ordan burdan... > Dinle, bir yaşlidan kim şikayet etmede, geçmiş çe

Jerome Socolovsky, JTA.orgMadrid (JTA). 94 yaşında ve zorlukla görebilmesine rağmen Angela Pipano, Selanik`teki çocukluk anılarını berraklıkla hatırlıyor.

Perspektif
9 Ocak 2008 Çarşamba

Beki L. Bahar

“Geçmişe rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı” deyimi geçerliliğini yitireli yıllar oldu... Eski bit pazarlarına “Antikacı Çarşısı”, “Antikacılar Sokağı” deniyor meraklısı, paralısı, kara para zengini rağbet ediyor… Hiçbir şey almasak da görmek yetiyor...Yıllar önce kızkardeşim bahçeye bir küçük mermer çeşme, şu kabartmalı oymalı gül motifi sarmaşıklı sarı musluk başlığı, dantel görünümünde bir çeşme almak üzereyken ömrü yetmemiş alamamıştı. Amerika’da yaşıyan kızım her gelişinde böyle bir eseri son dakikada almaktan üzülerek vazgeçerdi..

İtiraf edeyim ki ben de misafir odasının bir köşesine konur mu diye düşünürdüm.. Öylesine zarif, dekoratif mermeri Osmanlı musluk başı Endülüs, İspanya dantelli görünür meraklısı olduğum tarihten sanki bir sayfa yansıyor gibime gelirdi. 

 Mevlutlar kalanları mı, gidenleri mı rahatlatır bilemiyeceğim...Yakınlarımın mevlutlarını aksatmamaya gayret ederim. Pesah Bayramı’nın üçüncü günü gene bir mevlut için Göztepe sinagogundaydım..Erken gitmişim girişte konmuş bank kanapelerde otururken karşımdaki bir tür krem mermer benzeri bir garabet yapıya gözüm ilişti. Bir yarım daire önünde kurnalı bir çeşme bir tarafına kalaylı maşraba benzeri bir küçük kap konmuş, diğer tarafında bir pembe havlu asılmış.

Bir genç kız maşrabaya su doldurdu. Çeşmeden gürül gürül su akarken maşraba suyundan ellerini sözde yıkadı ve o bir tek pembe havluya kuruladı. Şaştım. Yadırgadım... Evde kitaptan çok ne var Şulhan Aruha mı bakayım, Talmud’un hangi cildinde bulurum, diye düşünürken vazgeçtim... Sağlık, hijyen açısından ört ki ölem diye düşündüm.. Arvit başlamıştı mermer avluyu katederken bir zamanlar bir duvara yaslanmış küçük eski çeşmeyi gözlerim aradı, göremedi... Kuşkusuz bir yere konmuştur, diye düşündüm. Geçmişimize Sefarad kimliğimize daha bir duyarlı araştırmacı olduk bu yıllarda ve geçmiş bütünüyle ele alınmalı...

Koca sinagogda yirmiyi aşan erkek ön sıralarda oturmuş salon bomboş görünümünde. İlkin orta yaşlı kıdemli görevli, görevi gereği yolumuzu kesiyor…Gençten bir adam nazik diyemeyeceğim bir sesle “kadınlar yukarı” bizlere seksen yaşında biz iki kadına  görevlinin sözlerini tekrarlıyor “seksen yaşındayım yukarı çıkamam kapıda dururum” diyorum, başkaları araya giriyor en arkaya oturtuluyoruz...

Tane tane isimlerin hakkını vererek saygıdeğer Rav Yeuda Adoni’nin dokunaklı bir tonda okuduğu eşkavayı başım önde huşuyla dinliyor, içimden teşekkür ediyorum. Göztepe Sinagogu’nun başında  böyle bir din adamına bulunması bir nimet…Gene de eşkava biter bitmez Rav. Adoni’ye teşekkür bile etmeden yaşlı kadınları arkalarında bile görmek istemeyen bazı kişileri rahatlatmak amacıyla salondan çıkıyor, taş yığını kişiliksiz çeşmeden bakışlarımı kaçırarak huzur vermesi gereken bu yerden değişik duygular içinde ayrılıyorum…