Avukat Benyamin Poluman 1942 İstanbul doğumlu. İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 41 yıldan beri mesleğini sürdürüyor. 1980de Aşkenaz Cemaati Başkanı Av. Nihat Hofer ve Viktor Bronştaynın daveti üzerine cemaatte görev almaya başladı. Mesleği avukatlık olan ikinci başkan olduğunu altını çizen Poluman, bunun hukuki konularda büyük bir avantaj sağladığını düşünüyor. Evli, iki çocuk ve bir torun sahibi.
Başkanı olduğunuz cemaat yönetiminde kimler var?Onursal Başkan Mario Frayman, Başkan Vekili Moşe Grosman, Genel Sekreter Erdal Henri Frayman, Üyeler: İzel Rozental, Dan Vansten, David Zilbergleit, İrvin Mandel.
Aşkenaz Cemaatini nasıl anlatırsınız? Tarihte İstanbulda Aşkenazların çok dağınık halde yaşadıklarını görüyoruz. Ancak 1900de gelen Doktor Marcus onların bir çatı altında toplanmasını sağladı. Osmanlı Hahambaşısının kendisini atamasıyla da Aşkenazların Hahambaşısı oldu. O tarihten günümüze cemaat olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Cemaatimizin 12. başkanıyım. Aslında Sefaradlarla bir farkımız yok; bir babanın iki çocuğu gibiyiz. Dini ritüellerimiz aynı. Sadece Aşkenazlarda bilindiği üzere, duaların makamlarında bir farklılık var; Sefaradlarınki biraz daha doğu, Aşkenazlarınki ise, batı esintileri taşır. Belki 200 sene önce arada bazı çekişmeler olmuşsa da günümüzde bu kalmadı. Diasporada iki cemaatin büyük bir uyum içinde olduğu tek ülke olduğumuzu da söyleyebiliriz.
Örneğin; Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya ve Onursal Başkan Bensiyon Pinto desteklerini esirgemezler...
Aşkenaz Cemaati olarak, Türk Musevi Cemaatine katkılarımızı sürdürüyoruz. Diğer başkanlarımız da ifade etmiştir; hahambaşılık binasını onardık, İYDdeki midraşı yaptık, UÖMLde derslikler yaptık ve her konuda destek veriyoruz.
Cemaat bireylerinin azalmasıyla orantılı olarak bazı sinagoglarınız kapatıldı. Şimdi bir sinagogunuz faal durumda, bir diğeri ise Kültür Merkezine dönüştürüldü...
Çocukluğumda üç sinagogumuz açıktı. Biri çok eskiydi elden çıkarttık. Bir diğeri söylediğiniz gibi faal, üçüncüsünü ise bir süre önce Onursal Başkanımız Frayman ve daha sonraki başkanımız Feldmanın gayretleriyle Schneidertempel Kültür Merkezine dönüştürüldü. Kültürel etkinlikleriyle, ünü Türkiyeyi aştı. Aşkenazlar kültüre ve sanata hep önem vermiştir.
Daha önceleri yerinde tahta bir ibadethane bulunan Yüksekkaldırım Sinagogu, 1900 yılında Avusturya İmparatorunun verdiği bin adet altın ve cemaat bireylerinin katkılarıyla bu günkü haline getirildi. Sinagog günümüzde göçlerle azalan cemaatimizin ihtiyaçlarını karşılıyor.
Aşkenaz cemaati kaç kişi?
Bu gün yaklaşık 250 aile, bu da 750- 800 kişi arası denilebilir. Toplantılarda bazen hanımlar yanıma gelerek bir Sefarad ile evlendiklerini, ancak aslında Aşkenaz olduklarını ve bunu koruduklarını ifade ediyorlar. Bu, hoşumuza giden bir tutum. Bir etkinlik olduğunda veya bayram kutlamasında, hem Aşkenaz kardeşlerimizle, hem de kimliklerini unutmayan bu kişilerle irtibata geçiyoruz. Onlar bizi unutmadıkları için, biz de onları unutmuyoruz. Her şeye evet, kimlikten sapmaya hayır.
Sinagogdan bahsetmek ister misiniz?Akustiği çok iyi, mikrofona ihtiyaç duyulmaz. Ben ve oğlum da bu sinagogda evlendik. Ritüellerimiz biraz farklı. Talled yerine, Hupa altında evleniyor, düğün öncesinde hazan altın alyansı gösteriyor, damat üst kattan gelini almaya gidiyor ve gelin yedi kez damadın etrafında dönüyor. Yılda iki, en fazla üç düğün oluyor. Aşkenaz erkeklerin oranı daha az. Prensip kararı olarak Amerikalı çiftlerin düğünlerini sinagogumuzda yapıyoruz.
Mezarlığınızda Sefaradlar için ayrılmış bir bölüm de var... Burada uzun süredir gömü yapılmıyor...
Böyle bir durum yok. Halen Sefaradlara ait bölümde gömü yapabiliyoruz. Bildiğiniz gibi uzun bir süredir belirli nedenlerden ötürü İstanbulun başka semtlerindeki mezarlıkları tercih ediyorlar. Yaşanan terör olaylarında yaşamlarını yitiren dindaşlarımız için anıt mezar da burada bulunuyor. Ayrıca, mezarlığımızda bulunan Midraş, bir yardımseverimiz tarafından yenilendi.
Türkiye Aşkenazları olarak Yidiş diline sahip çıkmak ve yaşatmak yönünde bir çalışmanız var mı?
Bu yönde bir çalışmamız yok. Bilen kişi sayısı da çok azaldı. Ama Aşkenaz Müziğini yaşatmak için çaba gösteriyoruz. Kültür Merkezimizde Klezmer müziği konserleri düzenleniyor, Aşkenaz sanatçılara sergiler açılıyor, kitapları tanıtılıyor vs
Kızım, Yidiş Türkçe sözlüğü çalışması içinde.
Av. Poluman, bu vesile ile tüm Türk Musevi Cemaatinin Pesah Bayramını candan kutlayarak söyleşimize son verdi.