Yahudi Dünyasindan

“Kendimi First Lady olarak göremiyorum. Bu düşünce beni sıkıyor. Spor pantolon ve kovboy çizmeleri ile dolaşmayı tercih ederim” şeklinde söylemleri olan Cecilia Sarkozy, XV. Louis tarzı döşenmiş, 18. yy mimarisi Elysee Sarayı’nda şüphesiz modern bir hava estirecek.
Babası bir Macaristan göçmeni, annesi de bir Yunan Yahudisi olan Nicolas Sarkozy’nin eşi Cecilia’nın da aile kökeni İspanya Yahudilerine dayanıyor. Asıl adı Cecilia Maria Sara İsabel Ciganer Albeniz olan yeni First Lady 1957’de Boulogne-Billancourt’ta dünyaya geldi. Soyadı Ciganer (Tsigane) olan büyükbabası Çingene asıllıydı. Mesleği kürkçülük olan babası Andre’nin Paris’in I. François sokağında, daha sonra da Beauvau meydanında dükkanı vardı. Cecile’in İspanya asıllı annesi Teresita Albeniz, Belçika elçisinin kızı ve ünlü Yahudi besteci İsaac Albeniz’in torunudur.
Çocukluğunda kalbindeki bir sorun nedeniyle bedenen yavaş gelişen Cecilia, 13 yaşında açık kalp ameliyatı geçirmesinden sonra süratle gelişmesini tamamladı. (Cecilia’nın boyu şimdi 1.78m) Sonradan yarıda bırakacağı hukuk eğitimine başladı, bir yandan da Sciaparelli’de mankenlik yaptı. İlk eşi Jacques Martin ile 1984’te evliliğinde nikahını, o dönemde Neuilly Belediye Başkanı olan Nikolas Sarkozy kıydı. Cecilia’nın bu evliliğinden iki kızı oldu. İlk eşinden 1989’da boşandı, 1996’da Nicolas Sarkozy ile evlendi. Çiftin, Louis adlı ortak çocukları dışında, Sarkozy’nin ilk evliliğinden olan iki erkek çocukla birlikte beş çocukları var.
2002’den itibaren eşinin siyasi çalışmalarında teknik danışman sıfatıyla hep yanında yer aldı. Son iki yıldır medya, Cecilia Sarkozy’nin kocasının siyasi çalışmalarında artık etkin olmadığını sık sık gündeme getirdi.
Bu arad İsviçre’nin “Le Matin” gazetesi ve Belçika’nın “La Libre Belgique” gazetesi Cecilia hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor, Richard Attias ile bir aşk ilişkisi yaşamakta olduğunu ileri sürüyordu. Nicolas Sarkozy “özel yaşamına girdiği” suçlaması ile “Le Matin” Gazetesi’ne açtığı davayı kazandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri birinci turunda, Cecilia’nın eşi ve iki kızı ile oy vermek üzere seçim sandığına gitmesi, medyada görünmek istemediği söylentilerine son verdi.
2004 yılında Cecilia’nın “Damarlarımda bir damla dahi Fransız kanı yok” şeklindeki söylemi, 2007 cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında Jean-Marie Le Pen tarafından Nicolas Sarkozy aleyhine kullanılmış, onu zora sokmuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi galibi olarak Nicolas Sarkozy, 6 Mayıs Pazar gecesi Concorde Meydanı’nda on binlerce destekçisi önünde zafer konuşmasını yaparken eşi Cecilia’nın yanında yer alması dikkat çekti.
Kaynakça: www.ejpress.org

Nazi kamplarındaki sanat sergilenecek

Batı Almanya’nın Dresden kenti, Nazi toplama kamplarında bulunan tutukluların yaptığı 12.000 eseri kapsayan bir sergiye ev sahipliği yapacak

2009’da Dresden’in Kraliyet Sarayı Müzesi’nde açılacak olan sergi, Yad Vaşem Holokost Müzesi’nin işbirliği ile gerçekleştirilecek. Holokost’a farklı bir perspektiften bakılmasını sağlayacak olan serginin, bu insanlık trajedisinde sanatın rolüne ışık tutması açısından büyük önem taşıdığı ifade edildi. Sergi ayrıca, kamplarda büyük umutsuzluk içinde olan erkek ve kadınların sanat ve kültür aracılığı ile cesaret kazanmaya çalışmış olmalarını gözler önüne serecek.
Saksonya Eyaleti Başkanı Georg Milbradt, bu girişimin ilk adımını Yad Vaşem Müzesi ziyareti sırasında attı.
Yad Vaşem yıllar önce Holokost dönemindeki sanatla ilgili bir koleksiyon oluşturmaya başlamıştı.
Bugün 12.000 eserden oluşan bu koleksiyonun yaratıcıları Nazilerden kaçan veya Nazi kamplarında tutuklu bulunan Yahudiler.