Karakare başladi…

Holokost etkinlikleri kapsamında ilki geçtiğimiz yıl düzenlenen Karakare Film Günleri bu yıl 15 - 21 Nisan günleri arasında yine G-Mall`da yapılıyor

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
16 Nisan Pazartesi akşamı yapılan resmi açılışa Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya, İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Amihai Mordehai, Konsolos Michal Gur Aryeh ve cemaat ileri gelenleri hazır bulundular. Ovadya, film gösterimi öncesi yaptığı kısa konuşmada Karakare’nin hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Ovadya daha sonra  izleyiciler arasında bulunan  “Büyükelçi” kitabının yazarı Emir Kıvırcık’ın büyükbabası Büyükelçi Behiç Erkin’in Kudüs Yad Vaşem Müzesi tarafından “Uluslararası Dürüst” statüsünü kazanması için tanıklar aradığını hatırlattı.
Mekanda etkinliğin niteliğini öne çıkartacak görsel çalışmalara da yer verildi. İzleyiciler, kendilerine daha önce ulaştırılan harflerin çağrıştırdığı Holokost’la ilgili sözcük veya duyguyu beyaz mıknatıslara yazarak G-Mall’un sinema katına yerleştirilen siyah büyük harflerin üzerine iliştirdiler. Yukarı kata çıkan merdivenlerin yanı ve üst katın tavanı bu yılın teması olan “Sayıların İsimleri Unutturduğu Yerde…” başlığına uygun olarak ışıklı rakamlarla donatıldı. Üst katta ayrıca, II. Dünya Savaşı’nda  yaşamını kaybeden 6 milyon Yahudi’den biri olan Eva Heyman adlı bir genç kızın hatıra defterinden notlara ve bir panoda siyah sayıların arasına kırmızı harflerle “Sayıların İsimleri Unutturduğu Yerde, Eva Heyman 2348 - Sayıların ve İsimlerin  Anlatmaya Yetemeyeceği 6.000.000 Milyon Hayattan Sadece Biriydi”  cümlesiyle tema bir kez daha vurgulandı.  Açılış filmi olarak seçilen  “Son Tren”, hayvanların taşındığı yük trenleriyle Auschwitz Toplama Kampı’na gönderilen yüzlerce Yahudi’nin acı yolculuğunu gözler önüne seriyor. Toplam 12 filmin izlenebileceği etkinlik 21 Nisan’a kadar devam edecek.
15ᆤ Nisan’da gala gösterimleriyle başlayan etkinliğin ilk günlerinde yüksek katılım olması, bir yandan sevindirirken, basında geniş yer verilmesine rağmen çoğunluğun toplum bireylerimiz ile sınırlı kalması üzücüydü.