Yahudi Dünyasindan

Nelly BarokasVatikan`ı suçlayan yeni araştırmalarYeni araştırmalar Holokost döneminde Vatikan`ın ve Papa XII. Pius`un Avrupa Yahudiliğinin yok edilmesine seyirci kaldığını açıkça ortaya koyuyor. Bugüne dek, XII. Pius`un gerçekleşmekte olan soykırımdan 1940 yılında haberi olduğu, fakat bunu durdurmak için hiçbir girişimde bulunmad&#

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
1999 yılında Vatikan, Papa XII. Pius’a yönelik eleştirilerin gerçek olup olmadığını araştırmak üzere Katolik ve Yahudi tarihçilerden oluşan bir komisyon oluşturdu. Ancak Vatikan arşivlerinden yararlanma iznini vermeyince bu komisyon dağıldı.
Tel-Aviv Üniversitesi’nde Antisemitizmi Araştırma Projesi’nin başkanlığını yapan Prof. Dina Porat, Papa XII. Pius’un eleştirisi üzerindeki araştırmasını o dönemden 15 yıl sonra Papa XXIII. John olacak Papalık Elçisi Angelo Giueseppe Roncalli’den yola çıkarak sürdürdü.
Prof. Porat’ın araştırmasına göre, Papalık Elçisi olarak Türkiye’de bulunan Roncalli 1943 yılında Slovakya’nın Katolik cumhurbaşkanına gönderdiği mesajda Yahudilerin Auschwitz’e gönderilmesini durdurmasını istemişti. Bunu Roncalli’den yakın ilişkide bulunduğu Yahudi Ajansı delegesi Haim Barlas rica etmişti.
1944’ün nisan ayında kamptan kaçmayı başarmış Rudolf Vrba ve Alfred Wetzler Auschwitz’de gerçekleşen vahşeti bir rapor halinde Haim Barlas’a  ulaştırdılar. Barlas bu raporu Roncalli’ye gönderdi. Barlas ileriki yıllarda kaleme aldığı anılarında Roncalli’nin bu raporu gözyaşları içinde okuduğunu yazacaktı. Yine bu anılara göre, Roncalli Barlas’a büyük güce ve etkinliğe sahip üstlerinin vahşeti durdurma yönünde hiçbir girişimde bulunmamalarının kendisinde üstlerine karşı nefret duygularının uyanmasına neden olduğunu söylemişti.
Roncalli bu raporu hemen Vatikan’a iletti. Oysa Vatikan kaynakları, bu raporun aynı yılın ekim ayında Papa XII.Pius’un eline geçtiğini ileri sürüyor. Roncalli’nin Haim Barlas ile görüşmesinden birkaç gün sonra Papa XII.Pius, Macaristan saltanat vekili Horty’ye yazdığı bir mektupta “Yahudi soykırımına hiç değinmeksizin” ülkesindeki “insani dramlara” son verilmesini istiyordu. Mektuptan kısa bir süre sonra Auschwitz’e transferlere son verildiyse de, o güne dek 400.000 Macar Yahudisi yaşamını yitirmişti.

Alexander Penn’in torunu din adamı oldu
Marxist Siyonist şair Alexander Penn’in torunu Dr. Jonathan Fine, geçtiğimiz günlerde Konservatif Hareket’in Kudüs’teki Schechter Rabbinical Semineri’nde Rav olarak atandı. Herzliya Lauder School’da eğitim üyesi ve İnstitute of Counterterrorizm’de araştırmacı olan Dr. Jonathan Fine; laik Siyonist yetişme tarzında tinsel bir boşluk hissettiği için dine yöneldiğini belirtti.
Öğrencilere yönelik yaz kampında danışman olarak çalıştığı 1980 yıllarında Beverly Hills ve Belair’den aralarında Dustin Hoffman’ın da oğlunun bulunduğu şımarık çocukların Yahudilik hakkında kendisinden daha bilgili olmaları Dr. Jonathan Fine’ı şaşırtmıştı.
1906’da Rusya’da doğan büyükbaba Alexander Penn, 1927’de Kutsal Topraklara göç etmiş, siyasi ve sosyal mesajlar içeren şiirleri Marxist basında yayınlanmıştı. İsrail’in en ünlü şairlerinden olan Alexander Penn 1972’de yaşama veda etti.

Los Angeles Operası Yahudi repertuarı icra edecek
Los Angeles operası, Nazi Almanya’sı döneminde Yahudi bestecilerin gizli kalmış veya men edilmiş eserlerini sahnelemek üzere 4 milyon dolarlık bağış topladı. 3.25 milyon dolar bağışlayan operanın yönetim kurulu üyelerinden Marilyn Ziering, “Recovered Voicess” adlı projenin gerçeğe dönüşmesi için çeşitli kişilerden 750.000 dolar bağış topladı. 20.yy’ın Alexander Zemlinsky, Kurt Weill ve Viktor Ullman gibi  Yahudi bestecilerin müziğine ışık tutacak  olan bu projeyi Müzik direktörü James Conlon yönetecek. Yüzyılın ilk dönemlerinde oldukça ünlenen Yahudi besteciler, Almanya’nın Nazi rejimi süresince antisemitizmin kurbanı olup gözden düşürülmüşlerdi. Operanın Genel Müdürü Placido Domingo; “Los Angeles Operası’nın bu muhteşem müziği sahneye taşımakta öncülük etmesinden gurur duyuyorum. Ayrıca Nazilerin suskunluğa terk ettiği bu müziği dinleme olanağını yaratan Marilyn Ziering’i de takdir ediyorum” dedi.
Mağdur edilmiş bestecileri geleceğe taşımayı hedefleyen bu program 2007’nin Mart ayında iki özel konserle başlayacak.