“Kadinlar Günü”nde YSK, DYD, GKD elele

Geçtiğimiz yıllarda ilki gerçekleştirilen “El ele” projesi bu kez Göztepe Kültür Derneği salonlarında gösterime hazırlanıyor. “El ele” projesi ile, hanımlar dayanışmayı, birlikte çalışmanın keyfini vurgulayarak bir örnek oluşturuyorlar. Bir prova öncesi, sahne düzeni, replik ve kıyafetlerin son halinin karar verild

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
“El ele” projesi aslında yıllardır konuşulan arzu edilen  bir projedir. İlki 2 sene evvel yaz aylarında,  bu kez  de kışın soğuk günlerinde köprü trafiğinin sorun olmadığı, bir ortamda tekrar gerçekleşiyor.
YSK adına söz alan  Hanımlar Kolu Başkanı Lida Sarfati: “El ele” projesi, üç derneğin birlikte  bir gün oluşturma amacı ile doğdu. ‘Kadınlar Günü’nde  özveri ve istek ile yapılan her olayın ne denli başarılı olabileceğini kanıtlayacağız” diyor. GKD Hanımlar Kolu Başkanı Soli Alfasa ise “Herkes kendi derneğinde  faaliyetlere devam ediyor. Önemli olan el ele vererek  başarabilmek. Neden hep birlikte yaratmayalım diye düşündük.”
DYD  adına konuşan  Anjel Meşulam  23 yıllık dernek hayatında, kendini tiyatronun da içinde bulduğunu söyleyerek “Çalışmalarımızın beğeni ile izlenmesi  hepimizin ortak isteği” dedi.
YSK çalışanlarından Eti Kalma tiyatro ile tanışmasının çok eskiye dayanmadığını küçük bir rol ile projenin içinde olmayı arzu ettiğini söyledi. “Birlikte çalışmak çok zevkli ancak mekan değiştirmek biraz  zor. Bu zorluğu mutlaka yeneceğiz çünkü birbirimize sadece bir köprü boyu kadar uzağız” diyor.
Ceni Dekohen ise “Şu anda burada YSK olarak bulunuyorum. Ama çok uzun yıllar GKD bünyesinde çalıştım. ‘El ele’ çok beğeni ile karşıladığım bir proje. El ele olmayı kadınlar olarak başlatıyoruz ama amacımız bu dayanışmanın herkese yansıması; özellikle gençlerin el ele vererek bazı projelere imza atmaları. Farklı derneklerde görev alsak da  bir bütünüz. Amaç ve isteklerimiz bir.”
İda Stroti “YSK tiyatrosunda çalışıyorum.  Üç  derneğin bir arada olması sadece bu etkinlikle  sınırlı kalmamalı, diğer konularda da dayanışmamızın devam etmesini diliyorum” diyor.
DYD’de kulis amirliği görevi yapan  Else Kohen: “Bugün, beni  GKD’nin kulisi ile tanıştırdılar. Geldiğim için çok mutluyum. Hepimizin böyle bir projeye ihtiyacı vardı” sözleriyle duygularını dile getirdi.
Cina Hatem ise, heyecanını yenmeye çalışarak  verilen rolleri başarı ile yürütmeye çalıştığını dile getirdi ve: “Sahnenin görünen kısmının yanında sahne arkasını paylaşmak bambaşka bir keyif. Projemizi sadece tiyatro olarak da görmemek gerek. Projenin tamamında birlikte çalışmak en ufak ayrıntıya dahi birlikte karar vermek güzel bir duygu. Bu projenin bir ilk veya bir ikinci olarak kalmamasını, gelenekselleşmesini diliyorum” dedi.
Işık Namer uzun yıllardır cemaatin birçok kademesinde yer aldığını ifade ediyor “20 yıldır GKD’de çalışıyorum. Diğer kurumlarda da bir takım çalışmalar yapıyorum. Birlikte olmak çok istediğimiz bir şeydi. Denedik beğendik ve beğenildik. O halde devam etmeli  diye düşünüyorum. Ve çorbada tuzum var ise ne mutlu bana diyorum.”
Brijit Dekohen “işe yarıyorsak haydi el ele” diye hislerini ifade ediyor.
GKD’nin kuruluşundan bu yana  dernekte görev alan Eti Romano: “Elimden geldiği kadar her konuda yardımcı olmaya çalışıyorum. Umarım bu birliktelik devam eder. Bu arzu ettiğimiz bir çalışma ve sürekliliği çok önemli” diyor.
Dalida Suri projenin başarısı ile diğerlerine  imza atmanın kolaylaşacağını düşünüyor: “Motivasyonumuz sizlerin alkışına bağlı” diyerek izleyiciyi “El ele” projesine destek vermeye davet ediyor.
Viki Toledo: “Aynı amacı güden gönüllülerin bir araya gelerek ortaya çıkardıkları bu proje, eminim bizden sonraki nesillere de örnek  olacak. El ele vererek daha güçlü projelere imza atabiliriz” diyor
15 yıldır GKD’de farklı görevler alan Sima Tovi: “Deneyimim birlikten kuvvet doğacağını  söylüyor” diyerek sözü Dona Kasuto’ya bırakıyor: “Tiyatro bir aynadır. Kendimizi yansıtıyoruz ve kendimiz görüyoruz. Bu projede çalışarak birlikte olmayı arzu ettiğimizi ıspatladık. Aslında belki de geç kalınmış bir karar. Ama bugünden başlasa bile  birlikte birşeyler yapmak birbirimizin deneyimlerinden faydalanmamız demek.  Darısı diğer faaliyetlerin başına” diyorum.
Venezia Altaras: “Birlikte olmak çok güzel.  Forti Barokas ile birlikte aynı sahneyi paylaşmak hoş bir duygu çünkü biz aynı zamanda okul yıllarında aynı sıraları da paylaştık.”
Lizet Velevski sohbetin sonuna kadar  sahnede giyeceği kostümü üzerinden çıkarmaksızın yanımda oturdu: “Hiçbir derneğe bağlı  değilim sadece çocukluk hayalimi gerçekleştiriyorum. Ama böyle bir projede, bir hayalimin hayat bulması benim için ayrı bir  mutluluk oldu” diyor.
Şimdi sıra provada. Herkes heyecanını biraz gizleyerek, biraz ortaya dökerek “El ele’’ projesinin verdiği pozitif enerji ile çalışmaya devam ediyor… 
Bizlere ise perdenin açılmasını bekleyerek alkışlamak kalıyor…