal sözlerine sadık kalarak adapte ettim, amacım dinleyenlerin sözlerini anlamasıydı. Sefarad grubun ile aynı şarkıda çakıştık. Bu kimseye ait bir eser değildir, 500 yıllık bir toplum mirasıdır. Bunu özellikle belirtmekte yarar görüyorum; Sefarad farklı bir aranje ile çok güzel bir şekilde seslendiriyor, ben ise kendi anlayışıma göre farklı yaptım. Bazı internet sitelerindeki yazışmalarda, Sefarad ile beni birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Olanlarla, hiçbir alakam yok. Etik değerlere önem veren bir kişiliğe sahibim, karşımdakilerden de bunu beklerdim. Dayanışma içinde olmamız gerekir. Aynı sektörü paylaştığım insanlar, bizi tartışma içine çekmesinler. Çok güvendiğim çok sevdiğim bir şarkı olmasına rağmen, promosyonuma Elveda (Adio) ile çıkmayacağım.
Albümün süpervizörü dediğiniz Nino Varon ile nasıl buluştunuz?
Nino Varon, albümün her şeyi
Nino Varon, müzik dalında toplumun önde gelenlerinden olduğundan çocukluk hayallerimin içinde yer alan bir isimdi. Nino Varon ile halam vasıtasıyla tanıştık.
Albümde şimdiye kadar tiyatrocu şapkasıyla tanıdığımız Erdal Özyağcıların da güfteleri var... Bu nasıl gelişti?
Çocukluğumdan beri tanıdığım, hayatımda yer alan en önemli kişilerinden biridir Erdal Özyağcılar. Kimsenin bilmediği bir şair yanını görüyoruz
Pembe Karanfil ve Bodrum Akşamları çok güvendiğim iki şarkı. Bu albümde yer veremediğimiz daha bir çok güftesi var
ikinci albüme saklıyorum
Erdal amcanın şarkılarında dinleyenlerin kendilerini bulacaklarına inanıyorum
Elinizde bu kadar eser varken, 11 şarkının bulunduğu albümde, neden Affet Beninin üç remiksine yer verdiniz? Kişilerde bu sanki eser darlığı yargısı uyandırmayacak mı? Bir maksi single da çıkartabilirdiniz
Müzik piyasasına baktığınızda korsan yayınlar, sanatçıları çok zor durumda bırakıyor. Beste yapabilmek üretmek hayal oldu. Tüm sanatçılar Cover albümler yapıyor, satışlar kar getirmiyor. Bu hava içinde bu kadar çok yeni şarkıyla bile risk aldık. Affet Beni ilk başta slow bir parçaydı, aranjör arkadaşımın yaptığı remiksi dinlediğimizde, farklıydı çok beğendik.
Ayrıca maksi single ile uğraşacak lüksüm yok.
Albümde favori şarkılarınız hangileri
Affet Beni ve Pembe Karanfil
Her yaş kesiminin beğeneceği bir albüm oldu zannediyorum.
Bu vesile ile albüme büyük katkıları olan Momentus Saatçilikten Selim Talviye, Erdal Özyağcılara, Nino Varona, Linda Habibe, Gözlem Yayıncılıktan Gila Erbeş, Anet Paseye; Karen Gerson Şarhona, Selim Hubeşe, aileme ve hayatı benimle paylaşmaya hazırlanan nişanlım Lizete teşekkür ederim.
Sevdiklerinizin/ beğendiklerinizin kademe kademe yükselmesini görmek çok hoş