Brezilya`nin Kripto-Yahudileri

15. yüzyılda dinlerini değiştirmek zorunda kalan çok sayıda Yahudi, İberik Yarımadası`ndan Brezilya`ya göç etti. Ülkenin kuzeyine dağılan ve Anusim olarak adlandırılan bu kişilerin bir bölümü Yahudi geleneklerini gizlice sürdürdüler. Şabat`ta yaktıkları mumlar dikkat çekmesin diye haftanın her günü mum yaktılar, kend

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
Gece yarısı, tüm Yahudi olmayanlar derin uykudayken David de Andrada ve büyükbabası evlerinin önündeki kaldırımda yaktıkları mum ışığında kalın kaplı bir kitaptan okumayı alışkanlık haline getirmişlerdi. Bazen Avraam, bazen  Mısır’da esaret altında yaşayan 12 kavim, bazen de dünyayı yok eden tufanla ilgiliydi okudukları. David soru sorduğunda, büyükbaba okuduklarının  köklü bir halka ait öyküler olduğunu söylerdi.
De Andrada Ailesi’nin yaşadığı Brezilya’nın kuzeyindeki kentte hayat kilisenin odağında yoğunlaşır. Hiç kimse “Yahudi” sözcüğünü yüksek sesle telaffuz edemez. Hatta Paskalya Bayramı’nda İsa’yı şikayet eden  suçlu aranır hala. Yahudi ulusu diye bir ulusun varlığını ilk duyduğunda David 19 yaşındaydı. De Andrada Ailesi evleri dışında Yeni Ahit’i, geceleri evlerinde Tevrat’ı okuyordu. Mecbur kaldıklarında herkesin önünde domuz eti yiyor evlerinde ise kaşerut kurallarını uyguluyorlardı.Hıristiyan bayramlarında şüphe çekmemek için en güzel elbiselerini giyip kiliseye gidiyorlardı.
Bu şekilde yaşayan sadece De Andrada Ailesi değildi. Emekli bir mühendis olan ve 1940�� yılları arasında Brezilya’nın merkezindeki bir kentte büyüyen Joao Mederos ise Yahudi sözcüğünü ilk kez 17 yaşındayken gittiği Rio de Janeiro’da duymuştu. Mederos ve sınıf arkadaşlarına okulda Holokost eğitimi verildiğinde, öğrencilere kurbanların Yahudi kökenli Luteryenler oldukları söylenmişti. Mederos’un ailesi de pazar günleri gittikleri kilisenin arka kapısından girip çıkıyor, böylece haç çıkarmak zorunda kalmıyordu.

Leonore kökenini keşfediyor
Leonore Mederos ise Yahudi kökenini bir rastlantı sonucu keşfetti. İnternette bir İsrailli ile chat yaparken Leonore annesinin soyadının Fonseca olduğunu söyledi. İsrailli arkadaşı ona bu soyadının Yahudi soyadı olduğunu yazınca Leonore uzun zamandır kafasını kurcalayan sorulara yanıt buldu. Evlerindeki şapelin sadece göstermelik olması, yabancılarla evlenmeme geleneği, çocukları vaftiz etmekten kaçınmak gibi uygulamaların sebebini anladı. Andrada ve Mederos Aileleri yüzlerce yıl sonra Yahudiliğe dönmenin yollarını arayan çok sayıda Brezilyalının tipik birer örneği…

Özgürlük arayışı
İlk Hıristiyan-Yahudiler (Anusim) Portekiz’in sömürgesi olan Brezilya’ya 500 yıl önce göç ettiler. Engizisyonlardan kaçmış, dini ve ekonomik özgürlüklerine kavuşmayı umuyorlardı. Avrupa’da aşağılanıyor, “domuzlar” anlamına gelen “Marranos” olarak adlandırılıyorlardı. Hıristiyan-Yahudiler Brezilya’da odun ihracatı ve şeker kamışı üretiminde başarılı oldular. Bu başarının duyulması ile İspanya’dan Marranos göçleri devam etti.
O dönemde “Yeni Hıristiyanlar” veya “Hıristiyan Yahudiler” olarak adlandırılan bu kişilerin Yahudi kökenlere sahip oldukları bir sır değildi. Kuzeydoğu Brezilya’nın en büyük kenti olan Recife’de ekonomi ve ticaret alanında oldukça güçlendiler. 15.yy’a ait resmi belgelere göre, Hıristiyan Yahudiler bu bölgenin beyaz nüfusunun 2/3’ni oluşturmaktaydı. Bu nüfusun bir kısmı zamanla kiliseye uyum sağlarken, bir kısmı da Yahudiliğinden kopmadı, Yahudiliğini gizlice sürdürmek için yöntemler geliştirdi.
Hollanda’nın işgali sonrasında Brezilya 1630’da Hollanda’nın sömürgesi oldu. Böylece 24 yıl süresince Recife’de Yahudilik açısından bir Rönesans yaşandı; Amerika’nın ilk sinagogu açıldı, bir sokağa “İyi Yahudiler” adı verildi, birçok Conversos açıkça Yahudiliğe geri döndü. Hollanda’dan Aşkenaz Yahudilerinin Brezilya’ya göç etmesi ile Recife’de Yahudi nüfusu Hıristiyanların iki katına çıktı.
Bu huzurlu dönem uzun sürmedi. Brezilya Yahudileri o denli güçlenmişlerdi ki, bundan endişe duyan Katolik Kilisesi eski sömürgesini yeniden işgal etmesi için Portekiz’e baskı yapmaya başladı. 1654’de Portekiz’in Brezilya’yı işgal etmesi ile  bir bildiri yayınlandı ve tüm Yahudilerin üç ay içinde ülkeyi terk etmeleri istendi. Cemaatin bir kısmı Hollanda, Karayib  Adaları ve Kuzey Amerika’ya göç ederken, bir kısmı da yerel halkın yaşadığı bölgelerde gizlenmeyi tercih etti.

On binler köklerine dönüyor
Hıristiyan Yahudilerin (Conversos)  neslinden gelen kişiler günümüzde kaç kişidir? Bu soruya “on binler” veya “milyon” gibi farklı yanıtlar veriliyor. Anusim konusunda araştırmaları ile ünlü, Sao Paolo Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Anita Novinsky; “Brezilya’da Yahudilerin torunlarının bugün kaç kişi olduklarını tahmin etmek zor, çünkü araştırmalarımızı ülke çapında tamamlamadık” demekte.
Prof. Novinsky, “Ama kesinlikle emin olduğumuz üç şey var: Brezilya’da Yahudiliğinin farklı düzeylerde bilincine varmış çok sayıda Yahudi’nin bulunduğu, ikincisi modern Brezilya’nın Yahudiler tarafından kurulduğu, üçüncüsü de son yıllarda Yahudiliğe dönmek isteyen kişi sayısının giderek arttığıdır” sözleri ile durumu açıkça ortaya koydu.

“Domuzlar”
Campina Grande kentinden 30 yaşındaki doktor Luciano Olivera, komşularının ailesini  sürekli “domuzlar” olarak çağırmasına rağmen atalarının Yahudi olduğundan habersizdi. Etraftan soyutlanmış gibi yaşayan ailesi ona hiçbir şey anlatmamıştı ama Luciano kendini arkadaşlarından farklı hissediyordu. 15 yaşında ailesine Brit-Mila olmak istediğini söyledi. Aile reddedince para topladı, bir hastanede sünnet oldu. Bunu neden yaptığını bilmiyordu aslında. Luciano 19 yaşındayken ziyaretine gittiği yaşlı bir teyze ona büyükbabasının dedesinin Cuma akşamları ailesi ile birlikte en güzel elbiselerini giyip yıldızların çıkmasını beklediklerini, sonra da sokak kapılarını kilitleyip değişik bir lisanda dua ettiklerini anlattı. Luciano Olivera daha fazlasını öğrenmek için arayışlara başladı, büyükannesinin büyükannesine ait bulduğu doğum belgesinin din hanesinde “porkus” (domuz) yazıyordu. Daha sonra bulduğu amcasına ait dua kutusunun kapağında İbranice “şin” harfini gördü. O günden sonra hayatı değişen Luciano Olivera, zamanının büyük kısmını Hıristiyan Yahudiler konusunda tarihi araştırmalara ayırıyor.
Araştırmacılar çok sayıda ailenin Yahudi geleneklerine benzer alışkanlıkları sürdürdüklerini belirtmekteler.  Şabat mumları çevrenin dikkatini çekmesin diye her gün mum yakma alışkanlığı birçok ailede var.
Şimdilerde köklerine dönme yönünde çaba harcayan Hıristiyan Yahudiler, İsrail’in onlara kucak açmadığından yakınmaktalar.
Leonore Mederos, bir Holokost’u anma gününde ilk kez bir sinagoga girdi. İbranice okunan dualar onu hüngür hüngür ağlattı. Kendini Portekiz’den gelen Hıristiyan Yahudi olarak tanıttığında sinagogun ravı Mederos’u kabul etmedi.
Mederos, Brezilya’nın kuzeyindeki Natal kentinde küçük bir sinagog açtı. Ufacık tevası olan plastik iskemleli bu basit sinagogda insanlar huşu içinde dualarını ediyorlar.
Sao Paolo ve Rio de Janeiro’daki Aşkenaz din adamları Conversosların torunlarını Yahudi olarak kabul etmiyor. Luciano Olivera gibi gençler, Yahudi dini kurallarına göre evlenememekten şikayetçi. Çünkü kendilerinden Yahudi olmayanların geçtikleri prosedürden geçmeleri isteniyor. Conversosların Yahudiliğe geçişleri pek kolay olmuyor. Hıristiyan Yahudiler’in Yahudiliğe dönüşleri için ya ABD, ya da İsrail’e gitmeleri gerekiyor. Çoğunluğu ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle bunu yapamıyor.

Çözümlenmemiş bir sorun
İsrail dini makamları Brezilyalı Hıristiyan Yahudilere yönelik bir stratejiyi henüz belirlemiş değil. Buna rağmen, kayıp Yahudi toplumlarının durumunu araştıran Shavei Yisrael kuruluşundan Rav Avraham Amitai, görevli olarak Recife kentine gönderildi. Bu kentte din adamı görevini yürüten Rav Avraham Amitai, Hıristiyan-Yahudilerin tam bir din değiştirme prosedüründen geçmesi gerektiğini iddia eden İsrail dini makamlarına karşı çıkmakta. “Yahudi halkının torunları olan bu kişilerin tam bir prosedürden geçmelerini onaylamıyorum. Geçmişte Hıristiyan-Yahudiler konusu ihmal edildi. Ancak bugün bir uzlaşma ve işbirliği söz konusu. Onlarla ilgilenmek üzere beni buraya yolladıklarına göre bir farkındalık ve çözüm arayışı var. Henüz iki yıl önce din adamları onların Yahudiliklerini inkar ediyorlardı. Bugün artık bu türden söylemleri yok” demekte.
Kaynakça:
Avner Hopstein/Yediyot Aharonot