Halbuki...

Belçika Birinci Ligi`nde haftayı 3 golle kapatan Anderlecht`in Mısırlı oyuncusu Ahmed Hassan, haftanın oyuncusu seçildi

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yakir MİZRAHİ

Ulusal spor basınımız futbolun çirkin yanlarını abarttığı kadar, haber değeri taşımadığına inanıp vitrine çıkarmadığı hoş haberleri de abartsa ne güzel olurdu, değil mi? Anlatacağım olay her ne kadar tazeliğini kaybetmiş olsa da, geniş bir bakış açısıyla bakıldığında  son derece önemli bir eylem olması sebebiyle yazmaya değer...
TURKCELL SüperLig’in alt tarafında küme düşmeme mücadelesi veren Sakaryaspor, 21. hafta mücadelesinde 18 Şubat akşamı deplasmanda Fenerbahçe ile karşılaşacaktı. Pazar akşamı oynanacak maç için Sakaryasporlu taraftarlar kendilerine ayrılan tribünleri doldurmak ve de takımlarını yalnız bırakmamak adına Adapazarı’ndan trenle yola çıkmışlardı. Yeri gelmişken ifade etmekte fayda var; Sakaryaspor’un Fenerbahçelilerin Genç Fenerbahçeliler, Galatasaraylıların Ultraslan, Beşiktaşlıların da Çarşı grubu kadar aktif bir taraftar kitlesi bulunmakta. İsimleriyse: Tatangalar... Tatangalar’ın Adapazarı’ndan İstanbul’a yaptıkları yolculuk sırasında, çok talihsiz bir olay yaşanır ve 20 yaşındaki “Tatanga” Aykut Adıyaman trenden düşerek hayatını kaybeder. O andan itibaren Sakaryasporlu taraftarlar için artık maç başlamadan bitmiştir, zira aralarından biri 90 dakikalık maçı izlemeye giderken şanssızlığının veya alın yazısının kurbanı olmuştur...
Tüm Sakaryaspor camiası yitip giden cana yanarken, hayat tabii ki bir yandan devam etmekteydi. Aynı zamanda yeşil-siyahlı takımın küme düşmeme mücadelesi de... Sakaryaspor, fikstür icabı mağlup olduğu Fenerbahçe maçının ardından ertesi hafta Bursaspor’la karşılaşacaktı. Ve ne kötü tesadüftür ki, Sakaryaspor ile Bursaspor taraftarları yıllardan beri iyi anlaşamamaktaydı. Hatta “dostluklarına” tuz biber eken olay şöyle gerçekleşmişti; Bursaspor iki sezon önce tarihinde ilk kez küme düşerken, cezalı olmasından ötürü son maçını Adapazarı Atatürk Stadı’nda oynamıştı. Küme düşmeyi hazmedemeyen yeşil-beyazlı taraftarlar da tribünlerdeki koltukların büyük kısmını sahaya fırlatmıştı. Sözün özü Sakaryasporlu taraftarlar için Bursasporlular, istenmeyen adamlardı... Fakat Aykut Adıyaman’ın kaybedildiği hafta Tatangalar, Süper Lig, Lig A ayrımı gözetmeksizin tüm kulüplerin taraftar gruplarına -enfes- bir bildiri göndererek artık hiçbir kulübe husumet beslemeyeceklerini, ölümlü dünyada artık kimseye düşman olmadıklarını belirtiyorlardı. Ayrıca tüm taraftar gruplarını Sakaryaspor-Bursaspor maçını beraber izlemek üzere Atatürk Stadı’na davet ediyorlardı. Aykut’un anısına geçmişte yaşanan tüm tatsızlıklara sünger çektiklerini belirten bildiride Tatangalar aynen şöyle diyordu: “Unutmayın, aynı siperde nöbet tuttuğunuz, aynı bayrağa sevdalı olduğunuz, aynı vatanı paylaştığınız insanlar, sadece başka takımı tutuyor diye sizin düşmanınız olamaz!..”
Sakaryaspor-Bursaspor karşılaşması öncesinde, Adapazarı Atatürk Stadı’nın maraton tribününde harika bir renk cümbüşü göze çarptı. Beşiktaşlı, Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Mersin İdmanyurtlu, Trabzonsporlu, Samsunsporlu, Karşıyakalı, Sivaslı, Vestel Manisasporlu, Bursasporlu, Eskişehirsporlu, Göztepeli, Malatyasporlu, Antalyasporlu, Ankaragüçlü, Kocaelisporlu ve daha birçok kulüpten taraftarlar atkılarıyla maraton tribününü gökkkuşağı misali çevrelemişlerdi. Taraftarlar kaybedilen 20 yaşındaki genç Aykut’un anısına tribünlerde kavga istemediklerini haykırıyorlar, pankartlarla üzüntülerine ve tribünlerde özlenen kardeşlik ortamına dikkati çekiyorlardı. Bir de maç öncesi ve sonrasında rakip Bursaspor’u kendi tribünlerine çağırarak alkışlıyordu, Tatangalar...
Okumuş olduğunuz haber belki bayat ama oldukça önemli... Yurtdışında böyle bir eylem yapılsa ulusal kanalların kendi ana haberlerinde yayınlamak için ağızlarındaki suyu akıtacağı bir ülkede, biz bu görüntüleri gecenin saat 02:00’sinde sadece 30 saniye Lig TV’de izleyebildik!.. Kendi gerçeklerimize, kendi güzelliklerimize gözlerimizi kapatıyoruz çoğu zaman... Halbuki... Halbuki... Halbuki...
Rögar kapaklarının açık bırakılmasından dolayı, iki gün üst üste 5 ve 2,5 yaşındaki iki yavrucağın hayatını kaybettiği bir ülkede çok şey mi talep ediyorum acaba?..