Polonya Dışişleri Bakanı Anna Fotyga, Polonya`nın Holokost mülkiyet tazminatları sorununu çözmekte kararlı olduğunu ancak bu konuda bir yasa tasarısının yıl sonundan önce meclisten çıkabileceğinden emin olmadığını söyledi
Holokost Anma Günü ile çakışacak şekilde düzenlenen İsrail resmi ziyareti sırasında açıklamada bulanan Polonya Dışişleri Bakanı Anna Fotyga, The Jerusalem Posta yaptığı açıklamasında, Holokost mülkiyet tazminat sorununu çözmek üzere ele almaya hazırız, ancak bütçemizin yükümlülükleri sebebiyle sorun oldukça karmaşık dedi.
İlk okuması yapılan yasa tasarısı gereği, İkinci Dünya Savaşı sırasında mallarına el koyulan Yahudi ya da Yahudi olmayan eski mülkiyet sahiplerine yüzde 15 oranında tazminat ödenecek. Polonyalı yetkililer, Yahudilerin sahip olduğu özel mülkiyetin söz konusu malların yüzde 20sini oluşturduğunu tahmin ediyor. Tazminat üzerinde çalışan Polonyalı gruba göre haczedilen mülkiyetin değerinin 16 - 18 milyar Euro civarında olduğu tahmin ediliyor.
Yılın başında Polonya Başbakanı Jaroslaw Kaczynski, meclisin yıl sonuna kadar tazminat kanununu onaylanması için hükümetinin elinden geleni yapacağını açıklamıştı. Dışişleri Bakanı Anna Fotyga ise, hükümetin meclis süreçlerine karışmasının uygunsuz olacağını söyleyerek tasarının geçiş tarihi konusunda bir açıklamada bulunmaktan kaçındı. Polonyanın Avrupa Birliğindeki en fakir ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Fotyga, yarım yüzyıllık komünist rejim sonrası ancak toparlanmaya başladıklarını söyledi. Bütçe yükümlülükleri ile uluslararası hukukun gerektirdiği yükümlülükler arasında bir denge oluşturmak zorundayız. dedi. Fotyga ayrıca 1997 yılında yapılan bir anlaşma ile kamusal malların iadesi için gerekli süreçlerin başlatıldığını da sözlerine ekledi. Tasarının kabul edilmesi halinde iade davalarının açılması için bir sene süre tanınacak. Ancak eski mülkiyet sahiplerini temsil eden gruba göre bu süre yeterli değil.
İsraildeki Holokost anma törenine katılmanın Polonya ve Yahudiler arasındaki ilişkilerde simgesel bir anlam taşıdığını belirten Fotyga, iki ülkenin gençleri arasında gerçekleştirilen değişim programlarının artırılmasının önemli olduğunu söyledi. Bu tür programlar sayesinde gençlerin birbirileriyle tanışarak kalıpları kırmalarının mümkün olacağını belirtti.