Dink`i onbinler uğurladi

19 Ocak Cuma, Osmanbey Halaskargazi Caddesi`ndeki gazete binası girişinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 23 Ocak Salı günü on binlerce kişi tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Agos Gazetesi önünde düzenlenen ilk törenin ardından kortej cenaze aracının arkasından Kumkap&

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
Cenaze töreni saat 11.00’de Agos Gazetesi önünde başladı. Törene katılan on binlerce kişi Şişli’den Yenikapı’ya kadar yürüdü. Dink’in ailesinin isteği üzerine, yapılan yürüyüşte sloganlar atılmadı. Dink’in idealleri, ülkesi ve onun özlediği dünya için iki dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
 Yanında kızları Sera ve Delal, oğlu Ararat ve gelini Karolin’den destek alan  Rakel Dink bir konuşma yaptı.
Rakel Dink’in,“O büyük bir adamdı diyorlar. Size sorarım o büyük mü doğdu? O da bizim gibi doğdu. Fakat yaşayan ruhu, gözlerindeki, yüreğindeki sevgi onu büyük yaptı. İnsan kendiliğinden büyük olmaz. İnsanı yaptıkları büyük yapar... Yaşı kaç olursa olsun; 17, 27 olsun, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduğunu biliyorum. Bir bebekten katili yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim,” şeklindeki konuşması duygulu anlar yaşattı.
Yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı kortej daha sonra yürüyüşe geçti. Yürüyüşün ardından, Hrant Dink’in naaşı, cenaze töreninin yapılacağı Meryem Ana Kilisesi’ne getirildi. Kilise, tarihinin en kalabalık cenaze törenine tanık oldu.  Diaspora’dan çok sayıda din adamı, parti ve sivil toplum kuruluşları başkanları ve yabancı ülkelerin temsilcileri cenaze töreninde hazır bulundu. Hükümet adına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu katıldı. Hrant Dink'in cenaze törenine katılmak üzere Ermenistan'dan Dışişleri Bakan Yardımcısı Arman Kirakosyan  başkanlığında bir heyet İstanbul'a geldi. Fransa'daki Ermeni Dernekleri Koordinasyon Komitesi'nden (CCAF) bir heyet de Dink'in cenaze töreninde hazır bulundu.
Ayini yöneten Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan konuşmasında, Dink’in zorluklarla süren yaşamında adalet ve insan hakları savunucusu olduğunu söyledi. Mesrob II, “Bedeli ne olursa olsun Hrant Dink yapılması gerekeni söylerdi. Etnik kökenine olduğu kadar vatanına da bağlıydı. Cesur çıkışları onun din, ırk, köken farkı gözetmeyen dürüst Anadolu insanı olduğunun göstergesiydi. Kimsenin fikirlerinden dolayı yargılanması kabul edilemez" diyen Mutafyan, Türkiye'deki Ermeni bakışını da değerlendirdi ve "Bizler düşman olarak algılanmamıza neden olan uygulamaların değişmesini umuyoruz” şeklinde konuştu.
Düzenlenen törenin ardından Dink’in naaşı Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Sezer ve Erdoğan’dan kınama
Dink’e düzenlenen saldırı sonrası açıklama yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, kurşunların özgür ve demokratik yaşama sıkıldığını, ancak bu saldırının Türkiye’nin birlik ve beraberliğini bozamayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yaptığı açıklamada olayı insanlık dışı olarak nitelendirdi ve bu eylemin amacına ulaşamayacağını söyledi.

Avrupa’dan saldırıya tepki
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Rene Van Der Linden, Dink suikastını kınadı ve Türk Hükümeti’nin suikasta karşı gösterdiği ivedi tepkinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Times Gazetesi cinayetin, Türkiye’nin AB yolunda düşe kalka da olsa yaptığı reformcu yürüyüşte bir geri adımın işareti olduğunu yazdı.

Haleva: Ülke hak etmediği bir yara aldı
Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat  Başkanı Silvyo Ovadya ile birlikte Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II’ye taziye ziyaretinde bulundu. Hahambaşı Haleva, Kumkapı’daki Ermeni Patrikliği’nde,  ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, ülkenin hak etmediği bir yara aldığını söyledi ve “Eminim ki Türkiye, kendi haklılığını gösterecektir” dedi.