basindan / Soykirim uyutmaz, faşizm uyutur!

Gerek Geleneksel Osmanlı Tiyatrosu`nun, gerekse modernleşme döneminin modern Osmanlı Tiyatrosu`nun kuruluşunda diğer gayrimüslim halklarla birlikte Osmanlı Sefarad toplumunun da çok büyük katkıları oldu. UÖMO İlköğretim Sosyal Bölüm Başkanı Fırat Güllü Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu`nun web sitesinde yayınlanan yaz&

Perspektif
9 Ocak 2008 Çarşamba

Soykırım uyutmaz. Toplama kampında, tüm aile bireyleriyle birlikte yok edilmeyi bekleyen kurbanları uyku tutar mı? Fakat faşizm onları bile, uyutur mu uyutur: “Yarın atta gideceksiniz” der, fırın yolcusunu horuldatıverir!Kamplardan sağ kurtulanları ise, uykusuz gecelerin en korkuncu beklemektedir. Tablonun iyi kavranması için şuracıkta şiire balıklama atlayalım:

HOLOKOST VE YAŞLI ADAM
Sıcacık yataklarında tam dalmak üzereyken,
Toplama kamplarını bekleyen
Ölümün soğuk eli yapışır gırtlaklarına,
Önce hırıldarlar,
Fışkırır çıkaklarından bir “imdat”, ölürler azar azar;
Sonra kesilir ses seda! 
Derken,
Çocukları, torunları hadiseye tanık olurlar,
Ve ağızlardan aynı tümceler dökülür, çaresiz adeta:
Yine kabus görüyor bizim ihtiyar!

Oysa ki, o yaşlı insanların kabus filan gördüğü yoktur; onlar gerçeği tüm çıplaklığı ile, prime-time bir dizi gibi seyrederler hep. Şu an, Atatürk Üniversitesi’ nin, Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliğininkiler dahil üç ayrı amfisinde özümsettiğim Davranış Bilimler (Klinik Psikoloji) derslerine geri dönüp, ilmi tanımlar vermem gerekiyor:
Liberal düşünce ve hayat tarzının tam tersi olan Faşizm, insanların yaşama haklarını  savunmaları dışında, zor kullanılmasını meşru sayan ideolojinin adıdır; mazereti ise “ananı seven kadı”dır. Manası mı ne bunun? Biraz arı dil takılıp yanıtlarsak, bunun anlamı; “Sana zulmeden yargıçsa eğer, kimi kime şikâyet edeceksin kardeş?” jargonudur.
Şu hâle göre faşizm, şikâyet kapısının yargı kilidini tıkıyor. Fakat adaletin yerini bulmasında yargıç kadar tanıkların da yaşamsal önemleri vardır. Soykırım, kurbanları sabun yapsa da, tanıkları buharlaştıramaz. Çünkü soykırım, öldürür ama uyutamaz. Faşizm ise hem uyutucudur, hem de tanıkları hipnotize edicidir. Öylesine işler çevirir ki, faşizm, kamptan kaçmış yeterince ihtiyar tanıkların ifadelerini silemese de, onların toruncuklarının beynini yıkar; yahut satın alır ne bileyim… Adam çıkar, “Hayır, soykırım yoktu, babacığım kalpten gitti” der!
Sözün özü, yazının tezi: Soykırım suç aleti, faşizm ise katilin ta kendisidir! Son zamanlarda dikkatlerden kaçan bir şahesere, Şalom’da yılın son ayı yayınlanan “Karşı Sahil” başlıklı makaleye bir göz atanlar, robotlaşmış faşist katilin robot resmini görebilirler: uyutucu, maktülünü bile safına çekebilen bir tehdit o. Uyutma yeteneğini yeni soykırımlar için kullanacak!


Prof. Dr. Mustafa Erdoğan SÜRAT
(Ulusal Basın Yazarı)