yabanci basindan > Dil Enstitüsü Ladino`nun canlanmasina destek ver

Jerome Socolovsky, JTA.orgMadrid (JTA). 94 yaşında ve zorlukla görebilmesine rağmen Angela Pipano, Selanik`teki çocukluk anılarını berraklıkla hatırlıyor.

Perspektif
9 Ocak 2008 Çarşamba
O, Yunanlı ve Türkler’den daha çok Yahudi’nin bulunduğu, Şabat’ta limanın kapatıldığı ve sokakta çoğunlukla Ladino dilinin duyulduğu bir şehri hatırlıyor. 1492’de İspanya’dan sürülen Yahudiler ve onların torunları Ladino (Judeo-İspanyol )konuşmuşlardı. Bu tıpkı Yidiş gibi bir Diaspora diliydi.
“Selanikte, başka bir dili bilen ancak bir (Yahudi) kadın vardı”, diyor Pipano, “Geri kalan herkes, annelerimiz, sadece Ladino konuşurlardı.”
Nazi işgâli Pipano’yu evini terk etmeye mecbur bıraktı. İşgâlci güçler arasında yer alan ve Alman eğitimi almış eşinin okul arkadaşı yüksek rütbeli bir Nazi memuru, onları olacaklar hakkında uyarmıştı. Bunun üzerine önce dağlara, ardından İngiltere mandasındaki Filistin üzerinden İspanya’ya kaçtılar.
İspanya’da, atalarının topraklarında, Yahudi olmayan kesim, Sefarad mirasını canlandırmaya çalışıyor. Ortaçağ Kastilya İspanyolcası’ndan köken alan Ladino’ya karşı ilgi, İspanyolca’yı teşvik eden hükümet birimine dahi yansıdı.
Madrid’deki Cervantes Enstitüsü Merkezi’nin Akademik Direktörü Jorge Urrutia, bir raf dolusu Ladino şiirlerini bizlere gösteriyor.
“Birkaç yıl önce İstanbul’dayken, yaşlı bir beyefendiyle karşılaştım” diye paylaşıyor Urrutia, “Bana şiirler içeren bir kitap verdi ve benle Ladino konuştu. Bu, Judeo-İspanyol dilinin, kültür, coğrafya ve tarihteki değişimlere rağmen nasıl da korunduğunu gösteren son derece kişisel bir deneyim oldu.”
Cervantes Enstitüsü, Tel Aviv, İstanbul, Bükreş ve Sofya’daki şubelerinde Ladino eğitim ve seminerlerinin sponsorluğunu üstleniyor. Şimdi de, Madrid’deki merkez binada, enstitünün Judeo-İspyanyolca arşivini de içeren bir Ladino bölümü kuracaklarını anlatıyor Urrutia. Selanikte de, şehrin Sefarad Müzesi’ne komşu olarak kurulan yeni Cervantes Enstitüsü’nde de Ladino gündemde olacak.
İsrail’deki Ulusal Ladino Merkezi‘ne göre, çoğunluğu İsrail’de olmak üzere, 200,000 kadar kişi Ladino konuşuyor; fakat çoğu nadiren dili kullanıyor ve Ladino, tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. 
Pipano, anadilini hatırlamakta zorlanıyor. Evinde, bizlere hayat hikâyesini anlatırken, çoğu kez İspanyolca’ya atlayıveriyor. Sonuçta, iki dil birbirlerine oldukça benziyor.
Örneğin, İspanyolca’da gömlek anlamına gelen “camisa”, Ladino’da “camiza.” “Tarde” İspanyolca’da öğleden sonra demek iken, Ladino’da ise “tadre” ve hatırlıyorum “me acuerdo” değilse de “me acodro.”
“Me acodro cosas” – “Bir şeyler hatırlıyorum”, diyor Pipano.
Öyle ki, 1917’deki ünlü Selanik yangını ve Holokost’u. Holokost, Selanik’in Yahudi cematini ve Ladino konuşan diğer birçok Balkan cemaatini harap etmişti.
Ladino’yu korumak için bir başka çalışma da Ulusal İspanyol Radyosu’nun denizaşırı yayınlarında. Matilda Barnatan ve kızı Viviana Rajel, Ladino müzik, şiir ve röportajlar içeren bir program yayınlıyorlar.
“Biz, bu dilin ölü bir dil olmadığını göstermek istiyoruz,” diyor Barnatan. O, Ladino’yu Rodos’lu büyük annesinden öğrenmişti. “II. Dünya Savaşı’nda bu dili konuşanları öldürmekle Naziler, kültürün büyük bir bölümünü de öldürdüler. Bu nedenle bu dili devam ettirme zorunluğumuz var.”
Yidiş dilinde, modern bir uyanış tiyatro ve gazeteciliği de kapsadı ve bu patlama, anadilinde yazan Nobel ödüllü Isaac Bashevis Singer’dan köken aldı.
Ladino’daki uyanış daha alçakgönüllü oldu. Ladino, Bulgaristan doğumlu ve 1981’de Nobel ödülü kazanan sefarad yazar Elias Canetti’nin anadiliydi; fakat o, Almanca yazdı.
Madrid kökenli yazar Ester Bendahan İspanyol televizyonu için, Yahudilik ve Sefarad kültürünü işleyen “Şalom” adlı bir televizyon programı düzenliyor. Kitaplarında, onun Morrokosu’ndaki Sefarad Yahudileri, Morokko’da Sefaradlarca konuşulan Judeo-İspyancolca’nın bir başka çeşitlemesi olan Hakita ifadeleri sıklıkla kullanıyorlar. Yine de Bendahan, bir romancının dili kurtarmasında yapabileceklerinin sınırlı olduğuna inanıyor.
“Judeo-İspanyol dilinde romanlar yazmayaya başlamayacağım” diyor, “Tüm pahasına rağmen, bunu sürdürmekte ısrarcı olamazsınız. Bu doğal ve kendiliğinden gelen bir şey olmalı.”
Bendahan, Madrid’deki genç Yahudiler’in Hakita’yı küfür ederken kullandıklarını ve New York, Amsterdam ve diğer birkaç yerdeki sohbetlerinde birazcık da Yidiş kullandıklarını söylüyor.
Geçen gün kızının eve bir erkek arkadaş getirdiğini ve kendisinin Hakita dilinden bir kelime kullandığı anlatıyor Bendahan. Kendisinin, “iyi görünüyor” anlamındaki “khial” kelimesini kullandığında, erkek arkadaşının anlamayacağını düşünmüştü. “Ama” diyor Bendahan, “bir bakıyoruz ki, o kelimenin anlamını biliyormuş”

Çeviri: David OJALVO