Polonya Dışişleri Bakanı Anna Fotyga, Polonya`nın Holokost mülkiyet tazminatları sorununu çözmekte kararlı olduğunu ancak bu konuda bir yasa tasarısının yıl sonundan önce meclisten çıkabileceğinden emin olmadığını söyledi
Tel Aviv Üniversitesinin antisemitizm ve ırkçılık üzerine hazırladığı senelik rapor, antisemitizmin tüm dünyadaki hızlı artışına dikkat çekiyor. Rapora göre; 2006da Yahudilere karşı yapılan saldırılar, 2005 yılında yapılan saldırıların tam iki katı
Holokostu hatırlama gününde yayınlanan Tel Aviv Üniversitesinin raporuna göre 2006 yılında yer alan Yahudi karşıtı saldırılardan 270i ilkokullar, işyerleri ve Yahudi kurumlarının yakınlarında meydana geldi.
2006 yılında Yahudi hedeflere karşı yapılan şiddet ve Vandalizm olaylarının sayısı ise 590. Bu rakam, şimdiye kadar en yüksek antisemit saldırı olan 2000 yılının Ekim ayını da geçiyor. Antisemitizm ve ırkçılık hakkında çalışmaların yapıldığı bölümün başkanı olan Prof. Dina Porat, antisemit saldırılardaki artışı İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejadın Holokostu inkar eden demeçlerine ve bu yaz meydana gelen Lübnan savaşına bağlıyor. Antisemitizm oranının en çok yükseldiği ülkeler ise Avustralya, Kanada, İngiltere ve Fransa. Avustralyada meydana gelen 442 saldırıdan 47 si şiddetli saldırılar olup, bireyleri ve cemaat merkezlerini hedef aldı. Kanadada ise şiddet saldırıları 44den 74e çıktı. Kanadanın özellikle Fransızca konuşulan bölgelerinde antisemit saldırıların artması ise dikkat çekti.
Avrupadaki olumsuz artışa rağmen, ABDde 2006 yılında meydana gelen antisemit saldırılarda %12lik bir düşüş yaşandı. Güney Afrika için ise 2006, en çok antisemit saldırılara maruz kaldığı yıl oldu. Antisemit saldırıların geçtiğimiz yaz meydana gelen Lübnan savaşı sonrasında hızla arttığı gözlemlendi.
İngiltere antisemitizmle mücadeleyi hızlandırıyor
Antisemitik olayların artış gösterdiği İngilterede, hükümet yeni önlemler almaya hazırlanıyor. Meclise sunulan 35 adımlık bir önlem paketi arasında, antisemit olayların daha iyi rapor edilmesi, cezalandırma sürecinin güçlenmesi, farklı inançlara ait eğitimler verilerek toplum arasında birlik oluşturulması, özellikle üniversite ve okullardaki radikal görüşlerin engellenmesi yer alıyor.
Ülkedeki Yahudi Cemaatinin durumunu araştıran ve şubat ayında yayımlanan bir rapor, geçtiğimiz yıl içinde antisemit olayların raporun ilk yayınlanmaya başladığı 1984 yılından beri en yüksek düzeyde olduğunu ortaya koydu.
Yayımlanan rapor, hükümet yetkililerinin de hareket geçmesine neden oldu. Devlet Bakanlığından Phil Woolas, artan olaylara değinerek, Radikal suçların artmasını seyirci kalamayız. Yahudi toplumunun endişelerini paylaşıyoruz, polisin ve yargının bu suçları cezalandırmasını destekliyoruz, dedi. Antisemitizmin İngiliz toplumunda diğer nefret suçları kadar önemsenmediğinin altını çizen Woolas, bu durumun değişmesi gerektiğini vurguladı.
Woolas özellikle üniversite kampüslerindeki nefret ve ırkçılığın endişe verici olduğu belirtti. Görülüyor ki, ifade özgürlüğü bahane edilerek antisemitizmin ince çizgisi geçiliyor. Yahudi öğrencilere bu şekilde saldırılması, genç insanlar arasında nefretin bu şekilde yayılması kabul edilemez.
Bu konuda hükümete sunulan önlemler arasında nefret suçlarıyla mücadele ekibi kurulması ve böylece bu olayların daha hızlı ve detaylı ele alınması da yer alıyor.
ABDde antisemit olaylar düşüşte
Latin Amerikalıların ABDde yasadışı yerleşmelerindeki artış ırkçı grupların dikkatlerini bu yöne çevirmeleri sonucu Yahudilere karşı yapılan saldırılarda 2005 ve 2006da düşüş yaşandı. Anti-Defamation League (ADL) Başkanı Abraham Foxmana göre Ku Klux Klan ve neo-Nazi grupların saldırılarını göçmenlere ve Latin Amerikalılara yönlendirmesi ile ortaya çıkan bu tabloda 2005 yılında 1757 olan ırkçı saldırılar 2006da 1554e düştü. Fowmana göre Müslümanlarda bu grupların saldırılarına hedef oluyorlar. Yahudilere yapılan saldırıların sayısının düşüşünün sevindirici olduğunu fakat ırkçılığın olduğu bir yerde antisemitizm bitti demenin uygun olmadığını sözlerine ekledi.