O, Yunanlı ve Türklerden daha çok Yahudinin bulunduğu, Şabatta limanın kapatıldığı ve sokakta çoğunlukla Ladino dilinin duyulduğu bir şehri hatırlıyor. 1492de İspanyadan sürülen Yahudiler ve onların torunları Ladino (Judeo-İspanyol )konuşmuşlardı. Bu tıpkı Yidiş gibi bir Diaspora diliydi.
Selanikte, başka bir dili bilen ancak bir (Yahudi) kadın vardı, diyor Pipano, Geri kalan herkes, annelerimiz, sadece Ladino konuşurlardı.
Nazi işgâli Pipanoyu evini terk etmeye mecbur bıraktı. İşgâlci güçler arasında yer alan ve Alman eğitimi almış eşinin okul arkadaşı yüksek rütbeli bir Nazi memuru, onları olacaklar hakkında uyarmıştı. Bunun üzerine önce dağlara, ardından İngiltere mandasındaki Filistin üzerinden İspanyaya kaçtılar.
İspanyada, atalarının topraklarında, Yahudi olmayan kesim, Sefarad mirasını canlandırmaya çalışıyor. Ortaçağ Kastilya İspanyolcasından köken alan Ladinoya karşı ilgi, İspanyolcayı teşvik eden hükümet birimine dahi yansıdı.
Madriddeki Cervantes Enstitüsü Merkezinin Akademik Direktörü Jorge Urrutia, bir raf dolusu Ladino şiirlerini bizlere gösteriyor.
Birkaç yıl önce İstanbuldayken, yaşlı bir beyefendiyle karşılaştım diye paylaşıyor Urrutia, Bana şiirler içeren bir kitap verdi ve benle Ladino konuştu. Bu, Judeo-İspanyol dilinin, kültür, coğrafya ve tarihteki değişimlere rağmen nasıl da korunduğunu gösteren son derece kişisel bir deneyim oldu.
Cervantes Enstitüsü, Tel Aviv, İstanbul, Bükreş ve Sofyadaki şubelerinde Ladino eğitim ve seminerlerinin sponsorluğunu üstleniyor. Şimdi de, Madriddeki merkez binada, enstitünün Judeo-İspyanyolca arşivini de içeren bir Ladino bölümü kuracaklarını anlatıyor Urrutia. Selanikte de, şehrin Sefarad Müzesine komşu olarak kurulan yeni Cervantes Enstitüsünde de Ladino gündemde olacak.
İsraildeki Ulusal Ladino Merkezine göre, çoğunluğu İsrailde olmak üzere, 200,000 kadar kişi Ladino konuşuyor; fakat çoğu nadiren dili kullanıyor ve Ladino, tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.
Pipano, anadilini hatırlamakta zorlanıyor. Evinde, bizlere hayat hikâyesini anlatırken, çoğu kez İspanyolcaya atlayıveriyor. Sonuçta, iki dil birbirlerine oldukça benziyor.
Örneğin, İspanyolcada gömlek anlamına gelen camisa, Ladinoda camiza. Tarde İspanyolcada öğleden sonra demek iken, Ladinoda ise tadre ve hatırlıyorum me acuerdo değilse de me acodro.
Me acodro cosas Bir şeyler hatırlıyorum, diyor Pipano.
Öyle ki, 1917deki ünlü Selanik yangını ve Holokostu. Holokost, Selanikin Yahudi cematini ve Ladino konuşan diğer birçok Balkan cemaatini harap etmişti.
Ladinoyu korumak için bir başka çalışma da Ulusal İspanyol Radyosunun denizaşırı yayınlarında. Matilda Barnatan ve kızı Viviana Rajel, Ladino müzik, şiir ve röportajlar içeren bir program yayınlıyorlar.
Biz, bu dilin ölü bir dil olmadığını göstermek istiyoruz, diyor Barnatan. O, Ladinoyu Rodoslu büyük annesinden öğrenmişti. II. Dünya Savaşında bu dili konuşanları öldürmekle Naziler, kültürün büyük bir bölümünü de öldürdüler. Bu nedenle bu dili devam ettirme zorunluğumuz var.
Yidiş dilinde, modern bir uyanış tiyatro ve gazeteciliği de kapsadı ve bu patlama, anadilinde yazan Nobel ödüllü Isaac Bashevis Singerdan köken aldı.
Ladinodaki uyanış daha alçakgönüllü oldu. Ladino, Bulgaristan doğumlu ve 1981de Nobel ödülü kazanan sefarad yazar Elias Canettinin anadiliydi; fakat o, Almanca yazdı.
Madrid kökenli yazar Ester Bendahan İspanyol televizyonu için, Yahudilik ve Sefarad kültürünü işleyen Şalom adlı bir televizyon programı düzenliyor. Kitaplarında, onun Morrokosundaki Sefarad Yahudileri, Morokkoda Sefaradlarca konuşulan Judeo-İspyancolcanın bir başka çeşitlemesi olan Hakita ifadeleri sıklıkla kullanıyorlar. Yine de Bendahan, bir romancının dili kurtarmasında yapabileceklerinin sınırlı olduğuna inanıyor.
Judeo-İspanyol dilinde romanlar yazmayaya başlamayacağım diyor, Tüm pahasına rağmen, bunu sürdürmekte ısrarcı olamazsınız. Bu doğal ve kendiliğinden gelen bir şey olmalı.
Bendahan, Madriddeki genç Yahudilerin Hakitayı küfür ederken kullandıklarını ve New York, Amsterdam ve diğer birkaç yerdeki sohbetlerinde birazcık da Yidiş kullandıklarını söylüyor.
Geçen gün kızının eve bir erkek arkadaş getirdiğini ve kendisinin Hakita dilinden bir kelime kullandığı anlatıyor Bendahan. Kendisinin, iyi görünüyor anlamındaki khial kelimesini kullandığında, erkek arkadaşının anlamayacağını düşünmüştü. Ama diyor Bendahan, bir bakıyoruz ki, o kelimenin anlamını biliyormuş
Çeviri: David OJALVO