Viyana, Yahudilerin tekrar yaşamayi tercih edeceği şehir olabilir mi?

Bir gösteri düzenleyip Anne Frank`ın günlüğünün bir kopyasını ateşe atan genç ile olayı destekleyen altı kişi Holokost inkarı suçuyla mahkemeye verildiBir gösteri sırasında Anne Frank`in günlüğünün bir kopyasını ateşe atan yedi Neo-Nazi mahkemeye çıkarıldı.

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Çoğu turist için Viyana denince akla Mavi Tuna, valslar, Mozart ve Freud gelir. Fakat Yahudilerin yaşamayı tercih edeceği bir şehir olarak akla gelir mi? “New York’ta Viyana” adındaki faaliyetle Viyanalılar ve Avusturyalılar Nazi geçmişinden kaynaklanan kötü imajı silmeye çalışıyor

Viyana gelecek ay New York’ta düzenlenecek kültürel ve finans faaliyetleri sırasında şehrin az bilinen başka yönlerini de öne çıkarmak istiyor. Bunların arasında şehrin Hitler ve Holokost’la özdeşleştirilmesinin önüne geçilmesi ve Yahudilerin kendilerini evde hissetmesi için yıllardır sürdürülen çalışmaların tanıtılması da bulunuyor. 4 Mart itibari ile 4 gün sürece “New York’ta Viyana” adıyla sürdürülecek faaliyetlerde Viyana’nın bir Yahudi'nin yaşayabileceği en iyi şehirlerden birisi olduğu vurgusu yapılmak isteniyor.
Şehir yönetiminin sponsorluğunu yaptığı faaliyette ayrıca şehir modernizasyonu, atık yönetimi ve yenilikçi endüstrileri çekmesi gibi konularda başarılara da dikkat çekiliyor. Fakat faaliyetin kalbinde Nazi geçmişinden dolayı ödenen tazminatlar, el konan mülklerin iadesi hatta Nazilerden kaçan Yahudilerin geri dönüşünün sağlanması için 27 sene önce kurulan “Yahudilere Kucak Açma Servisi” gibi kurumlar bulunuyor.
Viyana ve Avusturya hükümeti, şehirdeki 7 bin kişilik Yahudi Cemaati için sinagogların, Yahudi okullarının, anıtlarının ve diğer kurumlarının tekrar inşasına kaynak ayırıyor.
New York’ta yapılması planlanan 12 faaliyetten 3’ü Yahudilerle ilgili: Viyana Yahudilerinin Brooklyn’deki Hasidik cemaati ziyaret etmesi, “Modern Yahudi Viyanası” hakkında bir tartışma ve “Zorro’nun Bar Mitzva’sı” adlı Avusturya filminin galası.
Faaliyetteki Yahudilere yönelik ağırlık hakkında sorulara cevap veren Viyana Başhahamı Paul Chaim Eisenberg de “Avusturya’da yaşayan Yahudiler günbegün Viyana’nın iyiye gittiğini görüyorlar. Amerika’daki Yahudiler bunu hissedemiyorlar, o yüzden Avusturyalı Yahudiler’e düşen görev Viyana’nın eskisine göre ne kadar farklı olduğunu yansıtmak.”
Viyana’nın Yahudiler üzerindeki kötü şöhreti ise Hitler’in Viyana'sından çok onu takip eden yıllardan kaynaklanıyor. Almanya savaş sonrasında durumu hemen kabullenerek özür ve tazminat ödemeleri ile suçuna sahip çıktı, Holokost kurbanları ve yakınlarına yüz milyonlarca dolar ödeme yaptı, el konulan mallarını iade etti, okulda okutulan tarih kitapları Nazi rejimin korkunç günlerini açıklamaktan geri kalmadı. Fakat Avusturya’da işler böyle gelişmedi.
1938’de Almanya tarafından ilhak edilen Avusturya, savaş sonrasında Hitler'in ilk kurbanlarından olduğunu iddia etti. Fakat Avusturya’nın çoğunluğunun Hitler’in ilhakını desteklemiş olduğu ve halktaki Nazi sempatizanı oranının Almanya’dan dahi yüksek olduğu gerçekleri görmezden gelindi. Avusturya’nın Nazi geçmişini sorgulaması ise Cumhurbaşkanı Kurt Waldheim’ın savaş sırasında Nazi vahşetine alet olan bir birlikte hizmet ettiğinin iddia edilmesi ve Waldheim’ın bunu yalanlaması ile başladı. O zamandan bu yana bir çok politikacı ülkelerinin Naziler ile suç ortaklığını kabullendi, tazminatlar ödendi, binalar ve sanat eserleri asıl sahiplerine iade edildi. Konuyla ilgili olarak Viyana Belediye Başkanı Yardımcısı Renate Brauner “Suçlarımızın karşılığını ödemek bizim için ahlaki bir yükümlülüktür. Ve bunların bir daha olmamasını sağlamalıyız” diyor.