Hayfa Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, İsrailli Arapların önemli bir kısmı Holokost’un gerçekleştiğine inanmıyor. İsrailli Yahudilerin üçte ikisi ise Arap köylerinden geçmemeyi tercih ediyor. Sosyolog Prof. Sami Smooha tarafından düzenlenen anket, iki grup arasındaki güven, kızgınlık ve korku uçurumunu gözler önüne serdi
Hayfa Üniversitesi tarafından yapılan sosyolojik araştırmanın en çarpıcı sonucu Arap nüfusun %28’inin Holokost’a inanmaması oldu. Eğitimli olan kesimde Holokost inkarı daha da yüksek oranlara ulaştı. Çalışmayı yürüten Prof. Smooha’nın analizine göre Arap dünyasının radikal üyelerinde Holokost’un politik bir olay olduğu kanısı yaygın. Holokost inkarı İsrail’e başkaldırının sembolü olarak kullanılıyor.
Öte yandan İsrailli Yahudilerin %63’ü Arap köylerine girmekten kaçındıklarını belirttiler.
İsrail – Lübnan Savaşı’na ilişkin sorulara, Arap vatandaşların %48’i Hizbullah yanlısı cevaplar verdi. Arap vatandaşların da Hizbullah roketleri ile hayatlarını kaybetmelerine rağmen, roket atılmasına hak verdiklerini belirttiler.
Ankete katılanların %89’u İsrail’in Lübnan’a saldırılarını savaş suçu olarak nitelendirirken, sadece %44 cevap Hizbullah’ın İsrail’e yönelik saldırılarını benzer yorumu yaptı.
Smooha, sonuçların sürpriz olduğunu, İsrailli Araplardan daha fazla İsrail yanlısı duygular beklediklerini belirtti.
Knesset üyesi Ahmet Tibi, araştırma sonuçları ile ilgili olarak bazı sonuçlardan şüphe ettiğini, Hizbullah’ı destekleyen rakamları açıklamakta zorlandığını belirtti. Tibi özellikle Holokost inkarına yönelik istatistiklerin elit Arap tabakasının düşüncesini yansıttığı konusunda şüpheleri olduğunu belirtti. Tibi, Holokost inkarını ahlaksız bir davranış olduğunu belirterek, Holokost’u insanlık tarihinin en büyük suçu olarak nitelendirdi.
Araştırma İsrailli Arapların geleceklerinden endişe ettiklerini ortaya koydu. Arap nüfusun üçte ikisi “Filistin Devleti”nin yasallaşması ile birlikte İsrail’in kendilerini zorunlu sınır dışı etmesinden korkuyor.
Arapların %76’sı Siyonizmi ırkçı bir hareket olarak nitelendiriyor. Ancak “Filistin Devleti” kurulduğu takdirde bile ile Yahudi Devleti’nde yaşamlarını sürdürmeyi tercih edeceklerini de belirtiyorlar.
