Dört senedir Ulus Özel Musevi Okulların’da gerçekleşen Purim faaliyeti, iki yıldan beri cemaat kurumlarının birlikte çalışarak ortaya çıkardıkları bir panayıra dönüştü. Purim bilincini arttırarak, eğlenirken öğrenmeye yönelik hazırlanan bu faaliyet, yoğun bir hazırlık gerektiriyor. UÖMO Yuva Müdürü Ceni Kanditan, Yönetici Asistanı Yelda Penso ve DYD Genç Hanımlar Başkanı Jizel Bahar ile sohbetimiz, Purim Panayırı fikrinin doğuşunu ve gelişme sürecini bizlerle paylaşmaları ile başlıyor.
Ceni Kanditan: Uzunca bir süre önce 23 Nisan’da, yuva bölümümüzde, cemaat bireylerine okulumuzu tanıtmaya yönelik bir çocuk panayırı yapmaya karar verdik. Bu birkaç sene böyle devam etti. Katılımcı sayısının artmasıyla Pesah’ta ve daha sonrasında da neşeli bir bayram olan Purim’de bu eğlenceyi düzenlemeyi düşündük. Dört senedir de yoğun bir katılımla buna devam ediyoruz. Her şeyden önce amacımız çocukları eğlendirmek ve bu neşeli saatler içinde onlara bayram bilincini aşılamak, bir şeyler öğrenmelerini sağlamak. Bunda da oldukça başarı sağladığımızı her sene artan çocuk sayısıyla görüyoruz.
Çalışmaların ne şekilde yürütüldüğü hakkında bizleri biraz aydınlatır mısınız?
C.K.: DYD ve YSK gençlik komisyonları ile güzel bir işbirliği içinde çalışıyor, fikir alış verişlerinde bulunuyoruz. Gençlerin dinamizmi, annelerin tecrübeleri, okul çalışanlarının bilgileri ve eğitimleri birleşince ortaya inanılmaz bir güç çıkıyor. İşte bu bağlamda, aynı amaç doğrultusunda birlikte üretmenin ne kadar verimli olduğunu gördük ve bu sene bir karar alındı: DYD ve YSK ayrı birer parti düzenlememeye karar verdiler ve bütün güçlerini, fikirlerini burada bizlerle paylaşacaklar. Her şeyden önce bu etkinliğin genel hatlarının oluşumu için haftalar boyunca toplantılar düzenleniyor, bir plan çıkartılıyor, fikirler tartışılıyor, oyunlara, malzemelere karar veriliyor. Sponsor bulunmaya çalışılınıyor. Aslında işin en zorlayıcı kısmı bu sırada gerçekleşiyor. Ama hiçbir şey bizleri yıldırmıyor.
Bu sene ne gibi farklılıklar düşündünüz?
Yelda Penso: Her sene farklı bir konsept yaratmayı amaçlasak da, Purim’in asıl anlamı eğlence olduğu için neşeli oyunlara yöneliyoruz. Öncelikle bayramın bir özelliği olarak çeşitli kıyafetlerle gelecek olan tüm çocukların girişte resimleri çekilecek ve gün sonunda kendilerine hatıra olarak hediye edilecek. Bunu geçen sene de gerçekleştirmiştik ve çok beğenilmişti. Ayrıca bu sene Purim temasını, her yerde işlemeye karar verdik. Gerek kişisel faaliyetlerde, gerek toplu oyunlarda, gerekse yapacağımız gösterilerde buna çok dikkat ettik. Örneğin diğer yıllardan farklı olarak YSK gençleri bir Purim çizgi filmi yapacaklar. Birçok farklı mekanın kullanılacağı günde yığılmaları önlemek için değişik masa başı faaliyetleri, anne babaların çocukları ile beraber katılacakları yarışmalar, oyunlar, danslar, film gösterileri gerçekleşecek. Güzel bir öğle yemeğinden sonra, gençlerin hazırladıkları danslı bir sunum olacak. Ardından çocukların hediyelerle uğurlandıkları son bölüme geçilecek. Tabii ki tüm bunların yanı sıra birkaç sürprizimiz de olacak. Hazırlıklı olsunlar.
Purim Panayırı kimlere yönelik olacak. Belli bir yaş sınırı var mı?
C.K.: Geçtiğimiz senelerde yaşadığımız deneyimlerden gördük ki, belirli bir yaş sınırı koysak bile kucakta bebekler, kardeşlerini görmek isteyen ağabeyler, ablalar, torunuyla bu günü paylaşmak isteyen büyükanne, büyükbabalar da etkinliğe katılıyor ve büyük zevk alıyor. O nedenle her ne kadar da 3 - 7 yaş arası bir faaliyet düşünülse de kapılarımız o gün herkese açık olacak. Örneğin geçen sene 180 çocuk katıldı. Aileleriyle bu sayı 400’ü geçmişti. Bu sene sayının artacağına eminiz. Yaş aralığımız oldukça küçük olduğu için o gün, gençlerden, annelerden ve okul öğretmenlerinden oluşan 60 ᇚ kişilik gönüllü bir ekip görev alacak. İşin belki de en keyifli yanı büyük bir özveriyle, herkesin gönlünü koyarak çalışması.
Okulda Purim hakkında çocuklar bilgilendiriliyor, çeşitli faaliyetler düzenleniyor. Peki yine de bu panayıra gelmek istiyorlar mı?
Y.P.: Elbette. Zaten bu da eğitimin bir parçası. Okulda onlara verdiğimiz bilgiler, okuduğumuz hikayeler, söylenilen şarkılar belleklerinde yer ediyor ve panayır günü hepsi pekişiyor. Ayrıca onlara parti olacağını söylediğimiz zaman çok istekli ve bilinçli olarak geliyorlar. Önceden de tanıdıkları bir mekan olduğu için çok rahat davranıyorlar. Hatta arkadaşlarını da motive edebiliyorlar. O gün; kıyafetlerle, süslemelerle, oyun çeşitliliğiyle gerçekten bir karnavala dönüşüyor. İş böyle olunca her sene çocuklar büyük bir sabırsızlıkla bu panayırı bekliyorlar.
UÖMO velisi ve bu komisyonun bir üyesi olarak kısaca deneyimlerinizi ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşır mısınız?
Jizel Bahar: Geçtiğimiz sene panayırda, görevli olarak çalışmıştım. Oğlum da katılmış, çok keyif almıştı. Hem eğlendi, hem de Purim hakkında çok güzel ve farklı şeyler öğrendi. Bu sene de giyeceği kıyafeti düşlüyor ve sabırsızlıkla o günü bekliyor. Okuldan da aldığı temelle, panayıra çok rahat, bilinçli ve zevkle katılıyor. Dört buçuk yaşında olmasına rağmen, bu faaliyetler belleğinde yer ediyor ve güzel hatıralar ediniyor. Eğlenirken öğreniyor ve bu küçücük yaşında bayramlar hakkında bizlerden belki de çok daha fazla bilgiye sahip. Bunun da bence en önemli sebebi yaşına uygun eğitimi alması.
Anne babalara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
J.B.: Bu tip eğlenceli faaliyetlerin çocukların eğitimi üzerindeki etkisini, yaşadığımız deneyimler sonucunda öğreniyoruz. Böyle bir öğrenimin çocuklarına faydalı olacağına inanan herkesi, aramızda görmeyi istiyoruz. Ayrıca kıyafet almak veya muhakkak kıyafet giymek zorunda hissetmesin kimse kendini. Burada yüz boyama yapacağız, isteyene şapka ve maske vereceğiz. Amaç; keyif almak, neşelenmek ve geleneklerimizi yaşatmak.
İstenmeyen ancak oluşabilecek kazalara karşı Or-Ahayim Hastanesi’nden bir ambulansın ve sağlık ekibinin de hazır bulunacağını sözlerine ekleyen ekip büyük küçük herkesi aralarında görmekten büyük mutluluk duyacaklarını belirttiler.
