1997 yılında ölen Kaled Abdülvahabın Yad Vaşem Müzesi tarafından düzenlenen, Uluslararası Dürüst ödülüne adaylığı, Kuzey Afrika ve Arap ülkelerinde gerçekleşen ve detayları çok az bilinen Holokost konusunu bir kez daha gündeme getirdi.
Yad Vaşem kaynaklarına göre Kuzey Afrika o günlerde yüz bin kadar Yahudi vatandaşa ev sahipliği yapmaktaydı. Almanlar, Tunusta antisemitik politikaların uygulanmasını isteyerek, Yahudilere daha fazla vergi uygulanmasını ve kollarına Davut Yıldızı bantları takmalarını sağladı. Beş binden fazla Yahudi çalışma kamplarına gönderilirken, 46 kişinin bu kamplarda öldüğü biliniyor. Fransada bulunan 160 Tunus asıllı Yahudinin ise Avrupadaki kamplara gönderildiği kayıtlarda mevcut. Yad Vaşemin elindeki kaynaklarda birçok Tunuslunun bu konuya müdahale etmediği belirtiliyor.
Abdülvahap, Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Direktörü Robert Satloff tarafından aday gösterildi. Satloff, 11 Eylül saldırılarından sonra Fasa giderek Holokost sırasında Arap topraklarında neler olduğunu konusunda araştırmalar yaptı. Satloff araştırmalarını şu sözlerle dile getirdi; Onlara Holokost sırasında Araplar Yahudileri kurtardı mı diye sordum. Kurtardılarsa, bu Arapların övünebileceği bir durumdur dedim. Araştırma Satloffu Abdülvhap ile buluşturmuş. Aristokrat bir ailenin oğlu olan Abdülvahap, Alman birlikleri Kasım 1942de Tunusa ulaştığında 32 yaşındaymış.
Amatör arkeolog, mimar ve çiftçi olan Kaled Abdülvahap, Mehdiye sakinleri ve Alman güçleri arasında çevirmenlik görevini üstlenmiş. Bir gece Alman subaylarının konuşmalarına şahit olan Abdülvahap, Odet Bukrise tecavüz etmeyi planladıklarını anlayınca, Odetin ailesini ve birkaç Yahudi aileyi de alarak yaklaşık 24 kişiyi şehrin dışındaki çiftliğine götürerek saklamış. Abdülvahap Yahudi aileleri savaş bitene dek burada saklamayı başarmış.
Satloff, Abdülvahapın hikayesini birkaç yıl önce Odet Bukrisin Los Angelesda yaşayan kızı, Anny Boukrisden de dinlemiş. Görüştükleri günde 70 yaşlarında olan Anny, 1943 yılında 11 yaşında iken Abdülvahapın çiftliğinde saklananlar arasındaymış. Satloff, Mehdiyeye yaptığı ziyarette Bukrisin çocukluk arkadaşları ile de görüşerek hikayeyi doğrulamış.
Şimdi Abdülvahapın adaylığının Yah Vaşemin ilgili komisyonu tarafından onaylanması gerekiyor. Savaş bitiminden bu güne kadar Yad Vaşem 21,700 kişinin yardım etmiş olduğunu onayladı.Abdülvahap,bu ödüle aday gösterilen ilk Arap olma unvanını da taşıyor.
Yad Vaşem komisyonu Uluslararası Dürüst ödülü seçim kriterlerine göre karar verileceğini, şu anda sonuç ile ilgili spekülasyon yapılamayacağını açıkladı.