Rice ve Ban Ki Moon Ortadoğu`da

Ortadoğu ziyaretine başlayan ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice, tüm Arap ülkelerinden İsrail-Filistin sorununun çözümü için çaba göstermelerini istedi. ABD, Suudi Arabistan`ın 2002 yılında gündeme getirdiği barış planının yeniden hayata geçmesini istiyor. İlk Ortadoğu ziyaretini gerçekleştiren BM yeni Genel Sekreteri Ban Ki-mo

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Ortadoğu barış sürecinin canlandırılması için çalışıyor.  Ortadoğu ziyaretinin ilk durağı olan Mısır’da temaslarını tamamladıktan sonra Kudüs ve Ramallah’ta temaslarda bulundu. Dışişleri Bakanı Rice, önce Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile bir araya geldi. Gündemde, Ortadoğu sorununun yanı sıra, Mısır’da yakında yapılacak olan anayasa referandumu da yer aldı. Daha sonra Bakan, Asvan kentinde, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin dışişleri bakanları ve istihbarat başkanlarıyla görüştü. Rice yaptığı görüşmelerle, Arap Birliği’nin 2002 yılında önerdiği plana destek toplamaya çalışıyor. Arap Birliği planı, İsrail’in 1967 öncesi sınırlara çekilmesi karşılığında bölge ülkeleriyle ilişkilerin normalleştirilmesini öngörüyor. 28 Mart'ta Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da, Arap Birliği Zirvesi düzenlenecek. Planın burada yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Planın hayata geçmesi için yoğun çaba sarf eden Suudi Arabistan  dışişleri bakanı, taslak metninde değişiklikerin yapılabileceğinin sinyallerini de verdi. İsrail hükümeti Arap Barış Planı’na sıcak baktıklarını açıkladı ancak  Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Kudüs’ün bölünmesi ve Filistinli mülteciler konularının İsrail’in kabul edemeyeceği noktalar olduğunu vurguladı.
ABD'nin beklentisi
Rice, Ramallah'ta, Abbas ile birlikte düzenlediği basın toplantısında İsrail-Filistin sorununda taraf olan herkesin kafasındaki tek konunun "çözüm" olması gerektiğini belirtti. Rice, bir Filistin Devletinin kurulabilmesi için İsrail ve Filistin Özerk Yönetimi'nin (FÖY) ''ortak hareket'' etmesi gerektiğini söyledi.
FÖY Lideri Mahmud Abbas da İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile görüşmelere devam edeceğini belirtti. Abbas, bunun İsrail ile ikili ilişkilerin bir parçası olduğunu ifade etti. Rice, iki liderin düzenli olarak iki haftada bir görüşme kararı aldıklarını açıkladı. Olmert ve Abbas arasında yapılacak bu görüşmelerde barış sürecinin tıkanmasına yol açan tüm konular masaya yatırılacak. Mahmud Abbas, ayrıca 9 aydır militanların elinde olan İsrail askeri Galid Şalit’in serbest bırakılması için baskıda bulunacağını, ancak bunun karşılığında Filistinli mahkumların serbest bırakılması gerektiğini belirtti.

Orta Doğu'ya 'barış anını
yakalama' çağrısı

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Ortadoğu'ya gerçekleştirdiği ilk ziyaretinde İsrail ve Filistinlileri "barış görüşmelerini yeniden başlatmak için fırsat anını yakalamaya" çağırdı. Ban Ki-moon, Ramallah'ta Mahmud Abbas ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada "Abbas ve ben, bu anın önemi üzerinde mutabıkız" dedi. Genel sekreter, "Oyunda olan birçok elemanımız var. İlerleme zor olacaktır, engeller çok büyük. Ama ilerleme sağlanabilir ve sağlanmalıdır" diye konuştu. Mahmud Abbas ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ban Ki-moon, "Benim İsrail'e ve tüm dünyaya mesajım şudur: Mahmud Abbas'ın hazır olduğuna ikna oldum" ifadesini kullandı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon Ortadoğu gezisi çerçevesinde FÖY’de bir mülteci kampını ziyaret etti. Filistin Özerk Yönetim Lideri Mahmud Abbas’la da görüşen Ki-moon, yeni ulusal birlik hükümetinin uluslararası beklentilere yanıt vermesini istedi. BM Genel Sekreteri temaslarında radikal dinci Hamas örgütünden yetkililerle bir araya gelmezken, Filistin eski Lideri Yaser Arafat’ın mezarını ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu.
Ban Ki-moon, açıklamasında FÖY'ün yeni hükümetini, barış sürecine katılım göstermeye çağırdı. "Bu yeni hükümeti barışa bağlı kalmaya çağırıyorum ve öyle olacağına inanıyorum" diyen BM Genel Sekreteri, bu yolda atılacak adımların da uluslararası kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanacağını ifade etti.
Yeni FÖY Hükümeti’ne dikkatli yaklaşım
 Filistin Özerk Yönetimi'nde ulusal birlik hükümetinin güvenoyu almasının üzerinden kısa bir zaman geçti. Ancak bu sürede öncelikle tartışılan, Başbakan İsmail Haniye'nin, Filistinlilerin "işgale direniş hakkı" olduğu yönündeki sözleri oldu. İsrail ve ABD bu ifadelere sert bir dille tepkilerini dile getirdiler. Filistin İstihbarat Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Mustafa Barguti ise yaptığı açıklamada, hükümetlerinin sivillere yönelik saldırılara karşı olduğunu, fakat direnişin uluslararası hukuk çerçevesinde kabul edilebilir olduğunu belirtti. Barguti, İsrail'in karşılıklı ve kapsamlı bir ateşkesi kabulü halinde, kendilerinin de her tür şiddete son vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nden üst düzey yetkililer, FÖY’de yeni kurulan ulusal birlik hükümetine, İsrail'i tanıması ve şiddetten vazgeçmesi yönündeki çağrılarını yineledi. Bu yöndeki açıklama, Washington'daki görüşmeleri sonrası, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile, Avrupa Birliği'nin Dış Politika Temsilcisi Javier Solana'dan geldi. Rice ve Solana, Cumartesi günü güvenoyu alan yeni Filistin hükümetini şimdilik tanımama üzerinde anlaştı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, FÖY ulusal birlik hükümeti Başbakanı Hamaslı İsmail Haniye ile görüşmesi üzerine Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı Raymond Johansen ile yapacakları görüşmeyi iptal ettiler. Norveç, yeni FÖY hükümetini tanıyan Batılı ilk ülke. İsrail ise yeni hükümetle ilişki kurmayacağını ve uluslararası toplumun da FÖY hükümetine yönelik diplomatik ve ekonomik boykotunu sürdürme çağrısı yapıyor.
İsrail'in tanınması ve şiddetten vazgeçilmesi, Batılı ülkelerin Filistin yönetimine yönelik ekonomik yaptırımları kaldırmasının da temel koşulları arasında. Terör örgütü Hamas'ın geçen yıl yapılan genel seçimi kazanması ardından Batılı ülkeler terör eylemleri için kullanılması kaygısı ile Filistin yönetimine yapılan yüz milyonlarca dolar tutarında yardımı askıya almıştı.