Büyüme potansiyeli olan sektörler

Değişken bir yapıya sahip olan Türkiye ekonomisinde her dönem farklı sektörler ön plana çıkıyor. Bu sektörler, girişimcilere yeni kapılar açarken, iş adamlarına ise yeni yatırımlar yapmalarını sağlıyor. Değişik meslek gruplarına sahip iş adamları, önümüzdeki dönemlerde büyüme potansiyeli olan sektörleri aç

Ekonomi
9 Ocak 2008 Çarşamba
Türkiye, 2000 yılında uygulamaya başlanan ekonomik istikrar programıyla ekonomik açıdan hızla kabuk değiştiriyor. Bu süreç, 2001’de olduğu gibi büyük kriz veya Mayıs – Temmuz 2006 döneminde yaşanan türbülansta olduğu gibi arada kesintilere uğrasa da devam ediyor. Bu kabuk değişiminin temelini oluşturan ekonomik istikrar programında ise enflasyonu düşürme politikası ile Avrupa Birliği (AB) hedefi nedeniyle yapılan reformlar ekonomi için bir anlamda itici bir güç oluşturuyor. Bir taraftan enflasyonu düşürmeye çalışırken diğer taraftan büyüme de istikrar sağlamak zorunda olan Türkiye’nin bunu yapabilmesi için üretimi arttırması ve yeni yatırımlar yapması gerekiyor. Son yıllarda izlenen ekonomik istikrar programı ve AB sürecinin yanı sıra dünya konjonktüründeki gelişmelerin de  etkisiyle Türkiye son yıllarda yabancıların yatırımlarının arttığını görüyoruz. İlk etapta finans, ve otomotiv sektöründe gözlenen  bu sürecin önümüzdeki dönemlerde, ekonomik istikrar programından sapılmaması ve dünyadaki ekonomik koşulların olumsuza dönmemesi halinde diğer sektörlerde devam edebileceği öngörülüyor.
Kısaca, makro ekonomide enflasyonda düşüş şeklinde yaşanan değişimin önümüzdeki dönemde reel sektörde de etkisini olumlu yönde göstermesi bekleniyor. Bu durumunun gerçekleşmesiyle önümüzdeki yılda bazı sektörler daha çok ön plana çıkacak.
ENERJİ: Hızla büyüme zorunluluğu ve ihtiyacı olan Türkiye’nin enerji ihtiyacı, önümüzdeki yıllarda daha da gelişerek ilerleyecek. Enerji, son bir kaç yıldır en çok tartışılan sektör haline geldi.
Türkiye son yıllarda özellikle doğal gaz temini ve petrol fiyatlarının artışı ile ilgili yaşanan sıkıntıdan ötürü enerji kaynaklarını daha da etkin kullanma yönelimine girdi. Bu bağlamda hem linyit sahalarında üretimin artması hem de  yeni sahaların devreye girmesi bekleniyor. Ayrıca Türkiye Kömür İşletmelerine ait sahaların elektrik üretimi amacıyla özel sektöre açılıyor. Ancak, sahaları alan yatırımcılara bu sahalardan çıkartılacak kömür ile elektrik üretmek amacıyla termik santral şartı da getirilmekte. Bu zorunluluğun da linyit üretimini arttırıcı bir etkisi olduğu konuşuluyor.
2005 yılında yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimine fiyat ve alım garantileri getiren kanunun çıkartılması ile ilgili olarak özellikle hidroelektrik ve rüzgar enerjisi yatırımlarına özel sektör kuruluşlarının ilgisi arttı. Önümüzdeki yıllarda hidro elektrik ve rüzgar enerjisi alanında büyük cirolu yatırımların yapılacağı belirtiliyor.
Türkiye’nin çeşitli yerlerinde sürmekte olan doğalgaz şebekesi yatırımlarının doğalgaz yan sanayi olarak adlandırabileceğimiz, çelik ve PE boru üretimi, bina içi ısınma tesisatı, test ve ölçüm cihazları ile yazılım sektörlerinde önemli ölçüde ek talep meydana geleceği öngörülüyor. Sektördeki bu hareketliliğin 5Lj yıl süresince devam edeceği tahmin ediyor. Ayrıca, Türkiye, petrol ve doğalgazda önemli bir köprü ülke haline gelecek. Hem Türkiye’deki doğalgaz şebekelerinin gelişmesi hem de yapılan uluslar arası transit anlaşmalar, petrol ve doğalgaz iletim şebekesi yapımını hızlandıracak boru hatları yapan müteahhitler için yeni kapılar aralayacak.
LOJİSTİK: Türkiye’de özellikle demiryolu  ve denizyolu taşımacılığı, bu alanlarda özel sektörün rolünü arttırıcı düzenlemelerin bir sonucu olarak son zamanlarda en revaçta olan meslek grubu haline geldi. Limancılıkta gerçekleştirilen özelleştirmeler ve özel sektörün yeni liman girişimleri özellikle konteyner limancılığını ön plana çıkarıyor. Bunun yanı sıra yabancıların sektöre olan ilgisi, küçük ölçekli firmaların satılması ve şirketlerin lojistik hizmetlerini outsource etmesi (dış kaynak kullanımı) sektörün daha da büyüyeceği yönünde.
Liman özelleştirmelerinin etkisi ve taşımacılıkta sağlanacak diğer gelişmelerin ışığında Türkiye’nin taşımacılıkta bölgesel bir transfer noktası haline gelecek olması da lojistik sektörünün büyümesine katkı sağlayacak bir diğer etken olarak gözüküyor.
İNŞAAT: Geçmiş yıllarda ertelenen talepler doğrultusunda ve 2005’te önemli canlılık ve hareketlilik yaşayan   inşaat sektörünün önümüzdeki 5lj yıl içinde de verimliliğini sürdürebileceğini düşünüyorum. Zira, güney sahillerde ve Anadolu’da yapılması planlanan projelerin bu yıl kesinlik kazanarak hızla ilerleyebileceği konuşuluyor.
Çimento ve Mıcır Üretimi: İnşaat sektöründeki gelişmelere paralel olarak , çimento talebinin artması bekleniyor. 2010 yılına kadar çimento tüketiminin % 5 oranında büyümesi bekleniyor. Bu bağlamda hammadde üretimi ve taşınmasına yönelik talebinde kaçınılmaz olduğu açıkça ortada.
ZEMİN KAPLAMA: Tüm dünyada ahşap esanslı malzemelerin hızla gelişmesini sürdürerek diğer kaplama malzemelerinin pay alması bekleniyor. Bu sektörde Uzakdoğu’dan gelen ürünlerin fiyatları, diğer ürünlere kıyasla ortalama % 20 daha ucuza satılmaktadır.  Yüksek gelir grubuna hitap eden ve yurtiçi piyasalarda yeni tanınmaya başlayan bir ürün olan lamine parkenin yurtiçi talebinin lüks konut turistik binalar ve ofis binalarındaki artışın etkisiyle hızlı gelişme göstermesi, üç yıl içinde kar payının 2,5 katına çıkmasına sebep olacak. Lamine parkede Türkiye’nin yurtdışı pazarlardaki başlıca avantajları hammadde üreticisi ülkelere coğrafi yakınlığı ve bu ülkelerle bir süredir oluşturulan hammadde tedarik zinciriyle birlikte ağaç işleme konusundaki beceri ve deneyimdir.
DOĞAL TAŞ ÜRETİMİ VE MADENCİLİK: Belli başlı doğal taşların ve madenlerin üretimi bakımından cazip yer altı kaynaklarına sahip olmamız ve AB  ülkelerinin içinde bulunduğu büyük pazarlara yakınlığımız sayesinde navlun avantajımız da sektörün büyümesinde önemli rol oynuyor.
TURİZM: Sektör, 2006 yılında istediği ivmeyi yakalamamış olsa bile, küresel ısınmanın etkisi ve yeni tatil trendlerinin ortaya çıkmasıyla 2007 yılında turizm sektörü parlak bir yıl geçireceğe benziyor. Güney sahillerin sahip olduğu potansiyeller dışında başta Çeşme olmak üzere tüm Ege Bölgesinin yeni kurulan tesisler sonucunda yatak kapasitelerinin artacağı bekleniyor. Ayrıca uçakların farklı destinasyonlara uçması bu yerleri daha cazip hale getirecek. Erken rezervasyon sistemiyle daha uygun fiyatlara tatil yapma imkanınız olacak.
SAĞLIK: Sağlık sektörü önümüzdeki 10 yıl içinde en çok gelişecek sektörler arasındadır. Genel sağlık sigortası yasasının da etkisiyle özel sektörün Kulak Burun Boğaz, Kardioloji, Evde Bakım,  Kadın Doğum ve aile hekimliği alanlarında yatırım yapılması bekleniyor. Günümüzde özellikle evde bakım ve aile hekimliği konusunda çalışmalar hızla devam ediyor. Eczacıbaşı Holding’in özellikle bu konulara ağırlık verdiği bildirildi.
EĞİTİM: Ülkenin kalkınmasını uzun vadede nitelikli işgücüne dayalı olarak gerçekleşebileceği ve eğitim alanındaki yatırımların yalnızca kamu tarafından değil, özel sektörün bilhassa vakıf üniversiteleri ve okul öncesi eğitim alanında yatırım yapma potansiyeli yüksek.
GEMİ İNŞA VE ONAARIM: Türkiye’nin lojistik açısından artan önemi ve AB pazarlarına olan yakınlığı belirli tonajdaki deniz taşıtlarının imalatının ve onarımının Türkiye’de yapılması konusunda talep artıyor.
OLUKLU MUKAVVA: AB ile entegrasyon süreci paralelinde oluklu mukavva ve ambalaja geçişin hızlanacağı ve talebin %7 oranında artması bekleniyor.
OTOMOTİV VE DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI YAN SANAYİ: Gerek AB pazarına yönelik belirli sayıda üretilen taşıt araçlarının gerekse dayanıklı tüketim maddelerinin üretiminde Türkiye önemli bir üs haline geldi. Uluslar arası standartta üretim yapabilen sertifikalı yan sanayi kuruluşları için bir pazar olmaya devam ediyor.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİNİ ÜRETİMİ: Türkiye’nin ekonomik büyümesi, gelir ve eğitim düzeyinin artmasına paralel olarak kişi başına düşen süt ve süt ürünlerinin artmasıyla pazarın genişleyeceği kesinlik kazandı. Modern işletmelerin sayılarının artması hayvan ırkının ıslahında ilerleme kaydedilmesi, süt veriminde de kalitenin artışı bekleniyor.
Kaynak: Ekonomist